Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/928 E. 2021/94 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/928 Esas
KARAR NO : 2021/94

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 02/12/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin hidrolik sektörünün öncü firmaların olduğunu, müvekkil Şirketin davalı ……’ye ……. cinsinde 2 adet pompa satışını gerçekleştirdiğini, …… seri numaralı 12.06.2018 tarih ve 7.549,97 TL tutarında fatura keşide edildiğini, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili Şirket alacağını temin için davalı borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü……. esas sayılı takibi başlattığını, borçlunun yetki itirazı nedeniyle Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü ……esas sayılı takip dosyası ile Ödeme Emri yeniden gönderildiğini, söz konusu takibe borçlu “ yetkili icra daireleri Kütahya olması ve Ayrıca icra takibinde belirtilen gibi bir borcu bulunmadığını gerekçe göstererek itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın borca ilişkin itirazı haksız olduğu gibi cari hesap ve ticari defterler incelendiğinde görüleceğini, davalı borçlu tamamen kötü niyetli ve zaman kazanmaya yönelik olarak itirazda bulunduğunu, arabuluculuk bürosuna müraacaat edilmiş ancak …… Arabuluculuk Numarası ile taraflar arasında Anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle, ortaya çıkacak durumlar da göz önünde bulundurularak davalı Borçlunun Büyükçekmece …… İcra Müd. …… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesins, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili adresinin Kütahya olması nedeniyle iş bu davanın görülmesi gerekli yerin Kütahya adliyeleri olduğunu, davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemleri zamanaşımına uğradığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları ile dava konusu alacağın mevcudiyeti ile tutarının kesinlik kazanacağını, ortada bir ticari ilişki olduğunun net bir şekilde tespit edilmesi için fatura konusu hizmetin/malın usule uygun şekilde karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olması gerektiğini, davacı tarafından ileri sürülen haksız inkar iddiasının da kabulü mümkün olmadığını, zira davacı taraf öncelikle İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… Esasında dava konusu takipte belirtilen borcun sebebi ile aynı sebebe dayanan takip başlattığını, bu takip süresinde yapmış oldukları yetkiye ve borca itiraz neticesinde durduğunu, daha sonra davacı tarafından tekrar yetkisiz Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü ……. Esaslı takip başlatıldığını başlatılmış olan her iki takipte tahsilde tekerrür olmama kaydı bulunmadığından yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış mükerrer takibe itiraz edildiğini, davacının haksız inkar sebebi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya 8.169,07 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi mali müşavir ……. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; rapor içinde açıklanan nedenlerle; incelenen davacı şirkete ait 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, bu anlamda sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş ve yasadaki tekemmülü kaydı ile kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı şirketin merkez adresinin Kütahya ilinde olması nedeniyle davalı defterleri üzerinde talimat mahkemesi tarafından inceleme yapıldığı, davacı yanın incelemeye sunduğu 2018 yılına ait ticari defterlerinde davalı yandan, 12/06/2018 tarihi itibariyle ve icra takip tarihi olan 11/06/2019 tarihi itibariyle 7.549,97 alacaklı olduğu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 11/06/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz talep edebileceği icra inkar tazminatı hususunun mahkemem takdirinde olduğu görüş ve kanaatini bildirir raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan faturalı mal satışı nedeni ile alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine davalının vaki itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalıya 2 adet pompa satışı yapıldığı ve bunun karşılığında icra takibi dayanağı olan faturanın düzenlendiği ileri sürülmüştür.
Davalı tarafça mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuş ve zamanaşımı defi ileri sürülmüş, esasa ilişkin olarak da malların teslim edildiğinin kanıtlanmış olması gerektiğinden bahisle davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı itirazının, alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve bu konudaki 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan icra takibi yapılmış olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça ileri sürülen yetki itirazının, davalının sözleşme ilişkisini inkar etmediği, İİK’nun 50.maddesinin HMK’nun 10.madesine atıfta bulunduğu ve bu maddeye göre de ifa mahallinin yetkili olduğu, TBK’nun 89.maddesi uyarınca para alacaklarında ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olduğu anlaşılmakla reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın derdest takip itirazının; derdest takip bulunmadığı, davalının icra dairesine yetkisine yaptığı itirazın davacı alacaklı tarafça kabulü nedeni ile dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmiş bulunduğu anlaşılmakla bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir (Davalı tarafça yetkili icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrine itirazda tekrardan icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu görülmüş ise de davalının ilk olarak yetkisiz icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrine itirazında yetki itirazında bulunarak seçtiği yetkili icra müdürlüğünce yeniden ödeme emri gönderilmiş olmakla yeniden yetkiye itiraz edemeyeceğinden bu itirazına da mahkememizce itibar edilmemiştir).
Taraflarca dayanılan uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli görülen tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması ve defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeniyle tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak SMMM bilirkişilerinden bilirkişi raporu aldırılmıştır. Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde istinabe yoluyla bilirkişi raporu aldırılmış ve sunulan 17/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Yine davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 14/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda da dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davalıdan 7.549,97 TL alacaklı olduğu ve dava konusu faturanın davalı tarafça ilgili dönem vergi dairesi BA bildiriminin yapılmış olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, davalı tarafın dava konusu faturayı ilgili dönem vergi dairesi BA formuna bildirmiş olduğu, davalı tarafın faturaya itiraz etmeyerek kendi ticari defterlerine kaydederek BA bildirimi yapmış olması nedeni ile ispat yükünü üzerine aldığı, ancak davalının dava konusu malların teslim edilmediği/borcun ödendiği hususunda bir delil sunmamış olması karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün……. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 515,73-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 88,09-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 427,64-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 88,09 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.466,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 01/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır