Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/948 E. 2020/243 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/948 Esas
KARAR NO : 2020/243

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE;…. A.Ş., … Yolu No: …. …. Plaza …./…. adresinde faalyet gösteren, payları … A.Ş.’de işlem görmekte olan halka açık bir şirket olduğunu, müvekkilin ortağı olduğu şirketten nakit ve alacağın temliki yolu ile toplamda 122.403.294 TL miktarında alacağının mevcut olduğunu, 27.09.2013 tarihinde yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne ait Alacağın Ayni Sermaye Olarak Şirkete Konulması konulu genelge çerçevesinde, ortağın şirketten olan alacağım ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tepitinde, kanunun 343. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurması gerektiğini, yine aynı madde uyarınca bilirkişi marifetiyle müvekkilin ortağı olduğu şirketten olan alacaklarının şirketin sermaye artıımında kullanabilmek için alacaklarının niteliğinin ve değerinin tespitini talep ettiklerini, müvekkilin …. A.Ş.’ndeki alacaklarının nakdi olup olmadığı, alacağının niteliği, değeri ve vadesinin gelip gelmediği hususlarında bilirkişi marifeti ile tepitini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
05/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK 343. maddesine dayalı şirkete konulmak istenen ayni sermayenin tespiti talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir.
TTK 342. maddesi ise “Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları … malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konamaz.” hükmünü getirmektedir. Yine TTK 343. maddesinde ise ayni sermaye olarak konacak konulan ayınlara şirketin bulunduğu yerdeki ATM tarafından atanacak bilirkişilerce değer takdir edileceği hükmü yer almaktadır.
Dava konusu alacağın ayni sermaye olarak kabul edilmesini önleyecek bir hususun olup olmadığı hususundan resen seçilen bilirkişi heyeti tarafından …. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucu hazırlanan bilirkişi heyeti raporu uyarınca; davacının … A .Ş/den çoğunlukla finansal kurumlar aracılığı ile yaptığı ödemelerden dolayı alacaklı olduğu, ancak alacaklarına karşılık 01.10.2019 ve 04.10.2019 vadeli senetleri aldığı, bu senetlerin şirkete iade edilmedikleri, ciro edilerek üçüncü kişilere devredilmelerinin mümkün olduğu, senetlerin davacı veya ücuncü kişilerce tahsil edilmesi halinde davacının şirkete 2.827.318.,03 TL tutarında borçlu olacağı, bu bakımdan ayni sermaye konulmasına ilişkin TTK. m. 342 hükmü kapsamında vadesi gelmiş ve dolayısıyla da ayni sermayeye konu olabilecek bir alacaktan söz edilemeyeceği görüşüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yukarıda ayrıntılı olarak bahsedilen yasal düzenlemeler çerçevesinde teknik bilirkişiler eliyle yapılan tespitler yerinde görülerek davacı tarafın bildirdiği alacağın TTK 343 uyarınca ayni sermaye olarak konulamayacağından talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 44,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı