Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/950 E. 2020/209 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/950 Esas
KARAR NO : 2020/209

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı tarafından müvekkilleri hakkında haksız olarak kaçak elektrik kullanım işlemi yapılıp fatura kesildiğini, müvekkilerinin işyerini çalıştırabilmek için davalının belirttiği borcu kabul etmek zorunda kaldığını, davalı tarafın senet borçlusunu …. ayakkabı olarak belirterek yanlışlık yaptığını, müvekkilerinin yaptığı itiraz sonucu davalı kurumun indirim yaptığını, davalının kaçak elektrik tutarını hesaplarken müvekkilinin daha önce kullandığını elektrik tüketimini baz almadığını belirterek kaçak elektri kullanılmadığı yönünde karar verilmesini ceza tutanağı ve faturaların iptalini ve buna bağlı verilmiş senetlerin iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Kaçak elektrik tutanağının haklı oldğu ve görevlilerince tespit edildiğini, ilgilinin yaptığı itirazın komisyon tarafından değerlendirilip karara bağlandığını, davacının talep ve iddialarınırn haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı … tarafından davalıya kesilen kaçak elektrik faturalarından dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti (menfi tespit) talebinden ibarettir.
Gerek davacının gerekse davalının tacir sıfatının bulunduğu, kaçak elektrik faturası kesilen yerin davacıya ait işleri olduğu tartışmasızdır. Dolayısıyla dava ticari dava olup, TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür. Davanın “menfi tespit” davası olması, davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi ile ilgili olduğu sonucunu değiştirmediğinden mahkememizce davada arabuluculuğa başvurunun zorunlu dava şartı olduğu kanaatine varılmıştır. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği açıkça belirtilmiştir. Bu kapsamda davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40.-TL harcın, vezneye peşin yatırılan harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır