Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/718 E. 2021/228 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/718 Esas
KARAR NO : 2021/228

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının müvekkilerinden ürün satın aldığını, fatura kesildiğini, bedelini ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı tarafın iddia ettiği faturaların kendisine ulaşmadığını, davacı tarafa borçları olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 6.310,34 USD alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan dava konusu 2 adet faturadan dolayı alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesu uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olacak nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de; davanın niteliği ve dava konusunun değeri itibariyle HMK’nun 200.maddesi uyarınca tanık dinlenilmesinin caiz olmadığı kanaatine varılarak tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça icra takibine dayanak yapılan iki adet fatura nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, faturalara konu mal/veya hizmetin davalıya verilip verilmediği hususlarında toplanmaktadır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması nedeni ile ticari defter tutmakla yükümlü bulundukları anlaşılmakla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde SMMM marifeti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafın ticari defter ve belgelerini inceleme gününde mahkememize sunmaktan imtina etmesi nedeni ile sadece davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; faturaların USD olup tutarlarının TL’ye çevrilmek kaydı ile defter kaydına alınmış olduğu, faturalara ait sek irsaliyelerinin fatura ile eşleştiği, faturalarla ilgili iade ya da indirim gibi bir durumun dosya içeriğinden mevcut olmadığı, davacı tarafın davalıdan cari hesaptan kaynaklanan 33.336,05 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekiline sevk irsaliyesi asıllarını sunması konusunda süre verilerek sevk irsaliyelerinin dosyaya girmesi sağlanmış ve tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden uyuşmazlık dönemine ilişkin BS-BA kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır. Sunulan ve gelen bu kayıtların değerlendirilmesi suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan 30/11/2020 tarihli ek raporda davacı alacağının USD üzerinden hesaplanarak davacı alacağının 6.100,80 USD olarak hesaplandığı görülmüştür.
Gelen BS-BA formlarının incelenmesinden; taraflar arasında toplam 15 adet belge (fatura) ile KDV hariç 165.082,00 TL alım-satım bildiriminde bulunulduğu, tarafların BA-BS formlarının birbiriyle örtüştüğü görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafa davalıya düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı tarafın mahkememizce yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerini sunmaktan imtina etmiş olması nedeniyle HMK’nun 222/3.maddesi uyarınca davacı tarafın usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defterlerindeki kayıtların davacı taraf lehine delil olarak kabulünün gerektiği, faturalarda yer alan malların teslim edildiğine dair sevk irsaliyelerinin de mevcut olduğu, davalı tarafın bu sevk irsaliyelerine açık bir itirazının da bulunmadığı, mahkememizce celp olunan vergi dairesi BS-BA formlarında taraflar arasında toplam 15 adet belge (fatura) ile KDV hariç 165.082,00 TL alım-satım bildiriminde bulunulmuş olduğu ve tarafların BA-BS formlarının birbiriyle örtüştüğü, tüm bu nedenlerle davacı tarafça icra takibine konulan iki adet fatura nedeni ile davalıdan alacaklı olduğunun ispat edildiği, davalı tarafça borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, bu nedenlerle davanın asıl alacak yönünden kabulünün gerektiği, icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmemiş olunması nedeni ile işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, dava konusu alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde; davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmadığından bahisle davalının yargılama giderlerinden sorumlu olduğu belirtilmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde, arabuluculuk görüşmesi için gönderilen iadeli taahhütlü davet mektubunun tarafına ulaşmadığı ve tarafınca alınmadığı bildirilmiştir. Mahkememizce arabulucuya davetiye çıkartılarak arabuluculuk davetiyesinin davalıya tebliğine ilişkin belge suretlerinin sunulması istenilmiş, bilirkişi tarafından sunulan belge suretlerinden söz konusu davet mektubunun davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmıştır. Böylece davalı tarafın kendisine arabuluculuk davetiyesi gönderilmiş olmasına rağmen arabuluculuk görüşmesine katılmaması nazara alınarak 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 6.100,80 USD asıl alacak üzerinden devamına,
İşlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6.100,80 USD asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın takip tarihindeki efektif satış kuru (5.4881 TL) üzerinden karşılığı olan 33.481,80 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.287,14.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 411,80.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 170,35.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.704,99.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 411,80.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 763,70.-TL yargılama giderinin, davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmaması nazara alınarak 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca tamamının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.022,27.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmaması nazara alınarak 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca tamamının davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır