Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/940 E. 2021/673 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/940 Esas
KARAR NO : 2021/673

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalı …’e ilaç sattığını, şüpheli …’ün …’ün eşi olduğunu, davalının yapılan ticari ilişkiler sonucu ve yaptığı ödemeler sonucu oluşan borcunu ödemediğini belirterek 45.102,33 TL asıl alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalılar tarafından tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; yetki görev ve zamanaşımı itirazları olduğunu, davacıya borçları olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait ecza deposundan veteriner olan davalı …’e düzenli olarak hayvanlar için ilaç satışı yapıldığı, bu nedenle aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davalının 2008 yılından 2009 yılına 11.444,47 TL borcu devrolduğu, davalı …’ün cari hesabına karşılık vermiş olduğu bonolar ve çeklerin 2009 yılı içinde protestoya uğradığı gibi çeklerin bir kısmının yazıldığı, davalıların tanzim ve keşide ettikleri çek ve senetleri ödemediği için 25/12/2019 tarihinde Gaziosmanpaşa ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, davalı …’ün dükkanını kapattığını ve bir süre sonra yeniden dükkan açarak borçlarını ödeyebilmek için yeniden davacı ile ticari alım satım ilişkisine girdiği ve mal almaya başladığı, bu davalının 13/04/2015 tarihine kadar cari hesabı işletirken davacıdan toplam 134.155,15 TL’lik mal satın alırken bunun 89.053,12 TL’sini ödediği ve yine davacıya 45.102,03 TL borcu kaldığını bildirerek bu alacağın icra takip gününden dava gününe kadar hesap edilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; yetki ve görev itirazında bulunduklarını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliler toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Öncelikli olarak davalı tarafın görev itirazı üzerinde durmak gerekmektedir. Davanın kambiyo senedinden kaynaklı olarak açılmış bulunması, davacının tüzel kişi tacir ve davalı …’ün ise kendi adına ticari işleten tacir sıfatlarının bulunması nedeni ile davanın ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmakta görevli mahkeme olduğu saptanmıştır.
Davalının yetki itirazı yönünden de; davacı tarafça ileri sürülen alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan para alacağı olması nedeni ile davacı yerleşim yerinin HMK 10 ve TBK 89.maddeleri uyarınca yetkili olması nedeni ile davalının yetki itirazının da reddi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı taraf ile davalılar arasında ticari mal satımına ilişkin ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bu ilişkide davalı tarafa satılan mallardan dolayı davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı ve alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Gaziosmanpaşa ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı şirket, borçluların davalılar oldukları, takip tarihinin 25/12/2009 olduğu, takip çıkışının 48.940,53 TL olduğu, takip dayanağının tamamı 2009 yılında tanzim edilmiş olan 14 adet bono olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından davacı defterleri incelenmek suretiyle sunulan 21/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasında 2009 öncesine dayanan bir ticari ilişki bulunduğu, davacıya ait kayıtlarına göre tahsil edilemeyen ve icra dosyası açılan 45.105,48 TL bedelin 03/05/2010 tarihinde şüpheli ticari alacaklar hesabına aktarıldığı ve hesabın kapatıldığı, 31/05/2011 tarih itibari ile ticari ilişkinin yeniden başladığı bu dönemde ödemelerin nakit olarak tahsil edildiği, davalıların davacı kayıtlarında borçlu durumda olmadıkları, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 13/04/2015 tarihi itibari ile son bulduğu, davacının hali hazırda talep ettiği tutarın 2009 yılı öncesine dair alacaklara ilişkin olduğu cari kayıtlardan izlenmiştir şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Uyap sisteminden gönderilen 12/10/2020 tarih 19:25 saatli ıslah dilekçesinde özetle; takibe konulmuş bulunan 48.940,53 TL’den asıl alacağın, takip gününden dava gününe kadar hesap edilecek % 25 faizi ile birlikte dava tarihinden itibaren ise % 9 yasal faiz hesap edilerek bulunacak toplam alacağın tahsilini talep ettikleri, ileri sürdükleri alacaklarının asıl dayanağının davacı ile davalı … arasında cereyan eden akdi ilişki olduğunu, davacı vekili tarafından Uyap sistemi üzerinden aynı tarihte fakat saat 23:53’te gönderilen ikinci ıslah dilekçesi ile aynı talepte bulunularak bu dilekçede ayrıca tanıkların da bildirildiği görülmüştür.
HMK’nun 176/2.maddesi uyarınca aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceğinden davacı vekili tarafından aynı gün sunulan ilk ıslah dilekçesi usulüne uygun kabul edilmiş ve aynı gün ikinci kez sunulan ıslah dilekçesinin usule aykırı olduğu anlaşılmış, davacı tarafından sunulan ilk ıslah dilekçesinde tanık deliline başvurulmamış olunması, kaldı ki HMK’nun 200.maddesi uyarınca davanın niteliği ve dava değeri itibariyle tanıkla ispatın caiz olmaması nedeni ile tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde, yapılan icra takip tarihi ile dava tarihi arasında %25 faiz hesap edilerek tahsilinin de talep edilmiş olunması nedeni ile bu miktarın da dava değerine eklenmesi icap ettiğinden bu şekilde yapılan hesaplama ile bulunan 121.714,43 TL faiz alacağına tekabül eden 2.078,58 TL eksik harcın ikmali konusunda davacı vekiline gerekli ihtarat yapılarak kesin süre verilmiş, ancak takip eden duruşma gününe kadar eksik harç ikmal edilmediği gibi, izleyen duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı ve bu duruşmaya katılan davalılar vekili tarafından dosyanın takip edilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra yasal süresi içerisinde eksik harç ikmal edilerek dosya yenilenmiş, eksik harcın davalı tarafça ikmal edilemeyeceği ve işlemden kaldırılan dosyanın duruşmaya katılan davalı tarafça yenilenemeyeceği yönünde bir usul hükmü bulunmadığından taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dilekçesinde yemin deliline açıkça dayanılmış olunması nedeni ile davacı vekiline yemin delili hatırlatılarak süre verilmiş, verilen süre içerisinde sunulan yemin metni davalılara tebliğ edilmiş, duruşmaya katılan davalı asillerin yemini eda ettikleri ve beyanlarında ısrar ettikleri görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
Davalı … yönünden; davacı şirket ile davalılardan … arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkide davacıya ait ecza deposundan davalıya ait veterinerlik işletmesine mal satışı yapıldığı, davalı …’ün davalı …’ün eşi olup davalı … ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari münasebet olmadığı, …’ün diğer davalının eşi olması nedeni ile eşi … tarafından davacı şirkete verilen bir kısım bonolarda kefil (……….) olarak yer aldığı, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesi ile ileri sürdükleri alacaklarının asıl dayanağının davacı ile davalı … arasında cereyan eden akdi ilişki olduğunu bildirmiş olmaları ve davalı … tarafından aval sıfatı ile imzalanan bonolardaki zamanaşımı süresinin de zaten geçmiş bulunması nedeni ile bu davalının kefil sıfatı ile sorumluluğunun ileri sürülemeyeceği, davacı tarafça davalı …’ün kendilerine borçlu bulunduğu ispat edemediği, ispat edememesi nedeni ile yemin deliline başvurdukları ve davalı …’ün davacı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı hususunda yemin eda ettiği, sonuç itibariyle davacı şirketin davalı … ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak iddialarını bu davalıyı da sorumlu tutarak bu davalıya karşı da alacak talep etmelerinde davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı kanaatine varılarak davanın bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden; bilirkişi raporu ile, davacı ile davalı arasında 2009 öncesine dayanan bir ticari ilişki bulunduğu, davacıya ait kayıtlarına göre tahsil edilemeyen ve icra dosyası açılan 45.105,48 TL bedelin 03/05/2010 tarihinde şüpheli ticari alacaklar hesabına aktarıldığı ve hesabın kapatıldığı, 31/05/2011 tarih itibari ile ticari ilişkinin yeniden başladığı bu dönemde ödemelerin nakit olarak tahsil edildiği, davalıların davacı kayıtlarında borçlu durumda olmadıkları, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 13/04/2015 tarihi itibari ile son bulduğu, davacının hali hazırda talep ettiği tutarın 2009 yılı öncesine dair alacaklara ilişkin olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının 2009 yılı sonrasında doğduğunu ileri sürdüğü alacağını ispatlayamadığı, ispat edememesi nedeni ile yemin deliline başvurdukları ve davalı …’ün davacı şirkete borcu bulunmadığı hususunda yemin eda ettiği, 2009 yılı ve öncesindeki alacak iddiası yönünden ise bu alacakların dava tarihine kadar zamanaşımına uğramış olduğu, her ne kadar Gaziosmanpaşa …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasında 14 adet bono dayanak gösterilerek takip talebinde bulunulmuş ise de bu dosyada kambiyo takibine ilişkin zamanaşımı süresinin geçtiği, bu kambiyo senetlerinin davacı tarafın davalı ile aralarında cerayen ettiğini ileri sürdükleri temel ilişkiden kaynaklı alacak için zamanaşımını kesmeyeceği kanaatine varılarak davanın bu davalı yönünden zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı … yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın davalı … yönünden zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yatırılmış bulunan 1.606,01 TL (770,23 TL+835,78 TL) harçtan geriye kalan 1.546,71 TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan 2.078,58 TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davalı tarafa iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.162,22 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır