Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/955 E. 2022/1139 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/955 Esas
KARAR NO : 2022/1139

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 10.10.2019 tarihinde sürücü ….’in idaresindeki ve davalı …. A.ş.’in kzms (trafik) poliçesi ile sigortalayanı olduğu … plakalı kamyonetin çarpması sonucu yaya …. ‘ ın öldüğü; ceza davası yargılamasının Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi …. E. sayılı dosya ile yapıldığı; kaza tespit tutanağında davalı araç sürücünün asli kusurlu olduğunun belirtildiği, ölen yayaya ise kusur verilmediği; kazadan davalı … şirketinin sorumlu olduğu; davacıların, ölen …. ‘ ın anne ve babası olduklarını; ölüm sonucu davacıların destekten yoksun kaldıklarını; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik; davacılar için kişi başı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 tazminat ile; belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin, temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile; Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; kazaya karışan …. plaka sayılı araç, müvekkili …. A.ş. nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı taraf huzurdaki dava ile müvekkil şirkete sigortalı …. plaka sayılı aracın karıştığı kaza neticesinde, yaya konumunda bulunan desteğinin vefat ettiğini ve kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını iddia ederek maddi tazminat talep ettiği, davacılar desteğinin 10.10.2019 tarihinde meydana gelen kazada vefat etmesi nedeniyle poliçe teminat limitleri kapsamında; davacılar vekiline 15.11.2019 tarihinde 1.428,03-tl ödeme yapıldığı, trafik sigortası genel şartları a.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı trafik kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder. ayrıca a.3.maddede yer alan “m bendi” gereğince dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta teminatı dışında kaldığını, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi poliçemiz teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, maddi tazminat miktarının aktüer tarafından hesaplanması esnasında sgk tarafından davacıya yapılmış veya yapılmakta olan ödemelerin tenzili gerektiğinden, bilirkişi incelemesi öncesinde sgk’dan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasını talep ettikleri, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında müteveffanın yaşı, öğrenim durumu, kendisi ve ailesinin sosyal durumu nazara alınarak hazine müsteşarlığı’na kayıtlı bir aktüer tarafından hesaplanması ve yetiştirme masraflarının da hesaplanıp tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, davacı yan, müvekkil şirketin avans faizinden sorumlu olacağını belirtmiş olmasına rağmen, meydana gelen kaza haksız fiil niteliği taşıdığından müvekkil şirket hakkında avans faizi değil haksız fiilden kaynaklı yasal faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 10/10/2019 tarihli trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı talebine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/II.maddesinde düzenlenmiş olup “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK.’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, …. E., …. K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;BK.nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Gerçek zarar miktarı hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı ise özü itibariyle, varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “…” cetvelleri ile saptanmakta ise de; … , …. Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, … , …. Üniversitesi ve …. Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “….” adı verilen “….” hazırlanmış olup, bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde …. tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiş ve mahkememizce de bu yöndeki içtihatlar benimsenmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, davacıların desteği olan …. ‘ın 10.10.2019 tarihinde dava dışı sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyonet ile … İli …. İlçesi …. …. sokakta geri manevra yapılan sırada sokakta geçmekte olan destek … ‘ın omuz ve başının üzerinden aracın arka sağ lastiğinin geçmesi olay esnasında orada bulunanlarca sürücünün uyarılması sonucunda tekrardan destek … ‘ın üzerinden geçmesi neticesinde ölümle sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama kapsamında kusura ilişkin delillerin celp edilmiş buna göre; Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda dava dışı araç sürücüsü …’in birinci derecede asli kusurlu, vefat eden … ‘ın …. Derece tali kusurlu olduğunun belirtilmiş Ceza Mahkemesinde bu rapora göre karar verilmiş, …’in taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına hakkında hükmün açıklanmasının ger bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.
Mahkememizin iş bu dosyasında tüm deliler celp edilerek; 26.04.2021 tarihinde bilirkişi …. ve bilirkişi ….’ten rapor alınmış, bu raporda özetle; dava dışı sürücü ile desteğin %50 kusurlu olduğu, bu orana göre …. yaşam tablosu ile %10 iskonto yöntemiyle zarar hesaplanmış temerrüt başlangıcının 12.11.2019 tarihi olduğu belirtilmiştir. Rapora karşı beyan ve itirazlar üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış , kök rapordaki kanaat değişmemiştir.
Tarafların beyan ve itirazları ceza yargılamasında alınan raporda dikkate alınarak bu defa bilirkişi … ve bilirkişi …’dan oluşan heyetten rapor alınmış bu raporda özetle; dava dışı sürücünün 1. Derece %75 oranında kusurlu olduğu, desteğin %25 oranında 2. Derece tali kusurlu olduğu, bu orana göre TRH 2010 yaşam tablosu ile %10 iskonto yöntemiyle zarar hesaplanmıştır. Rapora karşı beyan ve itirazlar üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış , kök rapordaki kanaat değişmemiştir.
Alınan iki ayrı heyet raporların beyan ve itirazlar ile bu raporlardaki hesaplama, kusur oranı farklılıklarının ceza yargılaması da dikkate alınarak hesaplanması için bilirkişi …. ve bilirkişi …’dan oluşan heyetten rapor alınmıştır, alınan son heyet raporunda dosya kapsamındaki tüm belgeler ilgili mevzuat, Yargıtay kararları, TRH 2010 yaşam tablosu, %10 iskonto yöntemi de dikkate alınarak detaylı incelenmiş, raporda dava dışı sürücünün %75 oranında asli kusurlu olduğu, desteğin %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, bu oranlara göre davacıların talep edebileceği miktarların Yargıtay güncel kararları ışığında desteğin 18 yaşından itibaren gelir elde etmeye başlayacağı, hak sahiplerinin destekten yoksunluk süreleri, destek payları, desteğin muhtemel evlenme yaşı, çocuk sahibi olma durumu, sigorta ödemesinin yeterli olup olmadığı, ödemelerin yetersiz olması nedeniyle davacıların isteyebileceği tazminat miktarı, bu miktarlardan düşülmesi gereken yetiştirme gideri, sigorta ödemesi ve bakiye zarar , temerrüt tarihi de belirtilerek hesaplanmıştır. Hazırlanan raporun denetime ve karar elverişli olup iki heyet raporu arasındaki çelişkileri giderir nitelikte ve ceza dosyasındaki rapor ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf davasını ıslah etmiş harç eksikliğini tamamlaşmış, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş. Davalı taraf ıslah dilekçesine itiraz etmiş, alınan son rapor içeriğinin dosya kapsamına uygun olması nedeniyle itirazlar yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar sonucunda davacıların, ölenin anne ve babası olduğu, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, alınan son heyet raporunda desteğin %25 oranında kusurlu olduğu, sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği bu tespitin ceza dosyası ile uyumlu olduğu, Mahkememizce tespitin uygun bulunduğu, yine alınan son raporda ölenin yaşı, davacıların destek süresi, destek payları, yetiştirme giderleri, tarafların kusur durumu, sigorta tarafından yapılan ödemenin faiz tutarıyla birlikte mahsubunun yapıldığı, bu ödemeni zararı karşılamadığı, sigorta poliçe miktarının zarar miktarından az olduğu bu nedenle garameten hesaplama yapıldığı, hesaplama yönteminin denetime ve Yargıtay güncel kararlarına uygun olduğu, bu nedenle hesaplama miktarına itibar edildiği, davacının ıslah dilekçesini sunduğu, ıslah yönelik davalı itirazların yerinde olmadığı, temerrüt tarihi olan 11.11.2019 tarihi olduğu değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinin kabulü ile
-Davacı … için 247.186,54 TL , davacı … için 141.385,43 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalı …. A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 11.11.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsili ile davacılara ödenmesine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 26.543,36.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 44,40.-TL peşin harç ve 1.328‬,00TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 25.170,96‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 44,40.-TL peşin harç ve 1.328‬,00TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 5.313,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 57.400,08.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır