Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/914 E. 2022/16 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/914 Esas
KARAR NO : 2022/16

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalıya yurt dışı taşıma hizmeti verdiğini, davalının bazı eksik ve hatalı evraklarından dolayı müvekillerinin taşıma sırasında zararları oluştuğunu, bu zararın tazmininin davalıdan talep edildiği, davalının ödeme yapmadığını ve buna ilişkin açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının dava konusu taşıma hizmetinde yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava dilekçesinde belirtilen aksamalardan dolayı davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 6.640,00 Euro asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; davalı firma ile, davacının müşterisi olan dava dışı firmaya ait emtiaların yurtdışından alıcısına taşınmasının organize edilmesi hususunda anlaştıklarını, 4 palet yükün 28/04/2018 tarihinde Türkiye Kapıkule’den Çek Cumhuriyeti’ne karayolu ile taşınması için davalı ile 10/04/2018 tarihinde mutabakata vardıklarını, tüm sorumluluklarını anlaşmaya uygun olarak eksiksiz bir şekilde ifa ederek taşımayı organize ettiklerini, göndericinin eksik evrak ile sağlık sertifikalarının orijinalleri olmaksızın göndermesi nedeniyle emtianın bulunduğu aracın Bulgaristan sınır kapısında bekleyeme başladığını ve davalı şirketin derhal bu durumdan haberdar edildiğini, belgelerin 3 gün sonra ulaştığında ise gümrük makamlarınca yapılan kontrollerde bu defa da yanlış ve eksik evrak gönderildiği bilgisi alındığı ve davalı tarafa yine bildirimde bulunulduğu, sonrasında gönderici tarafından tekrardan düzenlenen belgelerin özel kurye aracılığıyla gönderici firmadan teslim alınmış ve sınır kapısına iletilmişse de gönderilen belgelerin emtiaya uygun olmadığı ve ambalaj uygunsuzluğu sebepleri ile emtianın imha ve/veya geri gönderimine ilişkin ilgili Bulgar Makamlarınca görüş bildirildiği, akabinde yapılan görüşmeler sonucunda belgelerin bir kez daha yenilendiği ve 15.05.2018 tarihinde gönderici tarafından kendilerine teslim edildiği, bunun üzerine yaşanan gecikmenin etkisini mümkün olduğunca azaltmak amacı ile 16.05.2018 tarihinde doktor masraflarını da bizatihi karşılayarak Bulgar makamlarına ödeyerek seyrine devam ettiklerini, yaşanan gecikme nedeniyle gerçekleştirdikleri araç için Türkiye’de düzenlenen transit evrakının geçerliliğinin 13.05.2018 tarihinde sonlandığını, ve dolayısıyla araçta mevcut diğer müşterilere ait olan tüm parsiyel (parça) yüklerin ana varış gümrüklerine gitme zorunluluğu doğduğunu, araçtaki parsiyel yüklerin boşaltma ülkelerine uğramak kaydı ile merkez depolara tahliye edildiğini, daha sonra söz konusu yüklerin varış noktalarına teslimi için yeni transit evrakı düzenletmek ve gerekli organizasyonları yapmak durumunda kaldıklarını, aracın tüm bu gecikme ve masraflar sonucunda nihai varış noktasına 27.05.2018 tarihinde ulaşabildiğini, davacı şirketin bu kapsamda yapmış olduğu ve makbuzlar ve davalı Şirket adına açıklanan masraflara ilişkin …… numaralı ve 01.06.2018 tarihli e-fatura düzenlenerek davalıya iletildiğini, hem CMR hem de TTK hükümleri uyarınca taşıma esnasında gönderici ve emtia kaynaklı nedenlerle yapmak durumunda kaldığı masraflardan ve yaşanan gecikmelerden sorumlu tutulamayacaklarını, CMR’nin 11.maddesinde “Malların tesliminden önce tamamlanası gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici, lüzumlu belgeleri sevk mektubuna iliştirecek yahutta taşımacıya verecek ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlanacaktır.Taşımacı bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan taşımacıya karşı sorumludur.” hükmünü içerdiğini, TTK’nin 864.maddesinin de “Gönderen, kusuru olmasa da;…860 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen belge ve bilgilerdeki eksikliklerden, gerçeğe aykırılıklardan, belge ve bilgilerin yokluğundan, kaynaklanan, taşıyıcının zararları ile giderlerini tazminle yükümlüdür.” hükmünü içerir. İlgili kanunun 860. maddesinin 1. fıkrası ise “Gönderen, eşyanın tesliminden önce, resmî nitelik taşıyan, özellikle gümrük işlemleri için gerekli bulunan bilgileri taşıyıcıya vermek ve söz konusu belgeleri taşıyıcının tasarrufuna bırakmak zorundadır.” şeklinde olduğunu, taşıyıcı sıfatı ile kendisine gümrük belgelerinin eksik verilmesi sebebiyle karşılamak durumunda bırakıldığı masraflardan sorumluluk, aralarında mevcut ticari ilişki gereği davalıya ait olduğunu bildirerek itirazın iptalini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafça cevaben; davacının taşıma konusu malları süresinde alıcıya teslim etmeyerek taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının kendi asli kusurları sebebiyle meydana gelen ve taşıma işiyle de ilgisi bulunmayan masraflardan kendilerinin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, tır gümrük çıkış tescilinin nakliyeci konumundaki davacı şirketin tayin ettiği yetkililer tarafınca yapıldığını ve çıkış esnasında yüke ait evrak eksiği olduğuna dair bir talepte bulunulmadığını, emtianın mal cinsi beyanname ve faturalarda açık bir şekilde gönderici tarafından beyan edilmiş olmasına rağmen davacı şirketin yükün zirai doktor kontrolünü yaptırmadığını, taşıma işinin gereklerinden biri olan zirai kontrolü ihmal ederek asli kusuru işlediğini, aracın Macaristan’a kadar ilerlediği ve Macaristan gümrüğü kontrole tabii olmadan gelen aracı Bulgaristan giriş gümrüğüne geri yönlendirdiğini, aynı gün Bulgaristan gümrüğünün talep ettiği yüke ait sertifikaların alıcının gümrük acentesi tarafından kargoya verildiğini, 10.05.2018 tarihinde sertifikaların Bulgaristan’da kargo yaptıkları adresten davacı şirketin yetkilileri tarafından teslim alındığı yine davacı firmanın İzmir ofisi tarafından yazılı olarak kendilerine iletildiği, Bulgaristan gümrüğünde kontrole istinaden yeni bir sertifika daha talep edildiği ve aynı gün Akhisar’da hazırlanan ek sertifikanın davacı şirket yetkililerinin talebi üzerine kendileri tarafından Akhisar’da elden teslim alındığı ve Kapıkule’ye (Bulgaristan gümrüğüne) kendi imkanlarıyla ulaştırıldığını, 13.05.2018 tarihinde malın doktor kontrolünden geçemediğinin davacı şirketin İzmir ofisi tarafından kendilerine bildirildiğini, 14.05.2018 tarihinde yeni sertifika hazırlanması için Bulgar gümrüğünün talepte bulunduğu ve 15.05.2018 tarihinde sabah saatlerinde yeni sertifikanın Akhisar’da ihracatçı firma tarafından Tarım İlçe Müdürlüğünde hazır edildiğini, …… kurye ile gönderi yapacaklarını iletmeleri üzerine, davacı firma yetkililerinin yine kendi talepleri doğrultusunda evrakı Akhisar’da elden teslim alıp Kapıkule’ye (Bulgar gümrük) ulaştırmış bulundurduklarını, maktadırlar.16.05.2018 tarihinde ihracatçı firmanın Bulgaristan gümrük yetkilileriyle görüşmesi sonucu aracın bulgar gümrüğünden çıkışının sağlandığını, 25.05.2018 tarihinde taşımaya konu aracın Çekya’ya varışıhıh gerçekleştirdiği bilgisinin davacı şirket yetkilileri tarafından taraflarına bildirildiğini, evrakının süre aşımından dolayı aracı ana gümrüğe yönlendirmek yerine zaman & km kaybı gerekçesiyle aracı Polonya gümrüğe yönlendirdiklerini, 28.05.2018 tarihinde malzemelerin Polonya depoda olduğunun davacı şirketin İzmir ofisi tarafından taraflarına bildirildiğini, taşıma işinin gereklerinden olan zirai kontrolun ihmal edilmesinde davacı tarafın asli kusurlu olduğundan dava konusu masraf iddialarının ve buna istinaden tek taraflı düzenlenen faturanın taraflarınca kabulünün mümkün bulunmadığını, davalının iyiniyeti ve davacının taşıma işi sırasındaki uyulması gerekli özen ve tedbirlere aykırı davranışları neticesinde meydana gelen ve esasında taşıma işiyle de ilgisi bulunmayan davacı yanın ispatlayamadığı zarar iddiaları nedeniyle davanın reddi gerektiğini bildirdikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu davalının gönderici, davacını ise taşıma organizatörü sıfatıyla bulunduğu yurtdışı kara taşımacılığı işinde, dava konusu emtiaların zirai sağlık sertifika belgelerinde eksiklik bulunması nedeniyle aracın gümrükte bekletilmesinde tarafların kusur ve sorumlulukları bulunup bulunmadığı ve davacının belge eksiklikleri nedeni ile yaptığını ileri sürdüğü masraflar nedeni ile düzenlenen 6.640,00 EURO fatura bedelinin davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine ve mahkememizin yetkisine itirazda bulunulmuş ise de; talep edilen alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı para alacağı olması nedeni ile götürülecek borçlardan olmasından dolayı İİK’nun 50.maddesinin yollaması ile HMK’nun 10.ve TBK’nun 89.maddeleri uyarınca yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan Beşiktaş ……. Noterliğinin 04/02/2019 tarih ……… yevmiye sayılı ihtarnamesinde davacı tarafça davalıya 6.640,00 EURO’nun tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya 07/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 7 günlük sürenin 14/02/2019 tarihi itibariyle dolduğu (temerrüt tarihi) anlaşılmıştır. Ancak dava dilekçesi ekinde ve sonradan davacı tarafça bu ihtarname için yapılan gidere ilişkin bir makbuz veya belge sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamında sunulan tüm deliller itibariyle bir mali müşavir ve bir lojistik uzmanından müteşekkil bilirkişilerden 10/11/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Ancak davalının ticaret sicilinde kayıtlı sicil adresi yerine başka bir adrese tebligat yapılmak suretiyle usulsüz tebligat yapıldığının anlaşılması üzerine ön incelemenin tekrarlanması ile davalı tarafın cevap dilekçesini süresinde sunduğunun tespitine karar verilmiş ve davalı tarafın ticari defterleri de incelenmek suretiyle aynı bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bu surette sunulan 05/07/2021 tarihli bilirkişi 1.ek raporunda, özetle; tarafların ticari defter kayıtlarının örtüşmediği, dava konusu 6.640,00 EURO bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, CMR Konvansiyonu md.6,7 ve 11.maddeleri gereği emtianın bulunduğu aracın sınır kapısında beklemesinden dolayı davalı firmanın sorumlu olabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Alınan bu bilirkişi ek raporunda, davalı tarafın cevap dilekçesindeki savunmalarının değerlendirilmediği anlaşılmakla bilirkişilere gümrük uzmanı bilirkişi eklenmek suretiyle üç kişilik bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 11/11/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; uyuşmazlığa konu eşyanın (kedi-köpek maması, kedi kumu) ülkemize gelecek olması halinde uygunluk yazısı(bitkisel gıda ve yem), Uygunluk yazısı(hayvansal ürün), Uygunluk yazısı(canlı hayvan), İThal Lisansı(Tarım-Ülke Bazlı) belgelerin gümrük idaresine ibrazı zorunlu olan bu belgelerin temininin ihracatçının görevi olduğu, nakliyecinin taşıdığı eşya hakkında gideceği ülkede ne gibi önlemlere tabi olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, ihracat eşyasının gideceği ülkede ne gibi proseslere tabi olduğunu bilme ve araştırmanın nakliyecinin görev ve ödevi de olmadığı, ihracatçının eşya ve eşya ile ilgili lazım gelen tüm belgeleri nakliyecisine teslim etmek yükümlülüğünde bulunduğu, somut olayda, taşıma aracının Bulgar sınır kapsında beklemek zorunda kaldığını, buradaki temel meselenin aracın beklemesine asıl nedenin ne olduğu meselesi olduğu, bu yönde irdeleme yapıldığında aracın beklemesine esas neden taşınan eşya ya da taşıma aracı olmayıp, eşyanın beraberinde bulunması gereken sağlık sertifikasının mevcut olmadığından kaynaklı olduğunun anlaşıldığı, CMR’nun 11.maddesine göre “Malların tesliminden önce tamamlanası gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici lüzumlu belgeleri sevk mektubuna iliştirecek yahutta taşımacıya verecek ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlayacaktır. Taşımacı bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hükmün dışındadır.” hükmü bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafça, taşınan emtianın gerekli belgelerinin (sağlık sertifikaları) eksik olması nedeni ile aracın gümrük kapısında beklemek zorunda kalması ve belgelerin davalı taraftan temin edilebilmesi için yaptıkları 6.640,00 EURO masrafı davalı taraftan talep ettiği, taşımanın uluslar arası kara taşıması olması nedeni ile CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekeceği, CMR’nin 11.maddesinde “Malların tesliminden önce tamamlanası gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici lüzumlu belgeleri sevk mektubuna iliştirecek yahutta taşımacıya verecek ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlayacaktır. Taşımacı bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hükmün dışındadır.” hükmü nedeni ile ilgili belgeleri eksiksiz olarak temin ederek davacı taşıyıcıya teslim etme yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğu, zira bu hususta davacı taşımacının hata veya ihmali bulunduğunun davalı tarafça ispat edilmesi gerekmesine rağmen bu hususun ispat edilemediği, davacı taşımacının hangi evrakların gerekli olduğunu bilmediği ve bilmesinin de gerekmediği sonuç ve kanaatine varılarak davacının yapmış olduğu ve belgelendirdiği masrafları talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın 6.640,00 TL asıl alacak kısmı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça takipte 154,93 Euro işlemiş faiz talep edilmesine rağmen dava açılışınca işlemiş faizin 154,00 Euro olarak talep edildiği görülmüştür. İşlemiş faiz talebini değerlendirilmesinde, davalının tebliğ edilen ihtarname neticesinde 14/02/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 02/05/2019 tarihi arasında; mahkememizce celp olunan …… Bankası ve …… Bankası yazı cevaplarına göre 1 yıl vadeli Euro mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranlarının Şubat 2019 ayı için 2, Mart 2019 ayı için 1,55 ,Nisan ve Mayıs 2019 ayları için ise 1,50 oranında olduğu anlaşılmış ve bu faiz oranları dikkate alınarak yapılan kademeli faiz hesaplamasına göre asıl alacağa takip tarihine kadar 22,66 Euro faiz işlediği anlaşılmakla işlemiş faiz yönünden davanın bu kısım yönünden kabulüne ve fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça icra takibinde her ne kadar 209,53 TL ihtar-protesto masraf da talep edilmiş ise de, ihtarname giderine ilişkin herhangi bir makbuz-belge sunulmadığından bu masrafın yapıldığının ispat edilememesi nedeni ile fazlaya ilişkin bu talebin de reddi gerekmiş ve netice itibariyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.640,00 Euro asıl alacak ve 22,66 Euro işlemiş faiz yönlerinden devamına,
Fazlaya ilişkin ihtar gideri ve işlemiş faiz taleplerinin REDDİNE
6.640,00 Euro asıl alacağa 3095 sayılı kanun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıl vadeli euro mevduat hesaplarına uyguladıkları en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 6.640,00 Euro asıl alacağın takip tarihindeki TCMB Efektif satış kuru TL (6,6965 TL) karşılığı olan 44.464,76 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.874,99.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 507,94.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 228,56.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 507,94.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.377,70.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.320,41 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasnıa,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.271,36.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.039,18.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 680,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/red oranı dikkate alınarak 663,62 TL’lik kısmının davalıdan gerile kalan kısmının davacıdan alınarak alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/01/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır