Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/943 E. 2022/162 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ .

ESAS NO : 2019/943 Esas
KARAR NO : 2022/162

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı şirketin, müvekkil şirket hakkında haksız şekilde Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün ……….. Esas sayılı dosyası ile takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkil şirketin elektronik posta adresine tebliğ edildiğini, üzerine süresinde itiraz edilemediğinden cebri icra tehdidi nedeniyle 11.11.2019 tarihinde dosya toplam borcu olan 3.181,76-TL “dava açma ve iade talep etme hakkımız saklı tutularak ödenmiştir” açıklaması ile ödenerek dosyanın kapatıldığını, dosya borcunun yalnızca haciz tehdidi altında ödenmiş olduğunu bu nedenle yapılan ödemenin istirdadı amacıyla İİK’nın 72. maddesi uyarınca işbu davayı açma gereğinin doğduğunu, davaya konu icra takibinde davalı taraf 30/04/2019 tarih ve seri ……… no.lu 3.483,36 TL bedelli faturadan bakiye 2162,36-TL alacağı ile buna ilişkin müvekkil şirkete keşide etmiş olduğunu ihtarnamenin masrafını talep ettiğini, müvekkil şirketin tekstil iş kolunda faaliyet gösterrnekte olduğunu, davalı firmadan fason yıkama işçiliği hizmeti aldığını, bu hizmetin ifası sırasında 60 adet ürün bozulduğunu, 7 adet ürünün kaybedildiğini, davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmeler neticesinde 15.05.2019 tarihli tutanak tanzim edildiğini, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkil şirket tarafından indirim de yapılarak 28.05.2019 tarihli A seri ……… numaralı 2170,80-TL bedelli reklamasyon faturası kesildiğini, cari hesaba işlendiğini, bu faturayla birlikte cari hesap bakiyesi 1.312,56 TL kaldığını, bu bakiyenin de 17.06.2019 tarihinde davalı şirkete EFT yolu ile gönderildiğini, bakiyenin sıfırlandığını, davanın kabulü ile Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasına yapılan toplam 3.181,76-TL ödemenin ödeme tarihi olan 11.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten istirdadını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; İstirdat davasının esastan şartlarının olmadığını, çünkü, taraflarınca haksız ve hukuken geçerli olmayan bir alacaktan dolayı icra takibi yapıldığını, fatura ve sevk irsaliyelerinden ve karşı tarafın dava dilekçesinde beyan ve kabul ettiği üzere taraflarınca bir hizmet ifa edildiğini, malların teslim edildiğini, hizmet bedeli olan fatura/faturalar düzenlendiğini ve karşı tarafa verildiğini, karşı tarafın da bunu muhasebeleştirerek defterlerine işlediğini, karşı tarafın buna ilişkin bir itirazı vaki olmadığını, kendilerince daha sonra, alacaklarının kısmen ödendiğinden davacı borçlu aleyhinde kalan bakiye kadar icra takibi yapıldığını, yapılan takibe süresinde itiraz edilmediğinden, kesinleşen takipten dolayı kayden haciz işlemi yapıldığını, bunun üzerine, davacı borçlunun icra dosyasına gerekli ödemeyi yaptığını, resen gözetilecek nedenlerle, aleyhlerine iş bu davanın reddini dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılan istirdat davasıdır.
Davacı tarafça; davacının tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, davalıdan fason yıkama hizmeti aldıklarını, 60 adet ürünün yıkamada bozulduğunu ve 7 adet ürünün ise kaybedildiğini, bu nedenle davalı tarafa 2.170,80 TL reklamasyon faturası kestiklerini, bu nedenle davalı tarafa borçlarının bulunmadığı halde davalı tarafça haklarında başlatılan Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı dosyasında takibin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldıklarından bahisle ödedikleri paranın davalıdan istirdatını talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafça cevaben; davacı tarafın ayıplı ifa iddiasını gerçek dışı olduğunu, kaybettikleri bir mal da bulunmadığını, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça davalı tarafa yıkanmak üzere teslim edilen bir kısım tekstil ürünlerinin yıkama esnasında bozularak ayıplı haline gelip gelmediği ve bir kısım ürünlerin davalı tarafça kaybedilip kaybedilmediği, bu kapsamda davacının icra takip dosyasına ödediği ve davalı tarafça davacıdan bakiye hizmet bedeli ve ihtarname gideri olarak talep edildiği anlaşılan meblağı davalıdan geri isteyip istemeyeceği hususudur. TMK’nun 6.ve HMK’nun 190.maddeleri uyarınca ispat yükü davacı tarafa ait olup, tkaraflar arasındaki eser sözleşmesi niteliğindeki dava konusu yıkama işinde davalı tarafın teslim aldığı bir kısım ürünlerin yıkanmasında kusuru nedeni ile ürünlerin bozulduğu ve bir kısım ürünlerin de kaybolduğu, neticeten İİK’nun 72/son cümle hükmü uyarınca paranın davalı tarafa verilmesi lazım gelmediğinin davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davanın İİK’nun 72.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, verilen duruşma ara kararı taraf vekillerinin huzurunda verilmiş olmasına rağmen taraflarca ticari defter ve belgelerin sunulmasından imtina edildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafın ticari defterlerini sunmaktan imtina ettiği, bu nedenle bilirkişi tarafından davacı defterleri incelenemediğinden dava konusu alacağın ve davacı tarafça davalı tarafa düzenlenen reklamasyon (iade) faturasının defterlerinde kaydedilip edilmediğinin tespit edilemediği, dinlenen tanık anlatımlarından dava konusu tekstil ürünlerinin davacı tarafta bir kısmının personele dağıtıldığı diğer bir kısmının ise satıldığı, dolayısıyla ne kadarının satıldığı ve ne kadarının personele dağıtıldığı belli olmadığı gibi, davacı tarafın bu tekstil ürünlerinin en azından bilirkişi incelemesine esas numune olarak kullanılabilecek bir kısmının muhafaza edilmesi gerekmekte iken bunun yapılmayarak basiretli tacir olmanın gerekliliğine aykırı hareket edildiği, bilirkişi tarafından dava konusu ürünlerin incelenemeyecek olunması ve yıkama sonrası oluştuğu iddia edilen lekenin ne şekilde meydana geldiği ve davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, bu lekenin ayıp niteliğinde bulunup bulunmadığı ve ayıbın niteliği hususunda bilirkişi tarafından tespit edilemeyecek olması nedeni ile tekstilci bilirkişiden rapor alınamadığı, davacı tarafın davalıya reklamasyon faturası düzenlemesinin tek başına ayıp iddiasının haklılığını kanıtlamaya yeterli olmayıp bu iddianın davacı tarafça ispatı gerekirken ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 54,34-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik harcın davalıdan tahsini ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.181,76.-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır