Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/132 E. 2021/1020 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/132 Esas
KARAR NO : 2021/1020

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili Şirket ile davalı şirket arasında varılan anlaşma gereği, davalı şirketin bir kısım malzemelerinin müvekkili şirket adına üretilmesi borcu altına girdiği ve müvekkili şirketçe de davalı şirkete bu kapsamda avans ödemesi yapıldığı, sonrasında haricen, davalı şirket aleyhine takipler başlatıldığının öğrenildiğini, muhatap şirketin adresine müvekkil şirket müdürü tarafından gidilerek, davalı şirketin adreste bulunmadığı, üretimin durduğu, şirket merkezinin de kolluk kuvvetleri ile çevrili olduğu görüldüğü, belirtilen koşullar karşısında sözleşmenin devamının mümkün olamayacağının anlaşıldığı, bu nedenle ihtarname gönderilerek aralarındaki sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, sözleşmenin feshi ve davalı şirket tarafından üstlenilen edimlerin hiçbir surette yerine getirilmemiş olması nedeniyle, davalı şirket tarafından müvekkil şirkete verilen …… Bankasınca düzenlenen 740.000,00-TL bedelli teminat mektubunun tazmini için başvuru yapıldığı, muhatap bankanın mektubun tazmini talebini teknik bir sebeple reddettiğini, bunun üzerine davalı şirkete müvekkil şirketçe gönderilen 740.000,00-TL ve 16.573,45-TL damga vergisi olmak üzere toplam 756.573,45-TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde müvekkil şirketin hesaplarına iade edilmesi ihtar edildiği, davalı şirket tarafından bugüne kadar ödeme yapılmadığını, davalının borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Açılan davanın haksız olduğu, Davacı tarafça açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, Davada yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğu davacı tarafça dava yetkisiz mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, Ayrıca, dava dilekçesinde davacının iddia ettiği gibi yapılmış olan yetki sözleşmesinin varlığı kural olarak genel yetki kuralını ortadan kaldırmayacağının bilindiği, davalıların yerleşim yeri olan Mersin Mahkemeleri ve İcra dairelerini yönünden genel yetki kuralının uygulanması gerektiğini, ticari defterler incelendiğinde müvekkilinin borcu olmadığı ve davacı tarafın takibinde ve iddialarında haksız olduğunun ortaya çıkacağını, iddia olunan ve icra takibine konu olan faiz miktarlarını ve oranlarını da kabul etmediklerini, ayrıca kötü niyetli olarak müvekkil aleyhinde icra takibi başlatıldığından haksız davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunması gerektiğini, davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Mersin ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. talimat sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmenin feshi nedeniyle sözleşmesi kapsamında avans olarak verilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi ve fesihten kaynaklı olarak ödenen damga vergisin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı …… Makine Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından, 05.09.2019 tarihinde Bakırköy ……İcra Müd. …… E. Sayılı dosyası ile davalı ……. Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ’ne ödeme emri gönderilmiş, Tevdi edilen Senet(Poliçe, emre muharrer senet, çek ) kaynaklı 756.573,45 TL asıl alacak + 9.328,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 765.901,47 TL’nin yıllık % 19,50 oranında avans faizi ile tahsili için icra takibi başlatılmış, TBK 100.mad. gereği yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edilmesi talep edilmiştir. Davalı ödeme emrini bila tarihinde tebliğ almış, davalı vekilinin 11.09.2019 tarihinde, takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde, takip durmuştur. Dolayısıyla davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada esasa ilişkin yapılan incelemede; uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesinin haklı nedenle fesih edilip edilmediği, bu kapsamda avans olarak verilen bedelin iadesi koşulları, fesih dolayısıyla talep edilen damga vergisi talebinin yerinde olup olmadığı ve icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle dava şartı niteliğinde olan İcra Müdürlüğünün yetkili olup olmadığına ilişkin yapılan incelemede; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK.nun 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen ( kendiliğinden ) gözetilmek zorundadır.
İcra dairelerinin yetki hususu İ.İ.K’nun 50. Maddesinde düzenlendiği, buna göre; para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Bu hüküm uyarınca yetki hususunun HMK hükümleri uyarınca belirleneceği açıktır. HMK’nın 6. Maddesi uyarınca Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir ve aynı kanunun 10. Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer (TBK 89 uyarınca alacaklının ikametgahı) mahkemesinde de açılabilir. Bu hükümler uyarınca somut olayda davacı şirketin adresinin Yenibosna/Bahçelievler olduğu, sözleşmenin ifa edileceği yer itibariyle Bakırköy İcra daireleri yetkili ve görevli olduğundan, icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz yerinde görülmeyerek itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve bundan kaynaklı avans olarak verilen alacağın ve damga vergisinin tahsiline ilişkin yapılan incelemede;
Somut olayda, yanlar arasında davalı şirketin bir kısım malzemelerinin davacı şirket adına üretilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, davacı şirket tarafından sözleşme kapsamında 740.000 TL avans ödemesi yapıldığı, davacı tarafından yapılan sözleşmeye istinaden 24.05.2019 Tarihli Damga vergisi beyannamesi ile 33.146,91 TL olarak beyan edildiği ve ½ oranında 16.573,46 TL tutar ödenerek davalı hesabına borç olarak kaydedildiği, davalı şirketin üretime başlamaması, şirket merkezini terk etmiş olması sebep gösterilerek davacı tarafından Beşiktaş ……. Noterliği 06.09.2019 tarih …… yevmiye numaralı ihtarname davalıya gönderilerek aralarındaki sözleşmenin feshedildiği ve 740.000,00-TL ve 16.573,45-TL damga vergisi olmak üzere toplam 756.573,45-TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği ve ödenmemesi üzerine davalı şirket tarafından davacı şirkete verilen …… Bankasınca düzenlenen 740.000,00-TL bedelli teminat mektubunun tazmini için başvuru yapıldığı, ancak muhatap bankanın mektubun tazmini talebini kabul etmediği ve bunun üzerine söz konusu takibin başlatıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf savunmasında borcun olmadığını ileri sürmüş, ancak eserin yapıldığına ilişkin, feshin haksızlığına ilişkin bir savunmada bulunmamıştır.
Yukarıda anlatımı yapılan taraflar arasındaki ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. Maddesinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, bu sözleşme yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Somut olayda davacı taraf iş bedeline ilişkin avans ödemesi yaptığını sözleşme ile ispat etmiş, ancak yüklenici olan davalı işi yapıldığı ve teslim edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmayarak üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmemiş ve işi yapmadığı kabul edilmiştir. Bu sebeple davacının TBK 475 uyarınca sözleşmeden dönerek ödediği bedeli ve haklı fesih dolayısıyla uğradığı zararı(ödemek zorunda kalınan damga vergisi) genel hükümlere göre istemekte haklı olduğu kabul edilmiştir.
Mali müşavir eliyle yapılan inceleme de söz konusu avans miktarının ödenmediği ve talep edilen damga vergisinin de tahakkuk edildiği anlaşılmakla, takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı ……. Makine San.ve Tic.Ltd.Şti .’nden 756.573,45 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf her ne kadar icra takip tarihinden önce işlemiş faiz talep etmiş ise de, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşürmek üzere Beşiktaş ……Noterliği 06.09.2019 Tarih ve …… Yevmiye Kayıtlı ödeme ihtarnamesi gönderildiği, söz konusu ihtarnamenin davalıya ulaşılamaması nedeniyle 12.09.2020 tarihinde iade edildiği, dolayısıyla davalının takip talebi ile temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve takip öncesi işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden reddi ile İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması itirazın haksız olması nedeniyle kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
1-Bakırköy….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan takibe itirazın asıl alacak yönünden iptali ile, 756.573,45 TL asıl alacak üzerinden takip tarihindeki işlemiş avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan 151.314,69TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 51.681,53-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 9.250,18-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 42.431,35-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 9.250,18-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 113,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 863,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 845,74TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 54.878,67 TL-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır