Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/964 E. 2019/1192 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/964 Esas
KARAR NO : 2019/1192

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 31/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 12/12/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin, kendi müşterisi olan dava dışı ….. İmarlık için ….. marka araç kiralama konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin bu sebeple davalı ile iletişime geçtiğini, davalıdan ….. marka aracı kiralamak için anlaştıklarını, 06/09/2019 tarihinde davalının ….. nolu hesabına 8.000,00 TL, 09/09/2019 tarihinde davalının aynı hesabına 7.500,00 TL araç kiralama bedeli açıklamalı olarak toplam 15.500,00 TL gönderdiğini, ancak davalı yan ödeme yapılmasına rağmen kiralama konusu aracı müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin davalıdan gönderdiği ücretin geri ödenmesini istemiş ise de, davalı yanın müvekkiline geri ödeme yapmadığını, buna ilişkin olarak Büyükçekmece ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı yanın anılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptalini, anılan icra takibin işlemiş ve işleyecek faiz ve ferileri ile birlikte kaldığı yerden devamını, haksız ve kötü niyetli olarak yapılmış bulunan itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE
Her ne kadar taraflar tüzel kişi tacir olsa da uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Görev hususu dava şartlarından olduğundan dosya üzerinden yapılan inceleme uyarınca; taraflar arasındaki davanın temel ilişkisinin kira sözleşmesine dayandığı ve davanın akdin tarafı olan davalıya karşı açıldığı, dolayısıyla uyuşmazlığın temel ilişki olan kira ilişkisi dikkate alınarak çözüleceği açıktır.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir. (1086 Sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti.)
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığın TTK 4 anlamında ticari dava olmadığı gibi, kıymetli evrak hukukundan kaynaklı da olmadığı, yukarıda bahsedildiği şekilde iş bu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklı olup, HMK4. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlığın çözümünün Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiği anlaşılmakla davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE.
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır