Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2020/450 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2020/450

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili şirketin davalı site yönetiminden 03/10/2018 tarihli faturasıyla 17.086,40 TL alacaklı olduğunu, site yönetimi içerisinde bulunan binalarda çatıda bulunan sövelerin düşmesi nedeniyle bu kısımların imalatının yapıldığını ve sölevlerin montajının gerçekleştirildiğini bu sölevlerin imalatının müvekkili şirket tarafından yapıldığını ve tüm masrafların şirket tarafından karşılandığını, bu konuda 22/09/2018 tarihli iş teslim tutanağında belirtildiği üzere müvekkili şirketin işi tam ve eksiksiz yaptığına dair tutanağın düzenlenidğini, müvekkili şirket tarafından tutulan iş defterinde hangi işin yapıldığının işlendiğini ve taraflarca imza altına alındığını, davalı site yönetiminin müvekkili şirkete yüklenici olarak iş yaptırması ve bunun karşısında ödeme yapmaması ve yapılan takibe karşı haksız bir şekilde itiraz etmesi nedeniyle davalı tarafın kötüniyetli olduğunu belirterek davanın kabulünü, davalının haksız itirazı sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davacı …. Yapı İnşaat Mekanik Taahhüt Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri Dış Ticaret Limited Şirketi’nin Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla aleyhlerinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak icra takibi başlattığını, müvekkili site yönetimi ile davacı arasında herhangi bir ticari netilikte anlaşma veya iş yapılmadığını, icra takibine konu faturalar hakkında da müvekkilinin bir bilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dava dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. HMK 138. Maddesi uyarınca mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.
13.01.2011 tarihinde kabul edilen ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde ticari davaların genel tanımı yapılarak “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” davaların ticari dava olduğu belirtilirken, devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılacak işler arasında “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve diğer ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan kaynaklanan ticaret mahkemeleri olduğu hükmünü amirdir. Kanun yürürlüğe girmeden, 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Ancak, 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na eklenen Geçici-10. madde, görev düzenlemesinin derdest davaları etkilemeyeceğini hükme bağlamıştır. (İstanbul B.A.M 37.H.D 2018/1080 Esas-2018/1492 Karar sayılı ilamı)
Somut olayın yapılan incelemesinde; Davacı vekili, müvekkileri şirketin davalı siteye iple erişim hizmeti vermesi nedeniyle alacaklı konumda bulundukları, site yönetimi içerisinde bulunan binalarda çatıda bulunan sövyelerin düşmesi nedeniyle bu kısımların imalarının yapıldığı ve sövyelerin montajının gerçekleştiğinden bahisle davalı taraftan 03.10.2018 tarihli fatura nedeniyle alacaklı oldukları iddiasıyla yapmış oldukları ilamsız icra takibine karşı yapılan itiraz nedeniyle açtıkları itirazın iptali davasında, taraflar arasında iddia edilen ilişkinin hizmet sözleşmesine yönelik olduğu, hizmet sözleşmelerine ilişkin hükümlerin TBK da düzenlendiği, icra takibine konu alacağın bu sözleşmeden kaynaklandığı, her ne kadar davacı tacir ise de, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, açılan davanın TTK 4 maddede sayılan dava türlerinden olmadığı, dolayısıyla mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı, mahkememizin görevine girmediği, görevin resen yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının TBK 470, TTK 4, HMK 114/1-c ve 115. maddesi gereğince mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile; karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememizden talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır