Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/938 E. 2020/525 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/938 Esas
KARAR NO : 2020/525

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 04/12/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili şirket ile davalı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ arasında müvekkili tarafından satılıp teslim edilen emtialar ve ilgili işlemleri nedeniyle bir ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalı tarafına satılıp eksiksiz bir şekilde teslim edilen tekstil mamulleri ve ilgili işlemleri sebebiyle taraflarına kesilen faturaları ödemelerini yapmaması, geciktirmesi ve eksik yapması neticesinde davalı aleyhine 58.058,49 TL’lik bedel üzerinden Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü…… Esas sayılı dosya ile İcra takibinin başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı tarafın borca yönelik itirazının tamamen alacağın teminin sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, hiçbir dayanağı olmayan bora itirazın reddini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… Esas Sayılı dosyasına haksız ve hukuka aykırı olarak yaptığı borca itirazın iptali ile takibin devamını, haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;: işbu dava haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça davalı müvekkili aleyhine açılan icra takibi Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası olduğunu, borç miktarının ise 58.058.49 TL olduğunu, borcun sebebi olarak ise ‘Borçluya satılıp teslim edilen emtialar nedeniyle doğan alacaktan ödeme sonrası kalan bakiye alacak olarak gösterildiğini ödeme emrinde belirtildiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirket adına kesilen faturaların karşılığı eksiksiz bir şekilde çek verilmesi suretiyle ödendiğini, bu nedenle, müvekkili şirketin davacı tarafa kendisine satılıp teslim edilen mallarla alakalı herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında ticaret devam ederken davacı taraf yaklaşık 1 sene sonra kur farkı adı altında bir fatura düzenlediğini, taraflar arasında kur farkı anlaşması ya da teamül haline gelmiş bir uygulama olmaması “Kur Farkı İadesi, Hesaplarımız TL olarak tutulmaktadır” açıklamasıyla kesilen faturanın iade edildiğini, 1 hafta sonra aynı faturadan düzenlendiğini ve aynı açıklama ile faturanın tekrar iade edildiğini, sonrasında davacı tarafın bir alış faturasının daha düzenlediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan çek ödemesi ile taraflar arasında borç alacak ilişkinin kalmadığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy ….. Noterliğinin 04/10/2018 tarih …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 30/09/2018 tarihinde 58.058,91 TL bedelli kur farkları açıklamalı bir faturanın tebliğ edildiğini, karşılık olarak müvekkili şirketin Bakırköy ….. Noterliğinin 08/10/2018 tarih …… yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, daha önce kabul edilmeyen kur farkı faturaları yine aynı şekilde kabul edilmeyerek iade edildiğini, açıklanan nedenlerle, davanın reddini, davacı takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan red olunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … ‘ya Yönelik 58.058,49 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi mali müşavir ……. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; incelenen davacı ve davalı ticari defterlerinin TTK md. 64-66 ve V.U.K madde 220-226’ya göre uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişkin bulunduğu, incelenen cari hesap kayıtları ve BA-BS bayanlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu, tarafların birbiri adına düzenledikleri alış ve satış faturalarında satışlaın döviz bazlı olarak yapıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların açıklama kısmında döviz cinsinde kesilen faturaların TL olarak ödenmesi halinde TCMB kurundan hesaplanarak hesaplara yansıtılacağı, aynı şekilde daacı tarafından sunulan fiyat tekliflerinde ürün bedelenin döviz cinsi olarak belirtildiği, davalı tarafından da düzenlenen faturalarda döviz bazlı hesaplamaların yapıldığı, tüm incelemeler neticesinde davalı ile davacı arasında dövize bağlı bir cazi hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen ve taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisin ekonu 30/09/2020 tarih ……. numaralı 58.058,91 TL tutarlı kur farkı faturası karşılığı davacının alacak idiasında haklı olduğu sonuç ve kanaatine vardığı raporunu mahkemeye ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davacı tarafın davalıya tanzim ettiği faturaların ABD doları üzerinden düzenlendiğinden ve ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi gerektiğinden bahisle kur farkı alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyaya sunulan 21/08/2020 tarihli SMMM bilirkişisinin raporunda taraflar arasındaki ticari ilişkide davalı tarafından 12 adet iade faturası karşılığı 195.169,71 TL ve 213.725,00 TL çekle ödeme yapıldığı ve hesabın kapatıldığı, dava konusu faturanın (kur farkı faturası) davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davcı tarafça davalı adına ABD doları üzerinden düzenlenen faturaların fiili ödeme günündeki TL karşılığı üzerinden ödenmesinin gerekip gerekmediği, yani davacının kur farkını davalıdan talep edip edemeyeceği hususundadır. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalının tüm ödemeleri TL üzerinden çekler ile yapılmıştır. Çek bir ödeme aracı olup yabancı para üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi çekin bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak doldurulabilir. Davacı, davalıya satmış oluğu malların faturalarını ABD doları üzerinden düzenlemiş olmasına rağmen, davalıdan ABD doları üzerinden çek alabileceği halde bunu yapmamış ve davalının TL üzerinden verdiği çeklerini ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tahsil etmiş, akabinde kur farklarının ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Dolayısıyla ödemeleri TL çeki ile kabul eden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeyen davacının kur farkını talep edemeyeceği kanaatine varılarak (Yargıtay 19.HD. 2018/1227 E. 2019/1611 K. ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.HD. 2017/4633 E. 2020/1085 K.) davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının kötü niyeti sübut bulmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, karar harcı olarak mahsubu ile hazineye gelir kaydına, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır