Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/111 E. 2020/705 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/111 Esas
KARAR NO : 2020/705

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacının ayakkabı imalatı alanında faaliyet gösterdiği, davalıdan 5.000 metre iğneli vizo malzemesi aldığını, üretimi tamamlanan ayakkabılar …. firmasına gönderildiği, ürünlerin ayıplı çıkması sebebi ile iade edildiğini, iğneli vizo malzemesinin için de iğne kırıklarının olduğu tespitinin yapıldığını, davalı şirkete durumun bildirildiğini, ancak davalı şirketin sorumluluğunu üstlenmediğini, bu sebepten ticari itibar kaybettiğini, ayıbı gidermek maksadı ile X-ray cihazı kiralandığı, 5 işçi ile tüm kusurlu ürünün tarandığını, yapılan işlem sırasında davalı yetkilisinin hazır bulunduğunu, ancak tutanaklara imza atmaktan imtina ettiği, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi……. D İş. Değişik iş mahkemesinde delil tespiti davası açıldığını, hazırlanan bilirkişi raporu ile davalıdan alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğu ve ayıbın giderilmesi için yapılan masrafların makul olduğu tespitinin yapıldığını, davalı şirkete Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …… E. İcra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketçe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, icra takibinin devamını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, alacak üzerinden faiz ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafından açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …. D İş. Sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu ürünün üreticisi olmadıklarını, büyük şirketlerden alınan malların satışını yaptıklarını, ürünlere dokunmaksızın teslimin gerçekleştirildiğini, bu ürünler için garanti vermediklerini, takip başlatılan alacağın kendilerinden alınan ürünlerden kaynaklı olup olmadığının belli olmadığını, başka bir şirketten satın alınmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, usule uygun ayıplı ürün bildiriminde bulunulmadığını, ayıplı olduğu belirtilen üründen üretime geçildiğini, ürün kontrolü için makinanın gerçekten kiralanıp kiralanmadığının, kiralandı ise kiralama bedelinin makul olup olmadığının tartışmaya açık olduğunu, 5 işçi ile yedi gün çalışma yapıldığını, bu işçilerin şirket dışı işçiler gibi ücret belirlenmesinin hakkaniyetli olmadığını, yazışmalarda ürün garantisi verilmediğinin belirtildiğini, likit olmayan bir alacak için icra inkar tazminatı talebinin mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğu neden ile reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, icra inkar tazminat talebinin reddini, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafın davalı taraftan satın aldığı “iğneli vizon” malzemesinin ayıplı olduğu iddiasıyla dayandığı alacaklara ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, Davacı tarafça ayakkabı imalatında kullanılmak üzere davalı şirketten satın alınan ”iğneli vizon” malzemesi ile üretilen ayakkabılarda, satın alınan malzeme nedeniyle ayıplı imalat gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının ayıp nedeniyle masraf yapıp yapmadığı ve ne miktarda zarara uğradığı noktalarındadır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …ne yönelik 8.303,43 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirmesi sonucunda;
Davacının dava dilekçesi ile, ayakkabı imalatı alanında faaliyet gösterdiğini, davalıdan 5.000 metre iğneli vizo malzemesi aldığını, üretimi tamamlanan ayakkabıların …. firmasına gönderildiğini, ürünlerin ayıplı çıkması sebebi ile iade edildiğini, iğneli vizo malzemesinin için de iğne kırıklarının olduğu tespit edildiğini, davalı şirkete durumun bildirildiğini, ayıbı gidermek maksadı ile X-ray cihazı kiralandığını, 5 işçi ile tüm kusurlu ürünün tarandığını, yapılan işlem sırasında davalı yetkilisinin hazır bulunduğunu, ancak tutanaklara imza atmaktan imtina ettiği, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. D İş. mahkemesinde delil tespiti davası açıldığını, hazırlanan bilirkişi raporu ile davalıdan alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğu ve ayıbın giderilmesi için yapılan masrafların makul olduğu tespitinin yapıldığını, davalı şirkete Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ……. E. İcra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itirazın iptali ile davalının alacağın %20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesini talep ve dava ettiği,
Davalının cevap dilekçesi ile, davacı tarafından açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi …… D İş. Sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu ürünün üreticisi olmadıklarını, büyük şirketlerden alınan malların satışını yaptıklarını, ürünlere dokunmaksızın teslimin gerçekleştirildiğini, bu ürünler için garanti vermediklerini, takip başlatılan alacağın kendilerinden alınan ürünlerden kaynaklı olup olmadığının belli olmadığını, başka bir şirketten satın alınmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, usule uygun ayıplı ürün bildiriminde bulunulmadığını, ayıplı olduğu belirtilen üründen üretime geçildiğini, ürün kontrolü için makinanın gerçekten kiralanıp kiralanmadığının, kiralandı ise kiralama bedelinin makul olup olmadığının tartışmaya açık olduğunu, 5 işçi ile yedi gün çalışma yapıldığını, bu işçilerin şirket dışı işçiler gibi ücret belirlenmesinin hakkaniyetli olmadığını, yazışmalarda ürün garantisi verilmediğinin belirtildiğini, likit olmayan bir alacak için icra inkar tazminatı talebinin mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğu neden ile reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, icra inkar tazminat talebinin reddini, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesini talep ettikleri,
Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 219. maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğu, satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağının hüküm altına alındığı, alıcının ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahip olduğu, ayıbın, satıcının, alıcıya herhangi bir şekilde bildirdiği (varlığını vaat ettiği) veya alıcının dürüstlük kuralına göre beklediği vasfın satılanda bulunmaması (ARAL Fahrettin, AYRANCI Hasan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Ankara, 2014, 10.Baskı, Sh. 119), alıcının malda olmasını normal olarak beklediği niteliğin bulunmaması olduğu, (KAHVECİ, Nalan; Taşınır Satımında Ayıplı Mal Nedeniyle Tüketicinin Sözleşmeden Dönmesi, Adalet Yayınevi, Ankara, 2014, 1.Baskı, Sh.9) ayıbın; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabileceği, maddi ayıbın, malın, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması, ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımaması, satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olması olduğu, hukuki ayıbın, satılan üzerinde, alıcının ondan yararlanmasını veya onun üzerinde tasarruf etmesini engelleyen (ARAL Fahrettin, AYRANCI Hasan, Sh. 121), malın değerini veya ondan beklenen faydayı etkileyen kamu hukukundan doğan sınırların bulunması olduğu, (KAHVECİ, Nalan, Sh.11). ekonomik ayıbın ise; alıcının maldan beklediği yararlanma ve kullanma olanağını azaltan ve ekonomik değerini düşüren ayıplar olduğu, (ZEVKLİLER Aydın, AYDOĞDU Murat; Tüketicinin Korunması Hukuku, Ankara, 2004, Sh.356) kanunda ayıpla ilgili olarak yapılan bir diğer ayrımın da açık ayıp-gizli ayıp ayrımı olduğu, ayıbın açık ya da gizli olmasının sonucu olarak tüketicinin, ayıbı satıcıya bildirme süresi ve malın ayıplı olmasından dolayı sahip olduğu hakları kullanmasına ilişkin zamanaşımı bakımından farklılık arzettiği, açık ayıbın, satın alınan malda teslim aldıktan sonra herhangi bir uzmanın yardımına gerek olmaksızın yapılacak basit bir muayene ile tespit edilebilen ayıplar olduğu, gizli ayıpların ise teslim alındıktan hemen sonra yapılacak bir muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanılması ile ortaya çıkan ayıplar olduğu (emsal Konya BAM 6 HD, DOSYA NO: 2019/451,KARAR NO: 2020/792 ilamı), davacının, arızanın tamirine ilişkin bedelleri istediği dikkate alındığında, dolaylı olarak ücretsiz onarım hakkını kullandığı kanaatine varıldığı, davacının bu hakkını kullanarak, araçtaki arızanın tespiti ile tamirine ilişkin zararlarını (parça ve işçilik bedeli, nakliye ve genel muayene fatura bedelleri) istemesinin kural olarak mümkün olduğu (emsal Sakarya BAM 7 HD, DOSYA NO: 2019/1714, KARAR NO: 2020/722), dava dilekçesiyle delil tespiti dosya masrafları dava değerine dahil edilerek talep edildiği, delil tespiti dosyasının, asıl dava dosyasının eki sayıldığı ve onunla birleştirileceği (HMK 405/1), bu nedenle dava ile ilgili olan delil tespiti dosyası nedeniyle yapılan ve HMK’nın 323. maddede sayılan giderler de yargılama giderine dahil olduğu, delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil olamayacağı, bu giderlerin mahkemece talep olsun olmasın yargılama gideri olarak kendiliğinden haklılık durumuna göre hükmedilmesinin gerektiği, 22.03.1976 tarihli ve 1976/1 esas, 1976/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerinden sayılacağına ve müddeabihe dahil edilmeyeceğine karar verildiği( emsal İzmir BAM 4 HD, ESAS NO: 2018/1226, KARAR NO: 2019/1991ilamı) hususları da dikkate alındığında,
Dosyada delillerin toplandığı, mali müşavir ……. ile tekstil mühendisi …… ‘ten rapor alındığı, raporda taraflara ait kayıtların incelendiği, iğneli vizoya ilişkin incelemenin yapıldığı, iğneli vizo kumaşında kırık iğne hatasının basit bir kontrolle anlaşılmayan gizli ayıp niteliğinde olduğu, ürünün tamamının x-ray cihazından veya iğne dedektöründen geçirilmesi gerektiği, mail yazışmaları ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, x-ray cihazına ilişkin kiralama faturasının ve işçilik masrafının piyasa rayicine uygun olduğu, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının, davalıdan piyasa rayiçlerine uygun x-ray cihazı ile yapmış olduğu kiralama bedelinin istemesinin ayıba ilişkin ücretsiz onarım hakkı kapsamında mümkün olduğu, ancak işçilik ücreti talebinin, işçilerin kendi işçisi olması, şirket dışından çalıştırılan kişiler olmaması nedeniyle talep edilemeyeceği, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi …… D İş. Sayılı dosyası yargılama giderinin ise asıl alacak olarak talep edilemeyeceği, delil tespiti dosyasının, asıl dava dosyasının eki sayıldığı ve onunla birleştirileceği (HMK 405/1), bu nedenle dava ile ilgili olan delil tespiti dosyası nedeniyle yapılan ve HMK’nın 323. maddede sayılan giderler de yargılama giderine dahil olduğu, delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil olamayacağı, bu giderlerin mahkemece talep olsun olmasın yargılama gideri olarak kendiliğinden haklılık durumuna göre hükmedilmesinin gerektiği hususları da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 3.540,00 TL X-RAY kiralama ücreti üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar, davalının kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 241,81.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 100,29.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 41,52.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 100,00.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 100,29.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.200,00.-TL bilirkişi ücreti ve 28,50.-TL posta gideri, 1.734,90TL Bakırköy …… ATM …… Değişik iş yargılama gideri olmak üzere toplam 1.228,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.263,30 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığı için bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararının kabul ve reddedilen miktarlar yönünden 2020 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 5.390 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır