Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/702 E. 2022/366 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/702 Esas
KARAR NO : 2022/366

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil şirketin davalıdan olan 20.762,10 TL alacağı için Bakırköy …….. İcra …… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça hem icra dairesinin yetkisine hem borcun esasına itiraz edildiğinden icra takibinin durduğu, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığı, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı müvekkilin boyama işlemine karşılık ücret ödemeyi taahhüt ettiği, müvekkil şirketin ediminin karşılığında fatura düzenlediği, iş bu faturaya ilgili kanun hükmü gereği süresi içerisinde itiraz edilmeyerek içeriğinin davalı şirketçe kabul edildiği, İcra takibine konu edilen 21.03.2019 tarihli 20.762,10 TL tutarlı faturadan kaynaklı toplam 20.762,10 TL tutarında olan borcunu ödemediği, müvekkil şirketin ticari defterleri ve diğer deliller incelendiğinde de davalının müvekkile borcu olduğunun tespit edileceği, davalı tarafça 20.762,10 TL borç ödenmediğinden davalı şirkete karşı, Bakırköy ……… noterliği 24.05.2019 tarihli ……. numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek seri-B sıra:…….. numaralı ve 21.03.2019 tarihli 20.762,10 TL bedelli faturdan kaynaklı alacağın avans faizi (ticari faiz) ile birlikte ödenmesinin talep edildiği, ayrıca Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan işe itiraz edilmediği gibi, düzenlenen faturalara da herhangi bir itiraz yapılmadığı, davalı alacağın tahsili için icra takibi başlatılınca borca haksız olarak itiraz etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı ile müvekkil şirket arasında boyama işi konusunda anlaşıldığı, ancak davacı tarafın yaptığı işin sonucunda boya kırıkları ve kurutmada fazla kurutmadan dolayı oluşan kırışıklıklar oluştuğu, davacının işini gereği, davacı firmanın yaptığı işlem sonucunda ürünlerin sevk edilemeyecek hale geldiği, müvekkil şirketin defaatle ayıp bildiriminde bulunmuşsa da bir sonuç alınamadığı, ayıplı kumaşların elinde kalmasına sebep olduğu için o işlemin bedelini ödememeyi müvekkil şirketin davacı taraf ile görüştüğü ve davacı tarafa bildirdiği, bu nedenle de adına 10.05.2019 tarihli 20.762,10 TL bedelli fatura kesildiği, Ayıba ilişkin hususların sözlü olarak davacı tarafa bildirildiği, bu hususların davacı firmayla defalarca görüşüldüğü ancak bir çözüm üretilemediği, bilindiği üzere ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı hususunun tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebileceği, davacı şirket tarafından ürünlerin eksik, ayıplı olarak işlendiği reklamasyon faturasının söz konusu ürünlere kesilmesiyle birlikte ispat hali bulduğu, faturayla birlikte ayıptan doğan zarar dolayısıyla sorumluluk ortaya çıktığı, taraflar arasında eser sözleşmesi mevcut bulunduğundan bu sözleşme gereği ürünlerdeki ayıplardan müvekkil şirketin uğradığı menfi ve müspet zararlardan davacı şirketin de sorumluluğunun bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının ……… Tekstil Aksesuarları Boyama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi borçlunun …….. Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, takibe konu alacağın 20.762,10TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle; icra dairesinin yetkisine itirazın yerinde olmadığını, davacı şirketin edimi karşılığı fatura düzenlediğini, faturaya davalı tarafça itiraz edilmediğinden kabul edildiğini, faturadan kaynaklı borcun ödenmediğini, davalı tarafa ihtar çekildiğini, asıl alacak, asıl alacağın ferileri ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle, taraflar arasında kumaş boyama işi konusunda anlaşıldığını, davacının yaptığı işin sonucunda boya kırıkları ve fazla kurutmadan dolayı kırışıklık oluştuğunu, borcun gereği gibi ifa edilemediğini, ürünlerin sevk edilemeyecek hale geldiğini, davalı şirketin ayıp ihbarında bulunduğunu, ayıplı kumaşın elinde kalmasına sebep olduğu için işlem bedelini ödememeyi davacı taraf ile görüştüğünü, ayıba ilişkin hususların sözlü olarak bildirildiğini, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında kumaş boyama işlemine ilişkin eser sözleşmesinde, davacının teslim ettiği ürünlerde boya kırıkları, fazla kurutmadan dolayı kırışıklılığı şeklinde ayıp olup olmadığı, bu ayıbın açık yada gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, süresi içerisinde ayıp bildirimi yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın icra takibine konu fatura sebebiyle alacaklı olup olmadığı varsa ayıp hususları da dikkate alınarak alacak miktarının hesaplanmasına ilişkin itirazın iptali davası olduğu,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türü olduğu, buna göre yüklenicinin, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu, TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin, o şeyi kabulden kaçınabileceği veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebileceği, eserdeki ayıbın, önemli olmaması halinde iş sahibinin, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebileceği veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebileceği, TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenlendiği, buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği, yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerektiği, aksi halde yüklenicinin ihtirazî kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakların yitirileceği, sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerektiği, aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı ve ayıba bağlı hakların düşeceği kabul edildiği,
Dosyanın yapılan incelemesinde, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, arabuluculuk dava şartını sağlandığı, tarafların ba ve bs kayıtlarının, noter ihtarnamesinin, icra dosyasının celp edildiği, takibin konusunun 21.03.2019 tarihli faturaya ilişkin olduğu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde borca faize ve tüm ferilere itiraz olduğu ancak icra dairesinin yetkisine usulüne uygun bir itirazın olmadığı, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, dosyada ayıp ihbarına ilişkin tanık dinlenildiği, tüm delillerin toplanarak tekstil mühendisi bilirkişi …….. ile mali müşavir bilirkişi ……..’den oluşan heyetten rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu,
Somut olayda taraflar arasında kumaş boya işleminden kaynaklı eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, davacı tarafın kumaşları boyayarak davalı tarafa parça parça teslim ettiği, davalı tarafın ayıp savunmasında bulunduğu, ayıba ilişkin ispat külfetinin davalı tarafta olduğu, davalı tarafın sözlü ayıp ihbarında bulunulduğunu beyan ettiği, ayıp ihbarına ilişkin tanıkların dinlenildiği,
Davacı tanık beyanlarından, davalının boyamaya konu ürünleri daha önce başka bir firmada boyattığı, davacı şirkette bu boyamanın tekrar yapıldığı, boyamaya ilişkin numune işleminin yapıldığı, ürünlerin renginin davacı şirkette koyulaştırıldığı, bu işlemlerin yaklaşık on gün sürdüğünün anlaşıldığı,
Davalı tanık beyanlarından ürünlerde boya kırıkları olduğunu, düzeltme yapabilecekleri düşünerek 1,5 ay çalıştıklarını, bu süreçte davacı tarafa bu yönde bir dönüş yapmadıklarını, davacının ücret ödemesi için geldiğinde kumaş boyasında sıkıntı olduğunun söylendiği, malın iç piyasada satıldığını, davacı tarafından numune gönderildiğini, bunun onaylandığını, davacıya ayıp bildirimi yapıldığını duyduğunu beyan ettikleri,
Davalı tarafın öncelikle süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu daha sonra ise davacının boyama işlemi yapıp teslim ettiği mallarda ayıbın bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın bilirkişi incelemesine ayıplı ürünleri uhdelerinde mevcut olmadığından sunamadığı, davadan önce ürünler üzerinde yapılan bir tespit yada inceleme raporu olmadığı, teknik incelemede de belirtildiği üzere boya kırığı hatasının basit bir muayene ile tespit edilebileceğinden açık ayıp olduğu, bununla birlikte gelen ürünlerin tam kurutulmadığından yani ıslak olduğundan bu hatanın ürünün kuruması halinde tespit edilebileceğinden gizli ayıp niteliğinde sayılması gerektiği, hatanın fark edilir edilmez davacı tarafa ayıp ihbarında bulunulması gerektiği, taraflar arasındaki teslimatın parça parça yapıldığı, dinlenen tanık beyanlarından davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, davalının ürünlerde iddia ettiği ayıpları kendi imkanları ile (şişirme, ütüleme, spreyleme gibi yöntemler ile gidermeye çalıştığı, ancak iddia edilen ayıpların bu yöntemler ile giderilemeyeceğinin davalı tarafça bilinmesi gerektiği, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri iade etmeyerek bu şekilde düzeltmeye çalışmasının ürünlerin mevcut haliyle kabulü şeklinde yorumlandığı, davaya konu ürünlerin satılmış olduğu, ürünler üzerinde inceleme yapılamadığından ayıplı olup olmadıkları, bu ayıpların davacı işleminden kaynaklı olup olmadığınında ispat edilemediği, davacının edimlerini yerine getirerek ürünleri davalıya teslim ettiği, davalı tarafın ayıp ihbarının yapıldığı ve ürünlerin ayıplı olduğunu ispat edemediğinden davacının faturada belirtilen ücrete hak kazandığı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin, 20.762,10 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip talebinde belirtilen yıllık %19,5 oranında avans faizi uygulanmasına ,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 20.762,10 TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.418,26.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 250,76.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.167,5‬0.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 250,76.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.692,4‬0.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2022
Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır