Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/917 E. 2019/1139 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/917 Esas
KARAR NO : 2019/1139

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 06/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 22/08/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; ….. plakalı aracın müvekkili … adına kayıtlı olup, davalı … şirketine 1 yıl geçerli olmak üzere …. numaralı sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin kayıt maliki bulunduğu dava konusu aracını 28.01.2017 tarihinde …..’ya kullanması için verdiğini, olay günü 29.01.2017 tarihinde saat 03:00 sıralarında …..’ nın kuzeni olan …… ‘ ün sevk ve idaresinde olan ….. plakalı aracın ….. Caddesi …. Avcılar istikametinde seyrederken gidiş yönünde yolun sağında bulunan bina numarası 55/A olan dairenin önünde bulunan park cebinden dikkatsiz ve tedbirsiz çıkan ….. plakalı ….. marka aracın sol ön kısmı ile müvekkiline ait aracın sağ kısmına çarptığını, müvekkilinin aracının kontrolünü kaybettiğini ve ağaca çarparak durduğunu, araçta hasar tespiti yapıldığını ve müvekkiline ait aracın kaza sebebiyle toplamda 23.032,50 TL değerinde hasara uğradığının rapor altına alındığını, müvekkili tarafından tüm evrakların sigorta şirketine teslim edildiğini ve kamera kayıtları dahi mevcut olduğu halde müvekkilinin aracının hasarının giderilmediğini ve hasar bedelinin de müvekkiline ödenmediğini, alacak taleplerinin karşılıksız kalmaması için ve teminat altına alınması için davalının üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz malları, araçları ve bankalardaki ve 3.kişilerdeki tüm hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, araçta meydana gelen hasar bedeli olan 23.032,50 TL nin ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalı … şirketi tarafından tazminine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev yönünden itirazının bulunduğunu, davacı ile müvekkili sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK nun 3.maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğunu, bu nedenle iş bu davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, sigortalı tarafından iletilen hasar başvurusu ile müvekkili şirket tarafından sigortalı araç üzerinde Sigortacılık Kanununun 22.maddesi gereğince bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın miktarı ve niteliği yönünden tespitinin yaptırıldığını, incelendiğinde sigortalıya yüklenen rizikoyu ihbar yükümlülüğü kasten ihlal edilmiş olmakla sigortalıdan kaynaklanan hakların kaybedildiğini, davacının kasko poliçesinin genel şartları olan B.1.5 ve B.1.7 maddelerine aykırı davrandığını bildirerek, tüm bu nedenlerle davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama gideri ve faize hükmedilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 028/10/2019 tarih ….. Esas …. Karar sayılı kararı ile Bakırköy Asliye Ticarert Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiş ise de;
Dava, davacı adına kayıtlı aracın trafik kazası sonucunda hasarlanması nedeniyle kasko poliçesi uyarınca zararların poliçeyi düzenleyen davalı … şirketinden tahsili isteminden ibaret olup, her ne kadar görevsizlik kararında davanın sigota sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile ticaret mahkemesinin görevine girdiği belirtilmiş ise de taraflar arasında zorunlu mali mesuleyit sigortası (ZMMS) değil ihtiyari kasko poliçesinin bulunduğu, davacı tarafça dava konusu aracın ticari alanda kullanıldığının iddia edilmeyip aracın hususi olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, aracın tüketim amacıyla kullanıldığı anlaşılmakla 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3’ncü maddesinin (l) bendinde “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,”ifade edeceği belirtilmiş, yine anılan kanunun 83’ncü maddesinin ikinci fıkrasında”Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”denilmek suretiyle tüketici işlemi ile ilgili her türlü olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulanacağı,aynı kanunun 73’ncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” denilerek tüketici işlemlerinde Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağı hüküm altına alındığından mahkememizce tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaatine vvarılmıştır.
Somut olayda,taraflar arasında sigorta sözleşmesi bulunup taraflar arasındaki işlemin yukarıda anılan Kanunun 3’ncü maddesinin (l) bendi uyarınca tüketici işlemi olması nedeniyle uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.Küçükçekmece ,…… Asliye Hukuk Mahkemesinin 028/10/2019 tarih ….. Esas …. Karar sayılı kararı ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiş ise de;
Dava, davacı adına kayıtlı aracın trafik kazası sonucunda hasarlanması nedeniyle kasko poliçesi uyarınca zararların poliçeyi düzenleyen davalı … şirketinden tahsili isteminden ibaret olup, her ne kadar görevsizlik kararında davanın sigota sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile ticaret mahkemesinin görevine girdiği belirtilmiş ise de taraflar arasında zorunlu mali mesuleyit sigortası (ZMMS) değil ihtiyari kasko poliçesinin bulunduğu, davacı tarafça dava konusu aracın ticari alanda kullanıldığının iddia edilmeyip aracın hususi olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, aracın tüketim amacıyla kullanıldığı anlaşılmakla 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3’ncü maddesinin (l) bendinde “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,”ifade edeceği belirtilmiş, yine anılan kanunun 83’ncü maddesinin ikinci fıkrasında”Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”denilmek suretiyle tüketici işlemi ile ilgili her türlü olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulanacağı,aynı kanunun 73’ncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” denilerek tüketici işlemlerinde Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağı hüküm altına alındığından mahkememizce tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, dosya üzerinden verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 02/12/2019Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır