Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/826 E. 2021/192 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/826 Esas
KARAR NO : 2021/192

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2015
KARAR TARİHİ : 01/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 12/10/2015 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyası İle 19.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere …….. GİYİM SAN VE TİC A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğümün ……. Esas sayılı dosyasında İflas İdaresince Müflis …….. GİYİM SAN. VE TİC. A.Ş.’nin üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, iflas idaresince IIK, Md. 229 gereği masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu iler tespit edilmiş alacaklarının tahsili için Müflis …….. GİYİM SAN. VE TİC. A.Ş’nin borçlularına karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereği bilirkişi raporunda borçlu olarak tespit edilen davalı aleyhine de Bakırköy …… İcra Müdürlüğümün ….. E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak yetkiye, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğinı, bu sebeple de huzurdaki itirazın iptali davasını açma zaruriyetinin doğduğunu ifade ederek, İtirazın iptali İle takibin devamına, alacağın %2Q sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, tüm yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükle ilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı yanın Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. E, sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, takibe süresi içinde itiraz ettiklerini takibini durdurduklarını, müvekkili şirketin …….. GİYİM SAN. VE TİC. A.Ş.’ye herhangi borcunun bulunmadığını, …….. GİYİM SAN. VE TİC. A.Ş. hakkında iflas kararı verilmeden önce karşılıklı yapılan mutabakatla herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığını, cari hesap ve şirket kayıtlarının incelenmesi neticesinde …….. GİYİM SAN VE TİC. A.Ş. şirketinin şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının görüleceğini belirttiğini, bilirkişi neticesinde de müvekkilinin yapmış olduğu itirazın yasal ve yerinde olduğunun ortaya çıkacağını, …….. GİYİM SAN. VE TİC. A.Ş,’nin davasının reddi ile takibin iptaline, %20 den aşağı üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davac bırakılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 270.152,60-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Yönelik 270.152,60-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; Bakırköy ….. ATM’nin ……. esas sayılı dosyası ile 19.12.2013 tarihinde geçerli olmak üzere ……..’nin iflasına karar verildiği, iflas tasfiyesinin Bakırköy …… İcra müdürlüğünce yürütüldüğü, bu kapsamda …….. giyimin defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı taraftan cari hesap alacağının bulunduğundan bahisle söz konusu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama kapsamında dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor neticesinde davacı tarafın defterlerinde davalı taraftan 269.718,46 TL bakiye cari hesap alacağının olduğu tespit edilmiş, ancak davalı tarafın defterlerinin yapılan incelemesinde ise 0, 02 TL borç tespit edilmiştir. Davacı defterindeki kayıtlarda yapılan incelemede alacağın faturadan kaynaklandığı, bu faturaların yapılan incelemesinde hangi tarihte kime teslim edildiği bilgisinin faturalarda yer almadığı gibi dosyaya sunulan bir sözleşmenin de mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Faturalar üzerinde yapılan incelemede faturalarda %50 iskonto yapıldığı, davalı tarafın bu faturaları iskontolu olarak kayda aldığı davacı defterlerinde ise iskonto oranlarının yansıtılmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle söz konusu faturaların iskonto hususu ispata muhtaç olup davacı tarafından bu husus ispat edilemediği kanaatine varılmış, davacı tarafça açıkça yemin deliline de dayanılmamış olması nedeniyle davacı tarafa yemin hakkı hatırlatılmamış, netice itibariyle tüm bu nedenlerle mahkememizin 10/01/2017 tarihli …… Esas ……. Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu neticesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 17/10/2019 tarih …… Esas ……. Karar sayılı kararı ile; “Dosyada alınan bilirkişi raporuna göre taraf kayıtları arasındaki farkın birden fazla nedene dayandığı, bunlardan birinin faturalar üzerindeki iskonto kaydı bulunmasına rağmen davacının iskontosuz davalının ise iskontolu olarak kayda aldığı ikinci olarak da bazı faturaların davacı kayıtlarında olmasına rağmen davalı kayıtlarında yer almadığı ve üçüncü bir husus da 25.10.2015 tarihli 65.000,00 TL çekin akıbetinin belli olmadığı kayıtlıdır. Ticari defterler belge ile desteklenmediği sürece tek başına kendisi lehine delil olarak kabul edilemez. Yani ticari defterlerin içerik olarak doğruluğu bu kayıtların esas aldığı yan kayıt ve belgelerle mümkündür. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş olduğu da dikkate alınarak bu kapsamda da bir inceleme yapılmadığı, davacı kayıtlarının incelemeye neden getirilemediği ve fiziken imkansız ise yerinde inceleme yetkisi verilerek dayanak kayıtların ve ticari defter asıllarının da incelenmesi sonucu ancak sağlıklı bir rapor alınabilecektir. Defterlerde akıbeti belli olmayan çek ile ilgili de bankadan bilgi talep edilmesi mümkündür.Bu nedenle alınan bilirkişi raporu eksik inceleme ile oluşturulmuş olup hükme esas alınması bu hali ile mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne ve mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereğince mahkememizce tarafların 2013 yılına ilişkin BA-BS formları bağlı bulundukları vergi dairelerinden celp edilmiş, davalı vekiline muavin defter kayıtlarında iade olarak görünen 30/09/2013 tarih 9087278 nolu 65.000 TL bedelli çekin banka bilgisini vermeleri konusunda süre verilmiş, istenilen bilgilerin davalı vekili tarafından 26/02/2020 tarihli dilekçe ve ekinde sunulması üzerine ilgili banka şubesine müzekkere yazılarak çekin ibraz bilgileri istenilmiş, …… bank Genel Müdürlüğü tarafından verilen 02/07/2020 tarihli cevabi yazı ile söz konusu çekin bedelinin ödenmediği, sistemde iptal olarak görüldüğü mahkememize bildirilmiştir. Akabinde davacı taraf defterleri üzerinde bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi tarafından banka cevabi yazısı ve celp olunan vergi dairesi BA-BS formları da değerlendirilerek ek rapor tanzimine karar verilmiş, dosyaya sunulan 11/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …… nolu faturaların üzerinde yapılan incelemede faturalarda % 50 iskonto yazıldığı ve tarafımızdan düzeltilmiştir yazı ve imzası olduğu, faturaları davalı yanın iskontolu olarak kayda aldığı ve BA formunda iskontolu olarak beyan ettiği, davacı yanın ise iskonto olmadan kayda aldığı muavin dökümlerinde görülmekle birlikte davacı yanın BS formunda faturaları %50 iskontolu düzeltilmiş hali ile beyan ettiği görüldüğünden davalı ve davacı yanın incelenen BA-BS formlarına göre davalı yanın davacı yana takibin başlatıldığı 12/02/2015 tarihi itibariyle 0,02 TL bakile cari hesap borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi ök raporu, taraflarca dosyaya sunulan tüm deliller, 30/09/2013 tarih …… nolu 65.000 TL bedelli çeke ilişkin banka cevabi yazısı, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden celp olunan BA-BS formları ile davacı tarafa ait ticari defterlerin yerinde incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi ek raporu ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların BA ve BS bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olup davacı yanın BS formunda faturaları davalı taraf gibi %50 iskontolu düzeltilmiş hali ile beyan ettiği, defter kayıtlarından davacının davalıdan 0,02 TL bakiye alacaklı göründüğü ancak bu miktarın taraflar arasındaki hesap yuvarlamalarından kaynaklanmış olabileceği, dolayısıyla davacı tarafından davalıdan alacaklı olunduğu hususunun ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın reddine, davalı tarafça davacı tarafın takibi kötü niyetle başlattığının ispat edilememiş olması göz önünde bulundurularak davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.360,68-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 01/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır