Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/924 E. 2021/17 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/907 Esas
KARAR NO : 2021/34

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerine karşı davalının ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisisi kapsamında borcu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, açılan icra takibinden sonra kısmi ödeme yapmış olsada haksız olarak borcun tamamına itiraz ettiğini belirterek itirazın kalan bakiye yönünden iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin davacı ile açık hesap ilişkisi ile çalıştığını, belirli aralıklarla alım ve ödeme yaptığını, davacının bakiye alacağının kapatıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 46.707,27 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor hüküm kısmında özetle; davacı tarafın 04/09/2019 tarihinde 46.707,27 TL tutar üzerinden takibe geçtiği, davalı tarafın 19/09/2019 tarihinde 46.707,19 TL ödeme yaptığı, takip tarihi ile ödeme tarihi arası 15 günlük faizin 374,30 TL olarak hesaplandığı, davacı talebinin mahkememiz takdirinde olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalıdan alacağını tahsili amacı başlattığı icra takibine itiraz üzerine, takipten sonra yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan meblağ yönünden itirazın iptaline karar verilmesi talebidir.
Davacının davalı aleyhine 46.707,27 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, takipten sonra davalının 46.707,19 TL tutarı ödediğinden bahisle bakiye alacak için itirazın iptalini talep ettiği arlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davalarında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartıdır. Bu konuda davalı/borçlunun borca itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmekle öncelikli olarak bu hususun tartışılması gerekmiştir. İcra takibinde talep edilen ve davamızın konusunu oluşturan alacak sözleşmeye dayalı para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeridir. Bir başka deyişle para borçları götürülecek borçlardandır. İİK’nun 50 ve HMK’nun 10.maddeleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinin de yetkili bulunduğunun açık olması karşısında davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapması usul ve yasaya uygun olup, davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraza itibar edilmeyerek bu konudaki özel dava şartının mevcut bulunduğu mahkememizce saptanarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve icra takibi ile talep edilen alacak meblağının kuruş farkı dışında her iki tarafın ticari defter kayıtları ile kayıtlı olduğu ve kuruş farkı dışında örtüştüğü saptanmıştır.
Mahkememizce, davalı tarafın takip tarihinden sonraki ödemesi dikkate alınarak icra kapak hesabı çıkarttırılarak yapılan ödeme düşülmek suretiyle bilirkişiden kalan meblağın hesabı için ek rapor aldırılmıştır.
Davalı taraf cevabında tarafların borç bakiyesi biriktikçe vadeli ödeme yapılacağı konusunda anlaştıklarını, alacağın muaccel hale gelmeden takip başlatıldığını, takipten sonra yapılan ödemenin icra takibine istinaden yapılan kısmi ödeme olmadığını savunmuştur. Ancak her iki taraf da tacir olup, taraflar arasında ödemenin vadeyle yapılacağı hususunda herhangi bir sözleşme veya yazılı delil sunulmamış olup, ticari satımlarda da uygulama alanı bulunduğu açık olan TBK’nun 207/2.maddesinde “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler” şeklindeki hükme göre satılan malın bedelinin peşin olarak yapılması gerekmektedir. Ancak davalı tarafça bedelin vadeye bağlandığına ilişkin sözleşme sunulmadığı gibi, bu konuda bir adetin bulunduğu konusunda da herhangi bir delil ileri sürülmemiştir. Yine davalı tarafça her ne kadar takipten sonra yapılan ödemenin icra takibine istinaden yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, yapılan ödemenin miktarının neredeyse takipte talep edilen alacağın miktarı ile aynı olması (sadece kuruş kısmı farklıdır) da ödemenin icra dosyası borcu için yapıldığını, velev ki ödeme o maksatla yapılmamış olsun, ödemenin muaccel olan ve icra dosyasına konu yapılan borçtan düşülmesi gerekmesi nedeni ile davalının bu savunmasına da mahkememizce itibar edilmemiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; bilirkişi marifetiyle incelenen taraf ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 46.707,27 TL alacaklı olduğu, davalının borcun vadeye bağlanması nedeniyle muaccel olmadığı yönündeki savunmasına yukarıda açıklanan gerekçelerle itibar edilemeyeceği, davalının takipten sonraki ödemesi düşüldüğünde ödemenin TBK’nun 100.maddesi uyarınca öncelikle asıl alacak dışındaki ferilerden mahsubu gerektiğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, yapılan ödeme ile ödeme tarihine kadar işlemiş faizler de ödenmiş olduğundan ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın davadan önce ödenmiş olması nedeni ile şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın; davalı tarafça icra dosyasına yapılan ödemenin ödeme tarihine kadar işlemiş faiz harç ve takip giderleri ve icra vekalet ücretinden düşülmesi sonucunda talebe bağlı kalınarak 6.624,95 TL bakiye asıl alacak yönünden iptali ile, takibin bu kısım yönünden devamına,
6.624,95 TL asıl alacağa davalının ödeme tarihi olan 19/09/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Yapılan ödeme içerisinden icra vekalet ücreti, icra harçları ve icra gidereleri ile, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz alınmış olduğundan icra müdürlüğü tarafından yeniden alınmamasına
Davalının takibe itirazına rağmen asıl alacağı davadan önce ödemiş olması nedeniyle davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 452,55.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 113,14.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 113,14.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 809,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 15/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/924 Esas
KARAR NO : 2021/17

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; kazaya karışan araçların çarpmış olduğuğu iddia edilen kısımlarının kazadan öncede hasarlı olduğunu, dava konusu olayın kurgu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu Yönelik 1.643,33 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kısmında özetle; davacının 1.643,00 TL hasar bedelinin hasar ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep etme hakkı olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigortacı tarafından kasko sigorta poliçesi yapılan ……. plakalı aracın 04/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında maddi hasara uğradığından bahisle sigortalıya yapılan ödemenin, kusurlu bulunduğundan bahisle karşı araç olan …… plakalı aracın ZMMS poliçesini yapan davalı … şirketinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde; kazaya karışan araçların çarpmış olduğu iddia edilen kısımlarının kazadan önce de hasarlı olduğu, hasarın poliçenin 2.gününde meydana gelmiş gösterildiği, kazanın kurgu olduğu, aksinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesinde tanık deliline dayanan davalı tarafça tanık listesini sunması konusunda kesin süre verilmiş ancak verilen süre içerisinde tanık bildirilmediği görülmüştür.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde veya delilleri arasında herhangi bir ceza soruşturma dosyasına dayanmadığı görülmüştür.
Araçların trafik kayıtları, ……. plakalı aracın kasko poliçesi, …… plakalı aracın ZMMS poliçesi ve hasar dosyası ile kazaya karışan her iki aracın TRAMER kayıtları celp olunarak dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce bir Makine Mühendisi ve bir Sigorta Uzmanı bilirkişilerden 27/11/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış olup, raporda özetle; davalı tarafça ZMMS sigortası yapılan araç sürücüsünün, aracı park halinde olan davacı sigortacı tarafından kasko sigortası yapılan aracın konumunu dikkate almadan geri geri manevra yaparken çarptığı, yola gereken dikkate vermediği vs. nedenleri ile davalı sigortacı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, 1.053,33 TL tutarlı yedek parça tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında olabileceği, ayrıca hasarlı araç üzerindeki onarım ve montaj işçilik tutarının KDV hariç 590,00 TL olabileceği, toplam hasar tutarının KDV dahil 1.939,13 TL olabileceği, hesaplanan bu tutarın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafça kasko sigorta poliçesi yapılan ……. plakalı aracın davalı tarafça ZMMS poliçesi yapılan …… plakalı araçla karıştığı 04/04/2018 tarihli trafik kazasında, …… plakalı araç sürücüsünün kontrolsüz bir şekilde geri geri manevra yaparken yola gerekli dikkatini vermeyerek park halinde bulunan ……. plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde meydana gelen kazada …… plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olup park halindeki diğer araca herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, davacı kasko sigortacısının yaptığı ödemeyi halefiyet hükümlerine göre davalı sigortacıdan talep edebileceği, davalı tarafın kazanı kurgu olduğu ve hasarın kazadan önce mevcut olduğu hususundaki savunmasına, bu hususları ispatlar nitelikte tanık bildirilmemiş bulunması ve herhangi bir ceza soruşturma dosyasının da ileri sürülmemesi karşısında itibar edilemeyeceği, davacı tarafça dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin alınan teknik bilirkişi raporuyla piyasa koşullarında kadri maruf bir miktar olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, tazminatın rücu edilebilir miktarının hesaplanması için teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekmesi ve kusurun mahkememizce takdirinin gerekmesi nedeni ile alacağın likit kabul edilmesi mümkün bulunmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin takipteki şartlarla aynen devamına,
Asıl alacağa takipten itibaren yasal faizi uygulanmasına,
Alacak likit olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 112,25.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 44,40.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 67,85.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 44,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.071,80.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.643,33.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır