Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/894 E. 2020/496 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/894 Esas
KARAR NO : 2020/496

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 20/11/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalıya tekstil ürünlerini 31.717,14 TL’lik bedel üzerinden sattığını, davalı, alım-satım ilişkisi kurmak amacıyla müvekkili şirkete başvurduğunu, kendisinin ….. komutanlığının kantin işletmecisi olduğunu beyan ettiğini, fatura adresinin orası olduğunu, faturanın …… Komutanlığı adına kesilmesini ve ürünlerin tesliminin buraya yapılmasını islediğini bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından davalının beyanları doğrultusunda fatura düzenlenmiş ve söz konusu adrese ürünlerin gönderimi yapıldığını, fakat davalı tarafından müvekkile yalnızca kısmi bir ödeme yaptığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı/borçlu aleyhine İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine müvekkili ile davalı arasında arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak davalı/borçlunun arabuluculuk toplantısına katılmaması üzerine anlaşamama ile sonuçlandığını, bilirkişinin ticari defterleri incelemesi ile bu durumun ortaya çıkacağını, davalı her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz etse de, yetkili bir icra dairesi göstermediğinden, yetki itirazından söz edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamını, yapılan itirazın haksız olmasından dolayı davalı/borçlunun asıl alacağın %20’inden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise 31.717.14-31. tutarındaki alacağın temerrüt tarihi olan 21/06/2019 tarihinden başlamak üzere işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir

GEREKÇE:
Dava, satış sözleşmesi nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1 maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işleri, 6102 sayılı yasanın 4. maddesinde, 5. maddesinde de ticari davalar çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemelere ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre mahkememizin görev alanı belirlenirken bu yasa hükümlerinin ve yine HMK 1 maddesinin dikkate alınması gerekecektir.
Mahkememizce İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkere yazılarak davalının sicil kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş ve gelen cevabi yazıdan davalı adına gerçek kişi tacir kaydı (ticari işletme) bulunmadığı saptanmıştır. Yine Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta, davalının işletme esasına göre defter tuttuğu ve yıllık gelirinin tacir sınırının altında olduğu, dolayısıyla davalının tacir değil esnaf olduğu anlaşılmıştır.
Ticaret mahkemesinin bir davaya bakması için gerekli olan 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesinde düzenlenmiş olan, her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın işletmesi ile ilgili olması şartının bu dava yönünden gerçekleşmediği, keza 6102 sayılı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak suretle ticaret mahkemelerinin görev alanına giren mutlak ticari dava türünden de olmadığı ve bu nedenle de mahkememizin bu davaya bakmakta görevli olmadığına görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır