Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/832 E. 2020/766 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/832 Esas
KARAR NO : 2020/766

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 30/10/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafın, davalı taraf ile ticaret yaptıklarını ve davalı tarafa boya kimyasalları sattıklarını, ticaretin tamamının faturalı olduğunu, deftere işlendiğini, fatura bedelinin vadesinin yazıldığı, davalı tarafın fatura bedellerini yazılı vadelerden sonra ödediğini, bunun bir gecikme faizi doğurduğunu, Davacı tarafın, vade farkını kendince hesapladığını, 20.06.2019 tarih ve kdv dahil 7.552,00 TL tutarındaki faturayı davalı tarafa yollandığını, davalı tarafın vade farkı faturasını iade ettiğini iade edilen faturanın tebliğ tarihi itibariyle vade farkı alacağının somutlaştığını beyan ettiğini, davacı şirket, izah edilen nedenlerle, davanın kabulü ile şimdilik 1 TL vade farkı alacaklarının iade edilen e-faturanın davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı taraf usule ilişkin itirazlarının olduğunu davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, kısmi dava olarak görülmesi gerektiğini, davacı tarafın vade farkına ilişkin e-fatura gönderdiğini, faturanın noter kanalı ile iade edildiğini, taraflar arasında vade farkına ilişkin akdedilen bir sözleşme yada alışıla gelmiş bir uygulamanın olmadığını davacı tarafa hiçbir borcun olmadığını beyan ettiğini, izah olunan nedenlerle, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi mali müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; yapılan inceleme ve tespitler sonucunda ve rapor içinde açıklanan nedenlerle;
1. Davacı tarafın 2017 – 2018 – 2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2017 – 2018 – 2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, taraflar Arasındaki Ticari Defter ve Kayıtlardaki Uyuşmazlıkların Tespiti 31.12.2019 tarihinde, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 272.346,45 TL alacaklı olduğu, 23.12.2019 tarihinde, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 212.522,45 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın, 59.824,00 TL (12.272,00 TL + 7.552,00 TL + 40.000,00 TL ) tutardan kaynaklı olduğu, farkın nedenlerinin, 17.12.2018 tarihli, … seri ve sıra numaralı, kdv dahil 12.272,00 TL ilk vade farkı faturasının, 20.06.2019 tarihli, … sıra numaralı, kdv dahil 7.552,00 TL ikinci vade farkı faturasının, 07.01.2019 tarihli “31.12.2018 / VAD. ÇEK İADESİ” açıklamalı, 40.000,00 TL tutarlı kayıt işlemi olduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında 2 adet vade farkı faturasının kayıtlı olduğu, başka bir vade farkı ya da gecikme faizi faturasının olmadığı, 17.12.2018 tarihli ilk faturanın, …. seri ve sıra numaralı, kdv dahil 12.272,00 TL olduğu, fatura üzerinde açıklama olarak “VADE FARKI” yazıldığı, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği/teslim alınmadığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, Faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine yada davalı tarafın faturaları tebliğ aldığına, faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, 20.06.2019 tarihli ikinci faturanın, … seri ve sıra numaralı, kdv dahil 7.552,00 TL olduğu, e-fatura üzerinde açıklama olarak “VADE FARKI” yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu, imza karşılığı teslim edilmediği/teslim alınmadığı, faturanın davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, davalı tarafın Bakırköy …. Noterliğinin, 28.06.2019 tarihli, …. yevmiye madde numaralı ihtarnamesinde özetle, 20.06.2019 tarih, … seri numaralı 7.552,00 TL bedelli e-fatura davalı şirkete posta ile gönderildiğini, fatura içeriğinde belirtilen vade farkı borcunun ve başka bir sebepten kaynaklı borçlarının bulunmadığını ve faturayı iade ettiklerini beyan ettikleri, dosya muhteviyatı ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında vade farkına veya gecikme faizine ilişkin herhangi bir sözleşme ya da bir teamüle rastlanılmadığı görüş ve kanaatine vararak raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya satışını yaptığı mallardan dolayı vade farkı alacağı talebidir.
Taraflar arasında mal satım sözleşmesi bulunduğu, malların davalıya teslim edildiği ve fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça, faturalarda vade tarihinin belirlendiği ve davacını bu vade tarihlerinden sonra ödeme yapmış olması nedeni ile faturada yer alan vade tarihi ile ödeme tarihi arasındaki vade farkı alacağının bulunduğunu ileri sürdüğü anlaşılmakta olup, bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının vade farkı alacağının bulunup bulunmadığı, davalıdan vade farkı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak SMMM bilirkişisinden 23/03/2020 tarihli kök ve 08/07/2020 tarihli ek bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Davacı tarafça 18/08/2020 Uyap gönderme tarihli ıslah dilekçesi sunularak dava değeri artırılmış (sonuç talep 49.140,11 TL’ye yükseltilmiş) ve gerekli bakiye harcın yatırıldığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce toplanan tüm deliller muvacehesinde; her ne kadar davacı tarafça düzenleyip davalıya gönderilen faturalarda vadi tarihi ve vade farkı ödeneceğine ilişkini ibare mevcut olsa da, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 2001/1 E 2003/1 K sayılı kararında da belirtildiği üzere faturadaki gecikme halinde vade farkı alınacağına ilişkin kayda itiraz edilmemesinin vade farkı kararlaştırıldığı anlamına gelmeyeceği ve böyle durumlarda vade farkı istenemeyeceği, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 45.maddesi uyarınca Yargıtay içtihadı birleştirme kararının bağlayıcı olduğu, taraflar arasında vade farkı ödeneceği hususunda bir yazılı sözleşme veya teamülün de bulunmadığı, bu nedenlerle davacı tarafça davalıdan vade farkı talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, karar harcı olarak mahsubu ile hazineye gelir kaydına, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T. Üzerinden hesaplanan 5.755,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraf verilmesine
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 14/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır