Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/930 E. 2021/113 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/930 Esas
KARAR NO : 2021/113

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin çek koçanının talihsiz bir şekilde 3.kişilerin eline geçtiğini, müvekkileri aleyhine ülkenin farklı yerlerinde çeklerin tahsili için çalışıldığını, davaya konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin icra takibine konu edilmesi nedeni ile davalıya ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek iş bu ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; zaman aşımı itirazı olduğunu, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği andan itibaren 2 yıl içinde davanın açılması gerektiğini, müvekkillerinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafça davacı şirket aleyhine başlatılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. E sayılı takip dosyasının dayanağı olan çekteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle icra dosyasına yapılan ödemenin davalıdan tahsili istemidir.
Öncelikli olarak davacı tarafça dava her ne kadar “sebepsiz zenginleşme” hukuki sebebine dayanılarak açılmış ise de, hakimin ileri sürülen hukuki olaylarla (vakıalarla) bağlı olmasına rağmen dayanılan hukuki sebeplerle bağlı olmadığından hukuki sebebin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça, davalının icra dosyası ile kendilerinden haksız yere tahsilat yaptığı ileri sürülerek yapılan ödemenin tahsili (iadesi) talep edilmektedir. 2004 sayılı İİK’nun 72.maddesinde istirdat davası öngörülmüş olup, maddede “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir” denilmektedir. Dolayısıyla, icra dosyasında haksız olarak tahsilat yapıldığını ileri süren borçlunun, ödediği parayı ödediği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açacağı istirdat davası ile talep edebileceği, 1 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmış ise de, İİK’nun 72.maddesinde öngörülen istirdat davasının TBK’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre özel nitelikte hükümler içermesi nedeni ile dosyamızda sebepsiz zenginleşme hükümlerinin değil istirdat davası hükümlerinin uygulanmasının gerekeceği, aksinin ileri sürülmesi durumunda İİK’nun 72.maddesinde istirdat davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin de bir anlamının kalmayacağı kanaatine varılmıştır.
Somut olaya bakıldığında; mahkememizce celp olunan icra dosyası tahsilat makbuzlarından son ödemenin 24/10/2017 tarihinde yapıldığı ve icra dosyasının infazen kapandığı, davacı tarafça istirdat davası olarak işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yani 24/10/2018 tarihine kadar açılması gerektiği ancak dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın İİK’nın 72 maddesinde ön görülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 08/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır