Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/801 E. 2020/499 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/801 Esas
KARAR NO : 2020/499

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili firmanın her türlü pastacılık ürünlerinin ham maddesini toptan şekilda satmakta olduğunu, davalı firmayla uzun yıllardır ticari ilişkiler içerisinde bulunan müvekkili firmanın davalının ödemelerini yapmaması sebebiyle Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, bu satışlara ilişkin düzenlenen faturalar icra dosyasında bulunduğunu, başlatılan icra takibine davalı firma haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, Zorunlu arabuluculuk kapsamında taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığını, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olması nedeniyle likit alacağa itiraz eden davalı firma hakkında icra inkar tazminata hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle;davanın kabulünü, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaliniTakip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamını, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılanıa giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 42.542,10 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,davacı şirketin, davalı tarafa düzenlediği cari hesaba konu olan 10 adet faturanın davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği,davacı şirketin, davalı tarafa düzenlediği cari hesaba konu olan 10 adet faturanın davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğini tespit edilemediği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu 10 adet faturanın irsaliyeli fatura olduğu, miktar, açıklama, birim fiyatı kısımlarının yazıldığı, faturaların teslim eden kısımlarının imzalandığı, teslim alan kısımlarının imzasız olduğu, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, Tarafların karşılaştırma ekranları İncelendiğinde, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili 2018 BS formunda satılan mal veya hizmet tutarının kdv hariç 210.380.00 TL ve 70 adet belge olduğu, davalı şirketin davacı şirket ile ilgili 2018 BA formunda alınan mal veya hizmet tutarının kdv hariç 210.447.00 TL ve 70 adet belge olduğu, davalı şirketin 67.00 TL fazla beyan ettiği, taraflar arasında belge adet farkının olmadığı,davalı şirketin dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediği,davacı şirketin takip tarihi itibariyle 34.961,53 TL alacağını talep edebileceği, 01/08/2018 tarihinden 19/12/2018 takip tarihine kadar 42.542,10 TL asıl alacak üzerinden yıllık %9 faiz oranıyla 1.468,58 TL faiz talep ettiği, ancak alacak tutarının takip tarihi itibariyle 34.961,53 TL olduğu ve 01/08/2018 tarihinden takip tarihine kadar cari hesap üzerinde toplam 41 adet kayıt işleminin daha yapıldığı, faizin başlangıç tarihi olan 01/08/2018 tarihinin neye dayanılarak baz alındığının tespit edilemediği, davacı şirketin cari hesap ekstresindeki son işlem tarihinden takip tarihine kadar olan sürenin baz alınarak işlemiş faizinin 94,83 TL olarak hesaplandığı, (34.961,53 TL-yıllık %9- 08/12/2018-19/12/2018), davacı şirketin takip tarihinden itibarinden sonra 34.961,53 TL alacak üzerinden yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi talep edebileceği görüş ve kanaatine vararak raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki devamlılık arz eden satış sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Davacı tarafça gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Tarafların BA ve BS formları ilgili vergi dairelerinden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve belgeler bilirkişinin incelemesine sunulmamıştır. Dosyaya sunulan 12/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve belgelerine göre takip tarihi itibarile davacının davalıdan 34.961,53 TL alacaklı bulunduğu saptanmıştır. x
Celp olunarak dosya arasına alınan tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı tarafça vergi dairesine bildirimlerinin yapılmış olduğu görülmüştür.
Dava konusu alacağın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla taraflar arasında ticari mal alışverişi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, yasal yükümlülüğü gereği tutmakla yükümlü bulunduğu ticari defterleri mahkememize ibraz etmiş, ancak davalı taraf kendi ticari defterlerinin ibrazdan kaçınmıştır. Mahkememizce bu konudaki ara kararda, defterlerin ibraz edilmemesi durumunda diğer tarafın beyanını kabul edebileceği de belirtilmiş olup bu husus davalıya yapılan tebligata da şerh düşülmüştür. Kendi yükümlülüğünü yerine getirerek ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutup mahkememize ibraz eden davacı taraf ile kıyaslandıında, kendi ticari defterlerini ibrazdan kaçınarak davacının alacağını ispatlamasını zorlaştıran davalı tarafın hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay ……. HD.’nin 13/06/2017 tarih ve ……. E …… K sayılı kararı da benzer nitelikte olup, bu kararda “Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır” denilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ve özellikle davacı tarafın ticari defter kayıtları ile tarafların vergi dairesi kayıtları (BA-BS formları) göz önünde bulundurulduğunda; davacı alacağının 34.961,53 TL’lik kısım yönünden ispat edildiği, davacının kendi ticari defterlerinde fazlaya ilişkin alacak kaydı bulunmadığı ve ticari defterlerinin kendi aleyhine de delil olabileceğinden fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği, davalı itirazında bu meblağda haksız çıktığı ve alacağın miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş, ancak davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
Davalının Küçükçekmece ……. İcra dairesinin ……. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 34.961,53 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacak ve işlemiş faiz yönlerinden fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE
Davacının icra inkar tazminatı talebinin davalının itirazında haksız çıkması ve alacağın likit olması nedeniyle kabulü ile, devamına karar verilen 34.961,53 TL asıl alacağın %20 si oranıdan hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.388,20.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 584,39.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 220,05.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.533,70.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 584,39.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 818,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 607,10 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.244,23.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır