Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/787 E. 2020/502 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/787 Esas
KARAR NO : 2020/502

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …… Dağıtım San. Ve Tic. A.Ş. arasında ….. numaralı poliçe ile sigorta ilişkisi kurulduğunu, davalı şirketin inşaat çalışması sırasında müvekkili şirket sigortalısına ait ….. bölgesinde …… hattına zarar verdiğini, yapılan ihbar sonucunda müvekkili şirket sigortalısının zararının karşılandığını ve TTK 1301 maddesi gereğince zarar sorumlularına karşı sigortalısının haklarına halef olduğunu, söz konusu ödemeden doğan alacağın tahsili için Büyükçekmece …… icra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı iş sahibi …… yararına yürüttüğü faaliyet sırasında ……. şirketine ait yer altı hattına kepçe takılması sonucu oluşan zararla ilgili açılan takibe yapmış oldukları itirazın yerinde olduğunu, açma kapama bedeli şeklinde istenilen bedelin yerinde olmadığını, bakiye kısım 2260,48 TL nin ödendiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMASI:Mahkememizin ……. esas ve ……. karar sayılı ilamı, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 11/10/2013 tarih ve …… esas, ……. karar sayılı ilamıyla bozulmuş akabinde mahkememizde …… esas sırasına kaydedilmiş bu dosya üzerinden verilen kararda Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. sayılı ilamıyla bozulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67 vd.maddeleri gereğince haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için TTK 1301 maddesi gereğince rücuen talep edilen alacağa ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya arasına celp olunan Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasında davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı başlatılan ilamsız takibe karşı davalının süresinde yapmış olduğu kısmi itiraz üzerine dava konusu edilen 15.480 TL yönünden takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar dayanmış oldukları delillerini dosyaya ibraz etmişler, ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; davacı ile dava dışı …… arasında 25/12/2009 tarihli ……. numaralı poliçenin düzenlendiği, hasar dosyasının dosyaya sunulduğu, ……. tarafından tutulan tutanakta 17.405,65 TL hasar bedeli tespit edildiği, hasarın oluşu ile ilgili de 25/07/2010 tarihli hasar tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç ilişkisinin tespiti , kusur durumu ve zarar miktarının tespiti için oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu raporunda gaz açma bedeli olarak talep edilen zarara dayanak olan gaz açma kapama işleminin yapılıp yapılmadığının dosyaya ibraz edilen belgelerle sabit olmadığını, bunun ispat edilmiş olması halinde haksız fiil hükümlerine göre ve TTK 1301 maddesi gereğince davacının davalıdan talepte bulunma hakkı olduğunu beyan etmişlerdir.
Dosyanın mahkememize devredilmesinden önce Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 26/06/2012 tarih ……. Esas …… Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay ……Hukuk Dairesi’nin 11/10/2013 tarih ……. Esas ……. Karar sayılı kararı ile kararın bozulması ve davalı tarafın karar düzeltme talebinin de aynı dairece reddedilmesi üzerine dosya mahkememizin ….. Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, davacının talepleri ve karşılıklı iddialar hususunda makine mühendisi bilirkişi tayin edilerek 860 dairenin gaz açma kapama, kontrolü ve daire sahiplerine haber verme işinin iki kişi ile 6-7 saatte yapılıp yapılamayacağı, tarifeye göre bedelin usulüne uygun hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda dosya üzerinden rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi ibraz etmiş olduğu raporunda hesaplamanın EPDK nun 2010 yılı tarifesine uygun olarak yapılmış olduğunu ve 15.480,00-TL olacağını, ancak 860 aboneye ait doğalgaz açma kapama işi ile abone sahiplerinin bilgi verilmesi işinin 6-7 saatte yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca arızanın onarılabilmesi için abonelerin bulunduğu bağımsız konutların gazını kesme zarureti bulunmadığı, hasar tespit tutanağında da doğalgazın 6.048 PH ve 1.548 PE vanaları kapatılarak sokaktan veya caddeden gazın kesildiğinin belirtildiğini, ancak uygulamada da alt yapı hizmeti veren elektrik, su, doğalgaz gibi firmaların açma kapama bedeli altında bu işlemi yapmadan tahakkuk ve tahsilata giriştiklerinin bilindiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bu teknik bilirkişi raporu doğrultusunda, 13/11/2014 tarih ….. Esas ……. Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay …..Hukuk Dairesinin 20/11/2017 tarih ……. Esas …… açıp kapanan abonelerden gaz açma- kapama bedeli alınması gerektiğini, bu tarife uyarınca hesaplanan bedelin sigortalıya ödendiğini ve bu bedelin rücuen müvekkiline ödenmesinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Bilirkişi raporunda genel ve soyut ifadelerle, tanık beyanında belirtilen süre içinde 860 adet abonenin gazının açılıp kapanamayacağı, elektrik, su, doğalgaz vb. dağıtım hizmeti veren kuruluşların açma- kapama yapmadan bilgisayar yazılım programı vasıtasıyla açma- kapama bedeli tahakkuk ettirdikleri ifade edilmiştir. Davacı tarafından bu yöndeki bilirkişi görüşüne itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, enerji piyasası konusunda uzman bir bilirkişiden davacının iddiaları ve bilirkişi raporuna itirazaların değerlendirildiği, takibe ve davaya konu gaz açma- kapama bedelinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı yönünde yeni bir rapor alınarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozulmuş, davalı tarafın karar düzeltme talebi de aynı dairece reddedilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyularak bozma kararı doğrultusunda bilirkişi olarak Petrol ve Doğalgaz Mühendisinden 20/08/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişi raporunda özetle; davalının sadece 18,00 TL lik gaz açma kapama bedelinden sorumlu tutulabileceği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup, dosyada mevcut sinai ve ticari yangın sigortası poliçesinin açıklamalar kısmında davacı ile sigortalı ….. arasında tanzim edilen sigorta sözleşmesine atıf yapılmış olup, bu sözleşmenin 5.5.maddesinde ise gaz arzının durması sonucu oluşan aksaklıklar sebebi ile yapılacak gaz açma kapama bedellerinin bu sigorta teminatına dahil olduğu belirtilmiştir. Bu hususlar dikkate alındığında davacının talep ettiği gaz açma kapama bedelinin poliçe teminatı kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacının rücuen talep ettiği gaz açma kapama bedeli poliçe teminatı kapsamında bulunmakta ise de, alınan bilirkişi raporları ile de sabit olduğu üzere 860 dairenin gaz açma kapama kontrolü ve dairelere haber verilmesi işinin 2 kişi ile 6 saatte yapılmasının mümkün olmadığı, bununla ilgili somut delil sunulmadığı, alınan teknik rapora göre de bunun teknik olarak gerçekleştirilmesinin imkan dahilinde bulunmadığı, ayrıca tutulan tutanak dikkate alındığında sokakta vana kapatılarak onarımı yapıldığı, davacının doğal gazı kesilen dairelere ayrı ayrı eleman göndererek gaz açma işini yapması durumunun söz konusu olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davacının gaz açma işini yaptığı tek vana için ücret talep edebileceği, bunun karşılığı olan 18,00 TL ücretin ise davalı tarafın icra takibine kısmen itiraz ederek itiraz etmediği kısımların dava dışı bulunması nedeni ile bu kısım içerisinde değerlendirilmesi gerekeceğinden davacının davalıdan talep edebileceği bir tutarın bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 469,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır