Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/788 E. 2021/702 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/788 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı tarafça İzmir ……. Asliye ticaret mahkemesi ……. D.iş sayılı dosyasından müvekkil aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığı akabinde ise İzmir ……. İcra müdürlüğü …… esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararı üzerine müvekkilin tüm banka hesapları ile araç ve tapularına haciz konulduğu, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği icra takibine karşı da İzmir …….. İcra hukuk mahkemesi ……. esas sayılı dosyası ile itiraz yapıldığı fakat müvekkili talebine rağmen ihtiyati haciz kararı kaldırılmamış ve icra hukuk mahkemesince de ihtiyati tedbir kararı verilmediği müvekkilin malvarlığına konula hacizler ve özellikle banka hesaplarına konulan blokeler kaldırılamadığından müvekkil şirketin tüm piyasaya verdiği tüm çeklerin karşılıksız işlemi görmeye başlaması ve ruhin ödemelerini dahi yapamaz duruma gelmesi nedeniyle cebri icra baskı altında davalı şirket yetkilisi ile müvekkil şirket yetkilisinin görüşmesi sonucunda davalının tüm hacizleri kaldırmayı vaat etmesi karşılığında ise müvekkilin ihtiyati hacze dair itirazı ile İzmir …. İcra hukuk mahkemesi ……. esas sayılı dosyasındaki davadan feragat etmesini şart koşması üzerine müvekkil şirket cebri icra baskısı nedeniyle ihtiyati hacze dair itirazını ve icra hukuk mahkemesinde açılan davadan feragat ettiğini, davalı ise verdiği sözü kısmen tutuğu sadece bankalardaki hacizleri kaldırmış olup müvekkili n araç ve taşınmazlarına konulan hacizleri kaldırmadığı alacaklı taraf halen söz konusu dosyadan icra işlemi yapmaya devam etmekte olduğu, bu sebeplerle İzmir ……. İcra müdürlüğü ……. esas sayılı dosyası nedeniyle müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle İİK 72. Madde gereğince davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket davaya konu çeki ticari alacağına karşılık davacı şirketten teslim aldığını, çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle İzmir …… Asliye ticaret mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı ile İzmir ……. İcra müdürlüğ3ünün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davacı şirket tarafından ihtiyati hacze itiraz edildiği ancak borçlu daha sonra müvekkille irtibata geçmiş borcunu ödemek istediğini beyan ettiği ve yapılandırma talep ettiği borçlunun bu talebi müvekkil şirket tarafından kabul edildiği, davacı borçlu şirke 06/05/2019 tarihinde borcunun bir kısmına karşılık 8.000,00TL ödeme yaptığı, ihtiyati hacze itirazından feragat etmiş ve icra hukuk mahkemesindeki imzaya itiraz davasından da feragat ettiği, dava dilekçelerindeki beyanlarının aksine tüm bu feragatlar ve ödeme anlaşması icra baskı altında gerçekleşmemesi tamamen davacı borçlunun kendi isteği ve iradesiyle gerçekleştiği, borçlunun yalnızca davaya konu dosyadaki çeke dair imza itirazında bulunmasının tek nedeni alacaklılarını zarara uğratma ve mal kaçırma kastıyla muvazaalı bir şekilde devrettiği Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, ……. mah., …… mevkii ….. ada ….. parsel ….. nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazının yanızca bu dosyadan hacizli olduğu, diğer dosyalardan haciz konulamamasının nedeninin borçlunun mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak taşınmazı devrettiği, davacı borçlu şirketin imzaya itirazı haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini davacı aleyhinde %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava İcra Takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacının dava dilekçesinden özetle, davalı tarafça İzmir …… Asliye Ticaret Mahkemesi ……. D.iş sayılı dosyasından davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığı, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararı üzerine davacının tüm banka hesapları ile araç ve tapularına haciz konulduğu, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, kararın kaldırılmadığı icra takibine karşı da İzmir ….. İcra Hukuk Mahkemesi …… esas sayılı dosyası ile itiraz yapıldığı, İcra Hukuk Mahkemesince de ihtiyati tedbir kararı verilmediği, davacının malvarlığına konulan hacizler, banka hesaplarına konulan blokeler nedeniyle piyasaya verdiği tüm çeklerin karşılıksız işlemi görmeye başladığı, rutin ödemelerini dahi yapamadığı, bu nedenle cebri icra baskı altında taraflar arasında görüşme sonucunda davalının tüm hacizleri kaldırmayı vaat etmesi karşılığında, davacının ihtiyati hacze dair itirazı ile İzmir…… İcra Hukuk Mahkemesi …… esas sayılı dosyasındaki davadan feragat ettiği, davalı tarafın verdiği sözü kısmen tutuğu sadece bankalardaki hacizleri kaldırdığı, davacının araç ve taşınmazlarına konulan hacizleri kaldırmadığı, davalı tarafın halen söz konusu dosyadan icra işlemi yapmaya devam ettiği, şirketler arasında ticari bağ olduğunu, takip dosyasında ciranta görünün davacının adına yapılan kaşe ve imzanın sahte olduğunu, davalının bu çeki kimden ne şekilde aldığına ilişkin bilgisi olmadığını, bu sebeplerle İzmir …… İcra müdürlüğü ……. esas sayılı dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini karar talep ve dava ettiği, davalının cevap dilekçesinden özetle, davalı şirketin davaya konu çeki ticari alacağına karşılık davacı şirketten teslim aldığını, çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle İzmir …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı ile İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından ihtiyati hacze itiraz edildiğini ancak davacı şirketin daha sonra davalı şirketle irtibata geçtiğini, borcunu ödemek istediğini beyan ettiğini ve yapılandırma talep ettiğini, davacı şirketin bu talebinin davalı şirket tarafından kabul edildiğini, davacı borçlu şirketin 06/05/2019 tarihinde borcunun bir kısmına karşılık 8.000,00TL ödeme yaptığını, ihtiyati hacze itirazından feragat ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesindeki imzaya itiraz davasından da feragat ettiğini, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasına konu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddiası ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayın incelemesinde, İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra dosyasının celp edildiği, takip konusunun 10/04/2019 tanzim, 10/04/2019 vade tarihli 78.000TL bedeli çekten kaynaklı olduğu, davacının lehtardan sonraki ciranta, davalının ise davacıdan sonraki ciranta olduğu, davacının menfi tespit davasından önce icra dosyasına 8000TL ödeme yaptığı, İzmir …… İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında imzaya itiraz edildiği, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği, bu karardan sonra davacının 06.05.2019 tarihinde feragat dilekçesi sunduğu, İzmir ……. ATM ……. D.İş esas sayılı dosyasında verilen kararın iş bu dosya arasına alındığı, icra takibine konu çek aslının mahkeme kasasına alındığı, davacı şirket temsilcisinin imza örneklerinin alındığı, imza asıllarının celp edildiği, davacı şirket ticaret sicil kayıtlarının celp edildiği, grofoloji uzmanı bilirkişi ……. ‘den rapor alındığı, raporda icra takibine konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak hukuki ilişkinin varlığını iddia eden ve bundan dolayı alacaklı olduğunu ileri süren davalı alacaklıda olduğu, uyuşmazlık konusu icra dosyasının dayanağını oluşturan çekteki imzanın davacıya ait olduğunu davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, dosyada grafoloji bilirkişisinden hükme ve denetime elverişli rapor alındığı, bu rapor içeriği de dikkate alındığında, davalının, imzanın davacıya ait olduğunu ispat edemediği, davacının bu davayı açmakta icra işlemlerinin devam etmesi sebebiyle de hukuki yararının bulunduğu, bu nedenle menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği, davacının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları ile davalının icra inkar tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-davacının menfi tespit davasının Kabulü ile; davacının davalıya İzmir ……. İcra Dairesinin ……. esas sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine
2- davacının ve davalının tazminat taleplerinin İİK 72/4 ve 5 maddelerindeki yasal şartlar oluşmadığından reddine
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.949,61.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.487,41.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 4.462,20.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 1.487,41.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 906,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.122,65 .-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır