Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/769 E. 2021/325 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/769 Esas
KARAR NO : 2021/325

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalı tarafa hazır bu sattığını, teslim ettiğini, davalının ücretinin ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek
CEVAP
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı ile ticari ilişkileri varken bayiliğini başkasına devrettiğini, bahse konu alacağın devrden sonra oluştuğunu, davacının kendisi adına işlemleri yaptığını, bu borcun kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 10.007,56 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle; davalının davacıya 10.109,73 TL dava dışı …’in davacıya 2.332,54 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım sözleşmesi uyarınca davacının davalıya sattığı mallar nedeni ile alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalı tarafa su ürünü satıldığı, ancak bu ürünlerin bedellerinin ödenmediğinden bahisle alacaklı olunduğunun iddia edildiği, davalı tarafından ise……Ticaret olarak 2015 yılında davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğu kabul edilmiş ancak bayiliği yazılı protokol ile 24/08/2015 tarihi itibariyle dava dışı …’e devrettiğini, bayiliği …’e devrettikten sonra davacı ile…… Ticaret-… arasında protokol imzalandığını, …’in vergi açılışı oluncaya kadar haberi ve rızası dışında kendi üzerinden siparişler verildiğini ve davacının da yine davalının hesabına haberleri olmaksızın …’e bu siparişleri gönderdiğinden ve ayrıca cari hesap ekstresinde de yanlışlıklar yapılıp gönderilen malların ücretlerinin fazla fazla girildiğinden bahisle borçlu bulunmadığını ileri sürdüğü ve cevap dilekçesi ekinde bir kısım tahsilat makbuzlarının fotokopilerini ibraz ettiği görülmüştür.
Davacı firma tarafından ……. Su markalı su ürünlerinin pazarlama ve satışının yapıldığı, davalının da …….Ticaret adı altındaki ticari işletmesi ile davacı şirketin bayiliğini yaptığı, davalı tarafça bu su bayiliğinin 24/08/2015 tarihli protokol ile dava dışı …’e devredildiği ve … tarafından ……. Ticaret adına altında işletmenin devam ettirildiğini, …’in vergi açılışı yapılıncaya kadar kendileri adına satış yaptığını, yine cari hesap ekstrelerinin hatalı olduğu ve gönderilen malların ücretinin fazla gösterildiğini ileri sürerek borçlu bulunmadığını savunduğu görülmekle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap girdilerinin doğru girilip girilmediği, gönderilen malların değerinin cari hesap ektrelerine doğru yansıtılıp yansıtılmadığı, davalıya ait işletmenin belirtilen tarihte dava dışı şahsa devri nedeniyle davacının icra takibi ile talep edilen alacağını davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu mahkememizce saptanmıştır.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın celp olunan ticaret sicil kaydının incelenmesine, “…….Ticaret” adı altında gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunduğu, son tescilini 11/04/2018 tarihinde yaptırdığı, 11/04/2008 tarihinde ticareti terk ettiğinin(11/04/2018 yazılmak istenirken sehven 11/04/2008 yazıldığı kanaatine varılmıştır) tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça işlettiği ticari işletmenin dava dışı şahsa devredilmesi ve bunun davacı tarafça bilinmesi iddiasının tanıkla ispat edilebileceği kanaatine varılarak taraflarca bildirilen tanıkların yeminli beyanlarına başvurulmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada mahkememizce alınan yeminli beyanında özetle; davalının bakiye borcu kaldığını, daha sonra bayilerinin … olduğunu, kendi aralarında devir yaptıklarını, kendilerinin bu devri …’in kendi vergi levhası açılınca yani davadan sonra öğrendiklerini, bu devrin kendilerine bildirilmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı tanığı … talimatla alınan yeminli beyanında özetle; davalı ile bir ara beraber çalıştıklarını, aynı firmanın bayiliğini yaptıklarını, yaklaşık 5-6 yıl önce davalı ile aralarında bayilik devri olduğunu, bayiliğin Esenyurt-Beylikdüzü bölgesini satın aldığını, şirketlerinin adının ……. Ticaret olduğunu, hatta devirden sonra kendisine gelen ilk su sevkiyatının davalı adına geldiğini, bayiliğin devrinden dolayı o aralar bazı isim karışıklıklarının yaşandığını, karışıklığa sebep olan kişinin davacı firmanın pazarlamacısı olduğunu, beraber çalıştıkları dönemlerde ve bayiliği davalıdan aldıktan sonra davacıya borçlarının kalmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların tacir olmaları nedeni ile tutmakla mükellef oldukları ticari defter ve belgeler üzerinde SMMM marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı firmanın ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yer itibariyle bilirkişi incelemesi ve rapor aldırılması talimat yoluyla yaptırılmış, sunulan 01/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … 31/12/2016 tarih …… nolu kapanış yevmiye kaydı sonrasında 10.109,73 TL borçlu olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi tarafından davacı firma ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin de defter kayıtlarında incelendiği, 1dava dışı …’e 17/09/2015 tarihli fatura ile başlamak üzere devamındaki faturalar ile toplamda 7 adet faturanın defter kayıtlarında yer aldığı görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve defter inceleme gününün davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalının ticari defterlerini sunmaktan imtina ettiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucuna toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 10.109,73 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın yapılan tebligata rağmen ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine ibrazdan kaçındığı, HMK’nun 7251 sayılı yasa ile değişik 222/3.maddesi doğrultusunda, davalının defterlerini ibrazdan kaçınması sonucunda davacı tarafın usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafça her ne kadar su bayiliğinin(ticari işletmenin) 24/08/2015 tarihli protokol ile dava dışı …’e devredildiği belirtilmiş ise de davacı tarafça devir tarihini doğrulayan herhangi bir yazılı delil sunulmadığı gibi bu devrin davacı tarafa bildirildiğine ilişkin de herhangi bir delil sunulmadığı, davacı tanığının devrin şirkete bildirilmediğini ve davadan sonra haberleri olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla devrin bildirilmemiş olması nedeni ile ve ayrıca yasa hükmü uyarınca ticari işletmeyi devreden sıfatı ile davacının devirden itibaren 2 yıl süre ile işletme borçlarından devralan ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kanaatine varılarak davacı tarafın lehine delil olan kedi ticari defter kayıtları, dinlenen tanık anlatımları ve tüm dosya münderecatı uyarınca davanın asıl alacak yönünden kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olunması nedeni ile işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy .,….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin(işlemiş faiz talebinin) REDDİNE
Asıl alacağa takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,61.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 168,71.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 69,84.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 168,71.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 797,25.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 571,18 TL’sinni davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan toplam 100,75.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 28,56 TL’sinni davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7- 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 660,00 tl arabuluculuk ücretinin arabuluculuk davetiyesinin davalıya tebliğ edilmemiş olması nazara alınarak davanın kabul/red oranı itibariyle 472,85 TL’lik kısmının davalıdan, 127,15 TL’lik kısmının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 29/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır