Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/875 E. 2020/553 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/875 Esas
KARAR NO : 2020/553

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) da
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 14/11/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili şirket ile davalı arasında yıllardan beri süregelen ticari alım-satım ilişkisi mevcut olduğunu, davalı, müvekkil şirketten mal almakta, bunu karşılık kendisine kesilen fatura bedellerini kimi zaman çek ile kimi zaman kredi kartı veya nakil olarak müvekkil şirkete ödediğini, davalı ile bu şekilde devam eden ticari ilişki, davalının bakiye borcunu ödememesi ile birlikte son bulduğunu, Bu süre içerisinde kendisine defalarca şifahi bildirim sapılmış ve cari hesap alacağının ödenmesinin istendiğini, bu görüşmelerden sonuç alınamayınca davalı aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durduğunu, arabuluculuğa müracaat edilmişse de, arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, cari hesap ekstreleri ve faturalar incelendiğinde de görüleceği üzere, davalı taraf müvekkil şirkete 4.624.00 TL borçlu olduğunu, arz ve izaha çalışılan sebepler ve re’sen nazara alınacak nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davamızın kabulünü, davalı tarafın haksız itirazının iptalini, İcra takibinin devamını, Kötü niyetli davalının, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Küçükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … ‘ne Yönelik 4.712,93 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi mali müşavir …… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; Davacı ticari defter ve kayıtlan üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, davalı ile davacı arasında süre gelen bir ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından tutulan ticari defterlerin TTK Md.64-66 ve V.U.K. madde 220-226’ya göre uygun olarak tutulduğu, davalı adına tutulan ticari kayıtların usule uygun olduğu, davalı adına düzenlenmiş faturaların teslim eden ve teslim alan kısımlarında imzaların bulunduğu, davalı adına düzenlenen faturalara herhangi bir itirazın dosyaya sunulmadığı, davacının davalı adına düzenlenen faturaları BS formlarında beyan ettiğinin görüldüğü, davacı tarafından davalı adına tutulan cari hesap incelendiğinde davalının 4.624,00 TL alacak bakiyesinin bulunduğu ve icra takibinde haklı olduğu, %20 İcra inkar tazminatının mahkeme takdirinde olduğu görüş ve kanaatinde olduğu raporun ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış ancak davalı davaya cevap vermemiştir.
Davacı tarafça gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Defter inceleme günü davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgeler inceleme günü bilirkişinin incelemesine sunulmamış, bu surette bilirkişinin davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda düzenlediği bilirkişi raporuyla, davacının davalıdan faturadan kaynaklı 4.624,00 TL alacaklı olduğu saptanmıştır.
Dava konusu alacağın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla taraflar arasında ticari mal alışverişi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, yasal yükümlülüğü gereği tutmakla yükümlü bulunduğu ticari defterleri mahkememize ibraz etmiş, ancak davalı taraf kendi ticari defterlerinin ibrazdan kaçınmıştır. Mahkememizce bu konudaki ara kararda, defterlerin ibraz edilmemesi durumunda diğer tarafın beyanını kabul edebileceği de belirtilmiş olup bu husus davalıya yapılan tebligata da şerh düşülmüştür. Kendi yükümlülüğünü yerine getirerek ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutup mahkememize ibraz eden davacı taraf ile kıyaslandıında, kendi ticari defterlerini ibrazdan kaçınarak davacının alacağını ispatlamasını zorlaştıran davalı tarafın hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay 15.HD.’nin 13/06/2017 tarih ve 2016/2310 E 2017/2537 K sayılı kararı da benzer nitelikte olup, bu kararda “Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır” denilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ve özellikle davacı tarafın ticari defter kayıtları ile dava konusu faturalara itiraz ettiğine ilişkin bir delil sunmamış olması göz önünde bulundurulduğunda; davacı alacağının ispat edildiği, davalının borca itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, alacağın miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne, her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine davanın değeri göz önünde bulundurularak kesin olarak karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
Davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
İşlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Davalının itirazında haksız çıkması ve alacağın likit olması nedeni ile davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 315,86-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 56,93-TL peşin harç ile 23,56-TL icra peşin harçlarının mahsubu ile eksik kalan 235,37-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 56,93-TL peşin harc ve 23,56 TL icra peşin harçların davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 762,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 747,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır