Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/160 E. 2022/1 K. 03.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/160 Esas – 2022/1

ESAS NO : 2020/160 Esas
KARAR NO : 2022/1

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 03/01/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 16/08/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili ile davalı işyeri arasında ticari bir ilişki olduğunu, davalı şirkete sipariş üzerine gönderilen mallara ait fatura alacağının olduğunu, tarafların ticari ilişkiden doğan 24.500,00-TL ‘lik cari hesap alacağının tahsiline istinaden Bakırköy ………. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, iş bu takipte ödeme emrinin borçluya 13/07/2016 tarihinde işyerindeki daimi çalışanına tebliğ edildiğini, borçlu davalı şirketin, iş bu icra takibine itiraz ettiğini, bu itiraz sebebiyle takibin durduğunu, davalı şirketin iş bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibin borçlu açısından devamı için itirazın iptalinin gerektiğini, davalı şirketin hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak borcu olmadığı itirazında bulunduğundan, takipteki alacak tutarı üzerinden asgari %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirket ortağı ve müdürü tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;davacı ve davalı şirketin yalova – İzmit Karayolu üzerinde ……. İlçesi, …… Mah. ……. Ada, …… nolu Parsel, ….. nolu adreste yapılan villaların PVC imalat ve montaj işinin yapımı hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, davacının yukarıda belirtilen adrese gelerek iş için gereken ölçüleri aldığını, 17/05/2015 tarih ……… nolu irsaliyede belirtilen ürünleri tesmil ettiğnii, diğer ürünleri daha sonra teslim edeceğini söylerek gittiğini, avans olarak 10.500,00-TL aldığını, daha sonra davacı üzeiren düşen deimlerden olan teslim ve montaj işini tamamlamayarak toplam bedeli fatura ettiğini, söz konusu işin, sözleşmeli bir iş olduğu için eksik kalan işi başka bir firmaya KDV dahil 34.312,82-TL’ye yaptırdığını, davacı yanın kendrisini zarar uğrattığını ve ticari itibarını zedelediğini, açıklanan nedenlerle, davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ………. esas Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 24.500,00-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; mahkememizin 27/03/2017 tarih …….. Esas ……….. Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı tarafın istinaf yasa yoluna başvurması neticesinde İstanbul Belge Adliye Mahkemesi ………. Hukuk Dairesinin 07/02/2020 tarih ……… Esas ……. Karar sayılı kararı ile özetle; “…Davalı taraf, hem icra takibine itirazında, hem de cevap dilekçesinde tüm malların teslim edilmediğini savunmuştur. Dolayısıyla somut olay bakımından malların tamamının teslim edildiğinin ispat külfeti davacı taraftadır. Davalı taraf cevap dilekçesi ekinde ……… numaralı irsaliyeli sunmuş olup söz konusu irsaliyede iki tür mal bulunduğu görülmüştür. Öte yandan davacı tarafından düzenlenen faturada ise 6 tür mal bulunduğu görülmüştür. Ayrıca ispat külfeti az önce de değinildiği üzere davacı tarafta olup davacının da delilleri arasında davalı defterlerine dayanıldığı, yine davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, mahkemece gerektiğinde keşif kararı verilebileceğini de belirttiği gözetilerek, mahkemece davalı defterleri de incelenerek davacının düzenlediği faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı defterlerinde söz konusu ticari ilişki konusundaki kayıtların da değerlendirilmesi ve gerektiğinde mahallinde keşif de icra edilerek ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan kabulüne ve mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalı ile aralarındaki ticari alışveriş uyarınca davalı taraftan alacaklı olduklarından bahisle başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine işbu davanı açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: uyuşmazlık faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu malın teslim edilip edilmediği ve takip talebine ekli faturalara bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslim edildiğini söz konusu faturanın davalı tarafın daimi çalışanına teslim edildiğini ve yasal süresinde faturaya itiraz edilmemesi nedeniyle faturanın kesinleştiğin, bu fatura dolayısıyla 10.500 TL davalı tarafından ödeme yapıldığını iddia etmiştir. Davalı taraf ise 17/05/2016 tarihli irsaliyedeki mallarını teslim edildiğini faturada belirtilen diğer malların teslim edilmediğini, söz konusu faturanın harici muhasebecisine tebliğ edildiğini, muhasebecisinin işin yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi sahibi bulunmadığını bu nedenle borcunun bulunmadığını iddia etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin esas hakkında kaldırma kararında da belirtildiği üzere, davalı taraf hem icra takibine itirazında, hem de cevap dilekçesinde tüm malların teslim edilmediğini savunmuştur. Dolayısıyla somut olay bakımından malların tamamının teslim edildiğinin ispat külfeti davacı taraftadır. Davalı taraf cevap dilekçesi ekinde 211901 numaralı irsaliyeli sunmuş olup söz konusu irsaliyede iki tür mal bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen faturada ise 6 tür mal bulunduğu görülmüştür. Davacı taraf delilleri arasında davalı tarafın ticari defterleri de bulunduğu, ayrıca HMK’nun 222.maddesinin 1.fıkrası “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir” şeklinde olup, tarafların tacir sıfatını taşımaları ve TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeni ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalıya ait ticari defterlerin Yalova Vergi Dairesinde vergi incelemesinde olduğunun anlaşılması üzerine defterlerin vergi incelemesinden dönmesi beklenilmiş, vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı defterlerinin 15/10/2021 tarihinde iade edildiğinin bildirilmesi üzerine mahkememizce 08/11/2021 tarihli celsede davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için tarih belirlenerek davalı tarafa tebliğ edilmiş ancak davalı tarafın inceleme tarihinde ticari defterlerini sunmaması nedeni ile bu husus tutanak altına alınmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafından düzenlenen faturada 6 tür mal bulunmasına rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan ……. numaralı irsaliyede ise 2 tür mal bulunması nedeni ile, davacı tarafça düzenlenen faturada yer alıp davalı tarafça sunulan irsaliyede yer almayan diğer 4 tür mal yönünden davalı taraf ticari defter ve belgelerinde kayıt bulunup bulunmadığı hususunda davalı tarafın mahkememizce belirlenen defter inceleme tarihinde ticari defter ve belgelerini sunmaktan imtina etmesi nedeni ile bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, HMK’nun 7251 sayılı yasa ile değişik 222/3.maddesi doğrultusunda, davalının defterlerini ibrazdan kaçınması sonucunda davacı tarafın usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan imtina etmesi nedeni ile ispat yükünün yer değiştirerek davalıya geçtiği (aynı yönde Yargıtay 15.HD.’nin 13/06/2017 tarih ve 2016/2310 E 2017/2537 K sayılı kararı), davalının söz konusu 4 tür malların kendisine teslim edilmediğini ispatlar nitelikte bir delil de sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçınması nedeni ile ve ayrıca davalı tarafın eksik yapılan işleri sonradan başkasına yaptırdığı hususundaki savunması nedeni ile varsa eksikliklerin tespit edilemeyecek olması nedeni ile keşif yapılmasının sonuca etkili olmayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takipteki şartlarla aynen devamına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.673,60.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 295,90.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 122,50.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.255,20.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 295,90.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 737,10.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğundagerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/01/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır