Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/763 E. 2021/139 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/763 Esas
KARAR NO : 2021/139

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; keşidecisi ……. Geri Dönüşüm ve Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi muhatap …….. Bankası olan 05/09/2019 vadeli ……. çek numaralı 25.000 TL bedelli çekin müvekkillerinden çalındığını, çek iptal davası açtıklarını, çekin müvekkilerine ait olmayan imza ile ciro edildiğini ve icra takibi başlatıldığını belirterek çekin müvekkilerine iadesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; çek için icra takibi yapılmadığını, çek bedelininde ödenmediğini bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkilerinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 758.maddesi uyarınca açılan çek istirdat (iade) davasıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça, dava konusu muhatabı ……. Bankası, keşidecisi ……. Geri Dönüşüm ve plastik San.Tic.Ltdi.Şti olan ……. nolu 05/09/2019 keşide tarihli 25.000 TL meblağlı çekin işyerlerinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde diğer bir kısım çeklerle birlikte çalınarak üzerine sahte ciro ve imza atıldığını, davacının kendisinden sonra gelen cirantalarla herhangi bir ticari ilişkisi mevcut olmadığını ileri sürerek çekin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin sureti dosyada mevcut olan ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı tarafça dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çeklerin gerçekleşen hırsızlık neticesinde çalındığından bahisle davacı tarafça çek iptali davası olduğu, dava konusu çekin davalının elinde bulunduğunun anlaşılması üzerine mahkemece davacıya verilen süre üzerinde mahkememizdeki işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mezkur hırsızlık olayı hakkındaki ceza soruşturmasının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …… Sor.sayılı dosyası ile yürütüldüğü ve soruşturma sonucunda şüphelilerinin tespit edilememesi nedeni ile 10/05/2019 tarihinde daimi arama kararı verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dava konusu çek arka yüzündeki davacı cirosu üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı hususunda davacı şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş ise de, neticeye etkili olmayacağı kanaatine varılarak bu yöndeki ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; davanın çek iade davası olduğu, çekler için de geçerli olan TTK’nun 686/1.maddesinde “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” şeklindeki hüküm uyarınca davalının dava konusu çek üzerinde yetkili hamil olduğu, zira ciro silsilesinde görünüşte bir kopukluk bulunmadığı ve davacı cirosu üzerindeki imzanın yetkili kişinin eli ürünü olup olmadığının davalı tarafça bilinemeyeceğinden bu sonucu değiştirmeyeceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında “Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür” hükmü bulunduğu, davalının iyiniyeti karine olup davacının davalı tarafın dava konusu çeki kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu hususunu ispatlayamadığı, keza başlatılan savcılık soruşturma dosyasında da şüphelilerin tespit edilememesi nedeniyle daimi arama kararı verilmiş olduğu, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi ve çekin ödeme aracı olması karşısında davacının kendisinden sonra gelen cirantalarla aralarında ticari ilişki bulunmadığı yönündeki iddiasının da sonuca etkili olmayacağı kanaatine varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 15/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır