Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/937 E. 2021/87 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/937 Esas
KARAR NO : 2021/87

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 05/02/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; 27/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul kararında alınan tüm kararların iptali ile birlikte hakim ortağın mevcut sermaye borcunu ödemediğini, mevcut sermaye ödenmeden sermayenin artırımına karar verilemeyeceğini, sermaye artırımı kararı alındığını , genel kurulda alınan sermaye arttırımına ilişkin 3 numaralı kararın yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; A.Ş.’lerde temel ilkenin çoğunluk ilkesi olduğunu, davalı şirketin sermaye takviyesi olmadan ticari faaliyetlerini sürdürebilme olağanın olmadığını, mali bünyesinin düzeltilmesi, ödeme dengesinin sağlanması amacıyla bankalardan kredi kullandığını,sermaye arttırımı sebebiyle sağlamayı amaçladığı finansal kaynağın şirkete gelmemesi halinde kredi taksitlerinin ödenmemesi ve bunun sonucunda fiilen kullanımı yapılan kredinin geri çağırılması sonucunun doğacağı, şirketin iflasa sürüklenmesinin söz konusu olacağı, genel kurul kararının iptali istemle açılan davada TTK 448.maddesi uyarınca davacıların sahip oldukları hisse miktarını teminat olarak göstermelerine karar verilmesini belirterek davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı, Bakırköy CBS ……. Soruşturma sayılı dosya sureti, Bakırköy ….. ATM …… Esas sayılı dosya sureti, Bakırköy ….. ATM …… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilerek incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 27/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul kararında alınan sermaye arttırımına ilişkin 3 numaralı kararın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin ……. Esas ve …….. Karar sayılı ilamı ile; “… davacının hissedar olduğu şirketin 27.01.2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararlar itibariyle, genel kurul usulüne uygun olarak toplandığı Mahkememizce tespit edilerek alınan genel kurul kararların dava konusu yapılan 3 nolu maddesi dışında ki hükümlerin hukuki değerlendirme neticesinde usulüne uygun, şirketler hukuku ile şirket yazılı kurallarına uygun olduğu anlaşıldığından davacının Olağanüstü genel toplantısında alınan 3 nolu karar dışında ki kararlara ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, şirkette daha önceden alınan sermaye artış bedellerin henüz tahsil edilemediği dikkate alındığında yeniden sermaye artışı yapılamayacağından davacının Olagan üstü genel kurulun 3 nolu kararı ile alınan sermaye artışına ilişkin maddesi itibariyle davasının kabulü ile bu maddenin iptaline ..” karar verilmiş, red olunan kısım istinaf edilmediğinden kesinleşmiş olup, yeniden hüküm tesis edilmemiştir. Verilen kararın 3 nolu sermaye artırımına ilişkin kısmı ise davalı tarafından istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 10/10/2019 tarih ve ……. Esas ……. Karar sayılı ilamı;”6102 sayılı TTK nın Madde 456. Maddesinde” (1) İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez. “şeklinde düzenlenmiştir. İptal istemine konu 27.01.2017 tarihli 2017 yılı olağanüstü genel kurulunun sermaye artırımına ilişkin 3 nolu gündem maddesi uyarınca alınan karardır. Davalı anonim ortaklığın sermaye artırım kararı verdiği sırada taahhüt edilen ödenmemiş sermayesi bulunup bulunmadığı, sermaye artırımının zorunlu olup olmadığı değerlendirilerek sermaye artırıldığı dönemi itibariyle bu sermaye artırımının kendi iç kaynaklarından yeniden değerlendirme yapılarak mı yoksa dış kaynaklardan karşılamak zorunda olup olmadığı, artırım şeklinin ihtiyacı karşılayıp karşılamadığının tespiti çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektirmekte olup bu tespite göre dış kaynaklardan artırım kararı alınmasının sırf davacı ortağın kâr, tasfiye payını ve oy oranları küçültme amacına ve dolayısıyla azınlık pay sahiplerinin zarara uğratılması amacıyla şirketin amaç ve önemli çıkarı gerektirmeksizin dürüstlük kuralına aykırı şekilde objektif iyi niyet kurallarına aykırılık olup olmadığı hususunun değerlendirilebileceğinden mahkemece şirketler muhasebesi ve finans konusunda uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetinden alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; şirkette daha önce alınan sermaye artış bedelleri henüz tahsil edilemediği bu nedenle yeniden sermaye artışı yapılamayacağı gerekçesiyle sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi” gerekçesiyle mahkememizin sermaye artırımına ilişkin kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Anonim şirketlerde sermaye artırımı TTK’nın 456. Maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre sermaye artırımı genel kurul kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde geçersiz hâle gelir ve 345 inci maddenin ikinci fıkrası uygulanır. Dosya kapsamı ve davacı vekilinin beyanı uyarınca iptale konu sermaye artırımı kararının 3 aylık süre içerisinde ticaret sicile tescil edilmediği anlaşıldığından, iptali talep edilen 3 nolu genel kurul kararı kendiliğinden geçersiz hale gelmiştir. Bu sebeple, iş bu dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet vermesi ve haklılık durumu gözönünde bulundurularak davacı tarafından 3.241,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline,
4-Davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet vermesi ve haklılık durumu gözönünde bulundurularak, A.A.Ü.T. Uyarınca kendisini vekil ile temsil eden davacı lehine 4.080,00 TL vekalet ücreti hükmedilerek bu ücreti davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır