Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/961 E. 2021/345 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/961 Esas
KARAR NO : 2021/345

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı tarafın müvekillerine karşı, faturaya dayalı olarak müvekillerinin borçlu olduğunu öne sürerek ihtiyati haciz kararları aldığını, sadece faturaya dayalı bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekillerinin davalıya borcu olmadığını, esas borçlu olanın davalı taraf olduğunu, müvekillerini haciz baskısı ile söz konusu ödemeleri yapmak zorunda kaldığını belirterek icra dosyalarının eski hale iadesini, borçlu bulunmadığının tespiti ile ödenen bedellerin müvekillerine iadesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davacı ile ticari ilişkisi olduğunu, fatura bedellerini ödemediğini, bu nedenle dava konusu ihtiyati hacizlerin yaptırıldığını, yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştr.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafça davalıya borçlu bulunmadıkları, davalı tarafça alınan ihtiyati haciz kararı doğrultusunda ödemiş oldukları meblağların faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça davacı taraf aleyhine mahkememizin …… D.İş sayılı ve Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… D.İş sayılı dosyaları ile ihtiyati haciz kararları alındığı, davalı tarafça bu ihtiyati haciz kararlarının Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün …. ve Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün ……. sayılı takip dosyaları ile icra takibine konulduğu, davacı tarafça bu icra dosyalarından gönderilen ödeme emirlerine süresinde itirazda bulunularak takiplerin durdurulduğu, ancak ihtiyati haciz kararlarının icrası neticesinde davacı tarafça Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyasına 74.310,45 TL, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyasına ise 80.958,60 TL ödemede bulunduğu, bu tahsilatların icra dosyalarında bekletildiği ve davalı alacaklı tarafa ödenmemiş olduğu, davalı tarafça takibin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali davası açılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça icra dosyalarına yatırılmış bulunan paraların davalı tarafa ödenmemiş olması nedeni ile davanın niteliğinin istirdat davası olmayıp menfi tespit davası niteliğinde bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de İİK’nun 72/son maddesi uyarınca icra takibinin bulunduğu yer itibariyle mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Taraflarca tanık deliline dayanılmış ise de HMK’nun 200.maddesi uyarınca uyuşmazlığın miktarı itibariyle tanıkla ispat caiz olmadığından tanık dinletme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava konusu Bakırköy ….. . İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasının dayanağının 24/03/2017 tarihli ….. seri nolu 74.310,45 TL bedelli fatura olduğu; Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyasının ise 07/04/2017 tarihli ….. (takip talebinde……. olarak geçmekte olduğu görülmüştür) seri nolu 27.906,22 TL, 07/04/2017 tarihli …… seri nolu 32.035,80 TL ve 13/04/2017 tarihli ……. seri nolu 21.016,58 TL bedelli faturalar olduğu anlaşılmaktadır.
Dava, faturadan kaynaklı başlatılan icra takiplerine yönelik menfi tespit davası olduğundan, ispat yükünün alacaklı olduğunu ileri süren davalı tarafa ait olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların tacir olmalarından dolayı ticari defter tutmakla mükellef olduklarından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde SMMM bilirkişisi marifetiyle inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, davacı tarafın ticari defter ve belgelerini sunmaması nedeni ile bilirkişinin yalnızca davalı tarafça sunulan ticari defter ve belgeleri incelenmesi suretiyle sunmuş bulunduğu 24/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda icra takibi dayanağı faturaları davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı tarafça dosya muhteviyatına sadece 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait cari hesap ekstrelerinin sunulduğu, cari hesap ekstresinde 2018 ve 2019 yılında yapılan “hesaplar arası virman” işlemlerinin ve diğer cari hesap işlemlerinin dayanaklarıyla ispat edilmesi gerektiği, icra takiplerinin dayanağı olan faturaların davacı tarafça sunulan cari hesap ekstrelerinde de kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerini defter inceleme gününde sunamadıklarından bahisle bilirkişiye yerinde inceleme yaptırılarak rapor aldırılması yönündeki taleplerinin yeniden duruşma günü verilmesine ve yargılamanın uzamasına sebep olmayacağından ara karar ile kabulüne karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 01/03/2021 tarihli ek raporda özetle; dava konusu her ii icra takip dosyasına dayanak yapılan faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı taraftan ticari defter ve kayıtlarına yaptığı “hesaplar arası virman” kayıt işlemlerine ait belgelerin talep edildiği, davacı tarafın dosya muhteviyatına ticari defterlerine ait “fiş listesi” sunduğu, fiş listelerinin içeriğinde de sadece “hesaplar arası virman” açıklamasının olduğu, davacı tarafından yapılan işbu kayıt işlemlerine ait tutarların dayanak belgeleri ile ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafından bu yönde herhangi bir tevsik edici belge sunulmadığı, davacı taraftan işbu faturaları ödediğine dair belgelerin ayrıca talep edildiği, bu konuda toplam 5 adet dekontun sunulduğu, ilgili dekontları ait tutarların tarafları ticari defter ve kayıtlarında karşılıklı olarak yer aldığı ve cari hesaplardan düşüldüğü, dekontların üzerinde takibe konu faturalara ilişkin bilgi veya açıklamanın veya başkaca herhangi bir bilginin olmadığının… bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, bilirkişinin davacı taraf e-defterlerini yerinde incelemediğine yönelik itirazları açısından HMK’nun 281/2.maddesinde yer alan “Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir” hükmü uyarınca bilirkişinin sözlü açıklamalarına başvurulma gereği duyulmuş ve bu doğrultuda bilirkişi duruşmaya davet edilmiştir.
Bilirkişi mahkememiz huzurundaki beyanında;
“Ben mahkemeniz ara kararı uyarınca kendileri ile iletişime geçtim. e-posta yolu ile kendileri ile görüştüm. Mahkemenize sunmuş olduğum belgeler içerisinde davacı şirketin 2016-2017-2018-2019 yıllarına ilişkin dökümanlarını çıkarttık. Dedi
Dosya halinde evraklar alındı okundu devamla;
e-posta yolu ile kendilerinden yukarıda belirttiğim yıllara ilişkin eksik olan entanver defterleri noter açılış tasdik sayfaları ile takibe konu olan 2 adet faturanın ödendi belgesini ve 2018-2019 yıllarında yapılan hesaplar arası virman işlemlerinin belgelerini talep ettim. Kendileri e-posta yolu ile eksik olan bir kısım evrakları gönderdiler. Bu evraklar içerisinde sunduğum dekontlar ve hesaplar arası virmana ilişkin fiş listeleri sunuldu. Bende sunulan bu belgelere göre raporumu hazırladım. Davacı tarafın defterleri e-defter olduğundan ve ellerindeki defter kayıtları ve belgeleri tarafıma iletmiş olduklarından bizzat yerinde inceleme yapmam durumunda hesap arası virman işlemine ilişkin dayanak belge bulunmadığından veya mail yolu ile sunulmadığından raporumun değişmesi söz konusu olmayacaktı. Bu nedenle yerinde inceleme yapmak üzere davacı şirkete gitmedim. Dedi
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu : Davacı defterlerinde 320 satıcılar hesabında davalı şirketin borçlu olduğunu gösteren meblağ olsada buna ilişkin dayanak belge olmadığı sürece davacı tarafın kendi defterleri üzerinde serbestçe hareket edebileceğinden tek taraflı kayıtlara göre rapor tanzimi mümkün değildir. Uyuşmazlıkta belgelerle birlikte ispat edilmesi gerekir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu iki ayrı icra takibine dayanak olan toplam 4 adet faturanın hem davalı hem de davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, her ne kadar ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı taraf üzerinde ise de davacı tarafın söz konusu faturaları kendi ticari defterlerine kaydederek ispat yükünü üzerine aldığı, dolayısıyla davacı tarafın bu faturalardan dolayı borçlu bulunmadıklarını ispatlaması gerektiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları her ne kadar bilirkişi tarafından yerinde incelenmemiş ise de, bilirkişinin mahkememiz huzurundaki beyanında da belirttiği üzere davacı tarafın dayandığı belgelerin bilirkişiye mail yoluyla ulaştırıldığı ve davacı tarafça hesaplar arası virmana ilişkin fiş listeleri dışında borçlu bulunmadıklarına ilişkin herhangi bir delil ileri sürülmediği, bir kısım ödemelerin zaten taraf cari hesaplarından karşılıklı olarak düşülmüş olduğu, davacı tarafça dayanılan hesaplar arası virman ve fiş listelerinin tevsik edici belge ile ispatlanmadığı sürece tek taraflı ve fiktif nitelikte olması nedeni ile davacı tarafı borçtan kurtarmayacağı, davacı tarafın bilirkişinin mahkememizce verilen ara kararına rağmen ticari defter ve kayıtlarını yerinde incelemeye gelmediği yönündeki savunmasının esasa müessir olmadığı ve neticeyi değiştirmeyeceği kanaatine varılarak davarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Mahkememizce verilmiş takibin durdurulmasına ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalının icra tazminatı talebinin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.700,56-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 02/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır