Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2020/543 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2020/543 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Halen Moskova’da yaşayan ve Rusya’da ticaret yapan davacının 2000 yılı başlarında davalı firma yetkilileri ile Türkiye-Rusya arası ticaret ilişkisine girdiğini ve bu nedenle Rusya’daki firmalarla olan bu ilişkide davacının kendilerine aracılık yaptığını, davalı firmanın da bu ilişki nedeniyle muhtemel riskleri için o tarihte tanzim tarihi ve vadesi yazılı olmayan ve bedel kısmı boş olarak 1 adet 40.000-USD’lık ve 1 adet 30.000-USD’lık boş senedi güvence olmak üzere davacıdan aldığını, bu ticari ilişkinin davacının kendisi ve şirketi …. Koli. Şti. devrede olmak üzere yaklaşık 3-4 yıl devam ettiğini ancak daha sonra davalı firma yetkililerinin davacının irtibatlı olduğu Rusya’da ki şirket yetkilileri ile doğrudan ilişki kurarak davacının ve şirketini devre dışı bıraktıklarını, bu şekilde ticari ilişki bitince de 1 adet 30.000-USD’lik boş senedi davacıya iade eden davalı şirket yetkililerinin diğer senetlerin bulunamadığını sonra iade ederiz diyerek oyalandığını ve zamanla unutturduklarını, aradan 14-15 yıldan daha uzun bir zaman geçtikten sonra davacı müvekkil hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından takip yapıldığı bilgisine ulaşıldığını ve takip dosyası incelendiğinde 1 adet 30.000-USD ve 1 adet de 40.000-USD’lik senede “06.02.2017” olarak tanzim tarihi yazıp 40.000-USD’lık olana 10.04.2017 vade tarihini, 30.000-USD’lık olana da 24.04.2017 vade tarihini koyup bedeli kısmına nakden ilavesi yapılarak senetlerin icra takibine konu yapıldığının görüldüğünü, yine takibe konu olan iki senedin davalı şirketin cirosu ile 3.ncü kişilere verilmiş gibi yapılarak son ciranta olan …. tarafından icraya konulduğunu ve bunun sonucunun davacının gayrimenkulleri ve banka hesaplarına da haciz konulduğunu, alacaklı olan …’ın davalı şirketin 2008, 2009 ve son olarak 2010 yılların da 3 yıllığına şirketin denetçiliğini yapmış bir kişi olup ayrıca şirketin yönetim kurulu başkanı ….’ın da yeğeni olduğunu, bu durumun ….’ın şirket yetkililerinin denetiminde ve birlikte hareket ettiğini gösterdiğini, pasaport kayıtlarına göre 06.02.2017 tarihinde müvekkilin Rusya’da olduğunun belli olduğunu, o tarihte Türkiye de olmayan birisinin senet düzenleyip Türkiye’de ki bir şirkete vermesi ve karşılığında 70.000-USD nakit para aldığının düşünülemeyeceğini, bu nedenle senetlerin bu tarihte tanzim edilmediğini ve belirtilen ilavelerin sonradan konulduğunun pasaport kayıtlarıyla sabit olduğunu, senet metninde ve takip dosyasın da borçlu gözüken “… Koli. Şti.” unvanlı şirketin müvekkil tarafından Kadıköy … Noterliği’nin 14.06.2012 tarih ve …. yev. nolu Fesihnamesi ile 7 yıl önce feshedildiğini, buna göre 2012 yılında feshettiği bir şirket için müvekkilin 2017 yılında senet tanzim edip vermesinin de düşünülemeyeceğini, tüm bu maddi deliller göz önüne alındığında 2000 yılı başlarında teslim aldığı takip konusu olan bu senetler nedeniyle davalı alacağının zaman aşımına uğradığını, zamanaşımı delillerinin kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenmek zorunda kalınan 520.363,56 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıda tahsiline, masraf ve ücreti vekaletinde davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılmış olunan ve istirdadı talep edilen paranın müvekkil nezdinde olmadığını, dosyanın alacaklısının … olup davacının istirdat talebini bu kişiye yöneltmesinin gerektiğini, davalı şirketin davacıyı sözde oyalayarak zamanla vermiş olduğu senetleri unutturmuş olduğu iddiasının hiçbir hukuki dayanağı olmamakla beraber bu argümanın basiretli tacir davacının dayanamayacağı bir argüman olduğunu, kambiyo senetleri nazarında borcun sebebi senet olduğu için davacının ithamlarını yine yazılı bir delile dayanarak ispatlaması gerektiğini, ancak somut dilekçe muhteviyatında bu bağlamda sunulan herhangi bir delil bulunmadığını, davacının pasaport kayıtlarına göre senetlerin tanzim tarihinde yurt dışında olduğuna yönelik beyanının kendisince tanzim edilen senetlerin geçerliliğine ilişkin nasıl bir geçersizlik sebebi yaratacağının tarafça anlaşılamadığını, zira bir senedin geçerli olabilmesi için tanzim eden tarafından Türkiye’de tanzim edilmesinin gerekmediğini, TBK madde 146 uyarınca genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olup, bono zamanaşımı ise 3 yıl olup davacının zamanaşımı definin yazılı deliller ispata muhtaç olduğunu, davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde davanın esasına girilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu davanın İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ve dosyaya konu kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra dosyasına yatırılan 520.363,56 TL nin istirdadı talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde, alacaklının … , borçluların ise … ve …. İthalat İhracat Tic. Kollektif Şirketi olduğu, takip konusunun 40.000,00 USD lik ve 30.000,00 USD lik bonolar olduğu, bu bonolar üzerinde davalı … Tekstil San ve Tic AŞ ‘nin herhangi bir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı tarafın husumet itirazı üzerine yapılan incelemede davalı …. Tekstil San ve Tic. AŞ ‘nin bonolar üzerinde herhangi bir sıfatının olmadığı gibi dava konusu takipte alacaklı da olmadığı , dolayısıyla iş bu davada davalı tarafın pasif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 8.886,51-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 8.832,11-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddedilmiş olması göz önünde bulundurularak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı