Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/734 E. 2019/1185 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/734 Esas
KARAR NO : 2019/1185

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 27/09/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen “Geri Alım Garanti Sözleşmesi” ile dilekçede belirtilen araçların sözleşme koşulları sağlandığı takdirde KDV dahil araç fatura bedelinin %65’i olarak kararlaştırılan geri alım bedeli karşılığında davalı tarafa iade edilmek üzere 02/12/2015 tarihinde satın alındığını, satış işlemlerinin akabinde müvekkili şirket tarafından yapılan incelemelerde geri alım/satış bedelinin taraflar arasında bağıtlanan geri alım garanti sözleşmesine aykırı ve hatalı şekilde hesaplandığının görüldüğünü, buna göre, geri alım garanti sözleşmesinin akdedildiği tarihte %18 olan KDV oranı 31 Ekim 2018 Tarih ve 30581 Sayılı Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlanan 287 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı Katma Değer Vergisi oranları %1 olarak değişmiştir. Davalı şirket, sözleşmede tereddüte ve yoruma yer olmayacak açıklıkta kararlaştırılan KDV dahil %65 olarak belirlenen geri alım bedelini hiçe sayarak %17 oranında kesinti yapmıştır. Davalı şirket tarafından uygulanan sözleşmeye ve hakkaniyete aykırı geri alım bedeli kesintisi nedeniyle müvekkili şirketin KDV dahil 446.896,61-TL zarara uğradığını, müvekkili şirket hatalı hesaplama nedeniyle uğranılan zarara ilişkin 31/12/2018 tarihli ….. nolu faturayı düzenleyerek elektronik ortamda davalı şirkete iletmiş ise de fatura davalı tarafça reddedildiğini, Üsküdar …. Noterliğinin 15/01/2019 tarihli ve ….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bahse konu fatura davalı şirkete tebliğ edilerek fatura bedelinin ödenmesi talep edildiğini, ancak müvekkili şirkete herhangi ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. Esas numaralı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak borçlu/davalı şirket tarafından icra dosyasına sunulan 28/02/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, borç ilişkisi ve borç kaynağına, takibin tüm eklentilerine itiraz edilerek takip durdurulduğunu, izah edilen nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000-TL üzerinden kısmi davamızın kabulünü, davalı tarafın, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın bu aşamada 25.000-TL lik kısmının iptali ile takibin devamını, icra takibine itirazda haksız ve kötüniyetli olan davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı yan müvekkiline karşı başlattığı icra takibini 31/12/2018 tarihli ….. fatura no’lu 446.896,61 TL bedelli faturaya dayandırarak açtığını, davacı yan alacağının müvekkili ile aralarındaki sözleşmeden doğduğunu ve bu alacağın 446.896,61 TL bedelinde olduğunu belirttiğini, ancak iş bu belgelere dayalı olduğu iddia edilen alacağa dayanarak açtığı itirazın iptali davasında harca esas değeri 25.000 TL olarak gösterdiğini, davacının alacağının resmi bir belgeye dayandığını açıkça belirtmesi ve hatta bu miktarı iş bu dava dilekçesinin açıklamalar kısmında talep etmesi davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olamayacağını açıkça göstermekte olduğunu, davacı tarafın eksik olarak yatırılan harcın tamamlatılması gerektiğini, kur farkı nedeniyle fatura düzenleyip bu faturayı takibe koyan karşı tarafın, takibe itirazları neticesinde KDV farkı nedeniyle alacaklı olduğundan bahisle itirazlarının iptalini talep etmesi iş bu davanın haksız olduğunun ve müvekkiline karşı kötüniyetle icra takibi başlatıldığının kanıtı olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde bütün sözleşmelerde %65 olarak geri alım bedeli belirlendiğinden bahsettiğini, ancak farklı %’lik dilimlerde alımların olduğunu, izah edilen nedenlerle, iş bu davada esasa ilişkin yargılamaya geçilmeden önce davacı tarafça eksik harcın tamamlatılmasını, eksik harcın tamamlanmasının ardından yapılacak yargılama sonucu davacı tarafın haksız ve gerçeğe aykırı davasının reddini, davacı yan aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
İşbu davanın yargılaması sırasında henüz duruşma aşamasından önce (dilekçeler aşamasında) taraf vekillerinin mahkememize verdiği 13/12/2019 tarihli usulüne uygun olarak dilekçeleri ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)feragat, davacının ve davalının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir. HMK nun 309. maddesi “(1)feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. HMK nun 310. maddesi “(1)feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. HMK nun 311. maddesi “(1)feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Açıklanan nedenlerle davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
2-Feragat ilk celseden önce yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcının 1/3’ü olan 14,80.-TL’ nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair, HMK.320/1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır