Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/777 E. 2022/99 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/777 Esas
KARAR NO : 2022/99

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğu, davalı taraf müvekkili şirketten mal satın aldığını taraflar arasındaki bu ticari ilişkiden kaynaklanın ve davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcundan dolayi cari hesap alacağı tahsil edilemeyince cari hesaba dayalı olarak 13.766.510TI. asıl alacak olmak üzere borçlu şirket hakkında Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. e. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri borçlu şirkete 06/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından 09/08/2018 tarihinde borca itiraz edildiğini borçlu herhangi bir borcu olmadığını icra takibinde ödeme emrine borca, ferilerine ve faize itiraz ettiğini fakat müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirket 13.766,51TL müvekkili şirkete borçlu olduğu anlaşıldığını icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte israr ettiğini, borcun ödendiğini gösterir herhangı bir evrak sunamadığını borcun ve ticari ilişkinin varlığı irsaliye, fatura ve cari hesap ekstresi ile sabit olduğunu yukarıda açıklanan nedenlerle borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali devamına ve %20’de aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu ihtilafın kaynağı olan alacağın huzurdaki dava görevsiz mahkemede açıldığını, asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesi aracılığıyla dava yoluyla istenmesi gerektiğini, davacının tacir olduğu açık ve net iken müvekkilinin tacir olmadığını, davacının icra takibini genel yetki kuralı gereği müvekkilinin bağlı bulunduğu Bakırköy icra dairelerinde açmadığını, yetkisiz icra dairelerinde açıldığı gerekçesi ile davanın reddini talep ettiklerini, müvekkilinin cari hesabı 13.766,51TL asıl alacak olan bir malı davacı şirketten almadığını, davacı şirketin eski satış sorumlusu …… Bey olarak bildikleri şahıs ile yapılan görüşmede öğrenildiği üzere kotası dolan firmalar davacı şirketten mal almak istediği kotasının dolu olması sebebiyle davacı şirketten mal alamadıklarını, satış sorumlusu …… Bey de bu sorunun çözümü adına kotası dolmayan diğer firmalara sormadan ve rızalarını almadan mal satış göstergesi olarak sözde mal sattığını ancak satılan malı kotası dolan asıl alıcıya teslim ettiğini, huzurdaki davada da olayın aynen bu şekilde gerçekleştiğini satış sorumlusu …… Bey ‘in bu şekilde birçok mal atışı yaptığını ,davacı şirketin bunu öğrenmesi üzerine işten kovulmak sureti ile çıkarıldığını, davacı şirket de içinde bulunduğu durum sebebiyle malların asıl olarak kime satıldığını bilemediğinden dolayı şirket kayıtlarında kimin adı gözüküyorsa satılan malların ücretlerini onlardan talep ettiğini, yapılan satış işleminin davacı şirketin kendi iç ve özel problemi olması sebebiyle zaten satış sözleşmelerinde de evrak eksiklikleri olduğunu, asıl borçlu ile kendisi arasında alacağı gösterir evrak olmaması sebebiyle muhasebe kayıtlarında borçlu alacağını müvekkilinden tahsil yoluna giriştiğini, davacı şirketin eski satış sorumlusunun yaptığı işlemler yüzünden davacı şirketten davaya ve borca konu malı almayan müvekkilinin sanki mal almış gibi borçlandırıldığını, aslında malı alan kişi veya firmalar borçlarını ödeselerdi davacı şirket müvekkiline iş bu davaya açamayacağını yukarıda anlatılan sebeplerle iş bu davanın reddini takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 13.766,51TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, mal satımından kaynaklı ticari ilişki nedeniyle başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle, davalı tarafın kendisinden mal satın aldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaba dayalı alacak olduğunu, davalının arabuluculuk toplantısına gelmediğini, itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle, görev itirazında bulunduğu, icar dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacının iddiasını kabul etmediklerini davacı tarafın eski pazarlamacısı …… bey’in kotası dolmayan diğer firmalara sormadan ve rızalarını almadan mal satış göstergesi olarak sözde mal sattığını, ancak satılan malı kotası dolan asıl alıcıya teslim ettiğini, huzurdaki olayında bu şekilde gerçekleştiğini, malı alan kişinin malı satan tarafından hazırlanan belgelerde imzasının olmamasının malın teslim edilmediğini ortaya koyduğunu, davaya ve borca konu malın alınmadığını davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın davalı taraf mal satıp teslim edip etmediği, davacı tarafın davalı taraftan Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına onu icra takibi nedeniyle alacağı olup olmadığı varsa alacak miktarının hesaplanmasına ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde, davalının bilanço hesabına geçmiş olduğu bu nedenle tacir olduğu, davaya konu uyuşmazlığın nispi ticari davadan kaynaklandığı için ticaret mahkemelerinin ve de mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine cevap dilekçesi ile itiraz ettiği, ancak icra dosyasında borca itiraz talebinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediğinden icra dairelerinin yetkisinin kesinleştiği bununla birlikte alacak isteminin para alacağına yönelik olduğu, para alacaklarında, alacaklının kendi yerleşim yerinde de icra takibi yapabileceği değerlendirilerek icra takibine yetki itirazın yerinde olmadığı,
İtirazın iptali davasının hakdüşürücü sürede açıldığı, kural olarak davacının icra takibinde belirtilen cari hesap ekstresi kadar davalıya mal satıp tesli ettiği ispat yükü altında olduğu, davalı tarafın icra takibi kadar borcu olmadığını beyan ettiği, BA, BS kayıtlarının celp edildiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişi ……. ‘dan rapor alındığı, raporun denetime elverişli olduğu, 2017 yılında davacı tarafın davalı tarafa 14.12.2017 tarihli 2.678,44 TL, 22.12.2017 tarihli 2.410,60 TL, ,26.12.2017 tarihli 180,00 TL ve 30.12.2017 tarihli 5.128,4 1 TL bedelli faturalar düzenlediği, 2017 yılı kayıtlarında tahsilat olmadığından 2018 yılı kayıtlarına 10.397,45 TL alacağın kaydedildiği, davacı ve davalının 2017 yılı kayıtlarında mutabık oldukları, davacı tarafın 2018 yılında 4.1.2018 tarihli 3.891,89 TL, 31.01.2018 de 2.200,01 TL alacak faturası kaydettiği, davalı lehine 21.01.2018 tarihli 854,84 TL ve 2.2.2018 tarihli 1.368,00 TL olmak üzere toplam 2.222,84 TL hizmet faturası kaydettiği, ayrıca 2018 yılında 500 TL tahsilat yaptığı, davalı kayıtlarında toplam 2.222,84 TL hizmet faturası kaydınında bulunduğu, 500 TL ödemeninde yer aldığı, davalı kayıtlarında göre davacı tarafa 7.674,61 TL borcun bulunduğu, taraf defterlerindeki ihtilafın 4.1.2018 tarihli 3.891,89 TL, 31.01.2018 de 2.200,01 TL alacak faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların sevk irsaliyelerinin imzalı olduğu ancak imzalayanların davalı çalışanı olduğu hususunun tespit edilemediği, sevk irsaliyelerinde imzaları bulunan kişilerinde aynı kişiler olmadığı, davalı tarafın 6.7.2021 tarihli dilekçesi ile çalışanlara ilişkin bilgilerin vergi dairesinden sorulmasını talep ettiği, vergi dairesi yazı cevaplarından bu dönemlere ilişkin bilgi bulunmadığının belirtildiği, uyuşmazlık konusu faturadaki malların davalıya satılıp teslim edildiğini ispat yükü davacıya ait olduğu, imzalı olan sevk irsaliyesindeki çalışanların davalı çalışanı olduğu hususunun tespit edilemediği, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin delilinin bulunduğu, ispata muhtaç kalan hususlarda davacıya yemin hakkına dayanıp dayanmayacağı hususunda kesin süre verildiği ve kanunen belirtilen ihtarların yapıldığı, davacı tarafça kesin süre içerisinde yemin hakkının kullanılmadığı, ara karardan dönülmesinin talep edildiği, davacı tarafın yemin ara kararından dönülmesine ilişkin talebinin reddine olarak değerlendirildiği ve dilekçenin dilekçe üzerinde ara karardan dönme talebi reddedilerek bu haliyle uyap sistemine tarandığı, verilen kesin sürenin hüküm ve sonuçlarının açık olduğu, davacı tarafın tek başına ara karardan dönme talebinin gerek ara karardan dönülmesi gerekse aynı süre içeriisnde yemin hakkının kullanılmaması nedeniyle davalı taraf lehine sonuç doğurmayacağı, davacı tarafın ispat ettiği kısım üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı tarafın mazeretsiz olarak arabuluculuk sürecine katılmadığından yargılama giderinin tamamından sorumlu olduğu gibi lehine de vekalet ücretine hükmedilemeyeceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin, 7.674,61 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip talebinde belirtilen yıllık %19,50 oranında avans faizi oranının uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 7.674,61 TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 524,26 .-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 166,27.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 357,99‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ile 166,27.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 734,90.-TL yargılama giderinin Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca mazersiz katılmama nedeniyle tamamının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmelerine katılınmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalı tarafın mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, Kabul ve reddedilen miktarlar yönünden 2022 yılı kesinlik sınırı olan olan 8.000TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır