Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/698 E. 2021/771 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/698 Esas
KARAR NO : 2021/771

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı Müvekkillerinin ortağı olduğu şirketlerin, lehtar ve hamili olduklarına 14/01/2019 tarihli ve 100.000 TL meblağlı 1 adet çeki cirolayarak, ticari faaliyet nedeniyle davalıya verdiğini, çekin ibrazında karşılıksız çıktığını, mezkur çeke karşılık davalıya 83.100 TL ödeme yapıldığını, ayrıca ……. seri nolu 5.000 TL meblağlı ve …… seri nolu 5.752 TL meblağlı, toplam 10.752 TL meblağlı 2 adet çek verdiğini, davalının da 15/04/2019 da Bankadan 1.600 TL çek garanti bedelini tahsil ettiğini, durum bu iken davalı tarafın Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile davacı müvekkillerinin ortağı olduğu 2 şirket ve Dava dışı diğer ortağa karşı 58.328,77 TL Alacak talebi ile takip yapıldığını, itfa nedeniyle takibin iptali talebi ile dava açıldığını ve tedbirin takiben durdurulmasının talep edildiğini, fakat Mahkemenin sadece
…… İşlem San.Tic.Ltd.şti yönünden takibin 34.000 TL’lik kısımın durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın bir kısım Borçlular yönünden takibin devamı yönündeki Mahkeme kararı ile oluşan fiili durumu suiistimal ettiğini tüm dosya borcu üzerinden haciz yaptığını, cebri icra tehtidi ile haciz ve muhafaza baskısı altındaki davacıları borcu üstlenmeye mükerrer ve fazla ödeme yapmaya zorladığını, davalı taraf önce çekin önemli bir kısımının ödendiğini bildiği halde bakiye borcun 2 katı kadar bir miktarı üzerinden takip yaptığını, sonrada takip sonrası ödemelerle icra borcunun çok az bir bakiyesinin kaldığını bildiği halde tüm dosya borcu üzerinden haciz talimatı alarak …… Makine Kalıp İth.ihrc.san Tic.ltd.şti adresine hacize geldiğini, haciz mahallinde borcunu karşılar şekilde Davalı vekiline 20.000 TL ödediğini, cebri icra tehtidi altında yapılan bu ödeme ile tüm dosya borcunun sona erdiğini, Davalının bununla da yetinmediğini Davacıları tamamıyla ödenmiş dosya borcu ödenmeye zorladığını, cebri icra tehtidi ile haciz ve muhafaza baskısı altındaki Davacılara, 52.000 TL bono düzenletildiğini, Davalı tarafın haciz tarihi itibariyle tamamıyla ödenmiş olan borcu tekrar talep ettiğini, …… tezgahlarını ve bilgisayarlarını haczetiğini, 72.380,94 TL ödenmediği taktirde muhafaza edeceğini söylediğini davacı müvekkillerinin ticari faaliyetlerini devam ettirebilmek ve ihale ve gizlilik sözleşmesinin ihlali nedeniyle oluşabilecek zararın önüne geçmek için 52.000 TL meblağlı 4 adet bonoyu düzenleyerek, Davalıya vermek zorunda kaldığını, Müvekkillerinin böyle bir borcunun olmadığını belirterek 26/08/2019, 09/09/2019, 23/09/2019, 07/10/2019 vadeli ve toplam 52.000 TL meblağlı bonolar hakkında 3.kişilere ciro ve devir edilmemesi, ve icraya konu edilememesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Netice itibariyle; Davacının itilaf konusu olan; Cebr-i icra tehtidi altında tanzim edilerek verilen ve Davalı açısından mükerrer tahsilat ve sebepsiz zenginleşme sağlayan 26/08/2019, 09/09/2019, 23/09/2019, 07/10/2019 vadeli ve toplam 52.000,00 TL meblağlı 4 adet bono ile ilgili olarak, öncelikle ciro/devir ve icra takibine konu edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi, borçlu olmadığının tespiti, bonoların iptali ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talepli menfi tespit davası açıldığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmişlerdir.

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı usule ilişkin olarak, bir kimsenin ödediği parayı geri alması için istirdat davası açılması gerektiği, davada Çerkezköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esastan ise karşı tarafın ödemelerine ödem gününden üzerinden 2 gün geçmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, karşı tarafa bonoların! alabileceği söylenmiş olmakla birlikte kendilerinin almadıklarını, istenirse Sayın Mahkemeye aynı gün içinde bonoları sunulabileceğini, karşı tarafın 2 adet çek karşılığında ve toplam 10.752 TL bir ödemenin yapılmadığını, böyle bir evraktan haberdar olunmadığını, 4.000 TL bedelli banka dekontunun da icra takibinden sonra yapıldığını, Davacılara karşı açılmış icra takibi bulunmadığından mükerrer takip yapıldığı iddiasının yersiz olduğunu, hukuki yarar yokluğundan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , 4 adet bonodan borçlu olunmadığının ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle, 14.01.2019 tarihli 100.000TL bedelli çeke ilişkin ödemelerin yapıldığını, Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün esas sayılı dosyasında icra takibinde yapıldığı, Küçükçekmece …… İcra hukuk mahkemesi …… esas sayılı dosyasında kısmi ödeme nedeniyle takibin durdurulması talep edildiği, haciz mahallinde 20.000TL ödeme yapıldığını, cebri icra tehditi altında 52.000TL bono düzenlendiğini, böyle bir borcun olmadığını, bonoların mükerrer tahsilat ve sebebsiz zenginleşme teşkil ettiğini, 4 adet bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile bononun iptalini talep ettiği, davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep ettiği, arabulucuk tarihinde borcun mevcut olduğunu, dosya borcunun 06.09.2019 tarihinde ödendiğini, taraflarınca bonoların alınabileceğini davacı tarafa söylendiğini, davacı tarafın arabuluculuk ücreti ödemek istememesi üzerine bonoların davacı tarafça alınmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verenin davacı olduğunu, hukuki yarar yokluğundan davanın reddini talep ettiği,
Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda, mahkememizin yetkili olduğu, davanın menfi tespit davası olduğu, davacı tarafın 100.000TL’lik çek suretini, davalıya yapılan ödemeleri, taraflar arasındaki bononun verilmesine sebep protokolü, bono fotokopilerini, arabuluculuk son tutanağını ibraz ettiği, arabuluculuk sürecinin 26.08.2019-13.09.2019 tarihleri arasında olduğu, yine davacı tarafça sunulan tahsilat makbuzunun Küçükçekmece …… İcra Dairesinin 2019/10061 icra dosyasına ilişkin 06.09.2019 tarihli 53.760,00 TL bedelli ödemeye ilişkin olduğu, son arabuluculuk tutanağında 4 adet senedin iadesinin istenildiği, davalı tarafın bono bedelleri ödendiğinden 4 adet bononun iadesini kabul ettiği, başvurucu vekilinin bono iadesini kabul ettiği, ancak bonoların tanzim tarihi itibariyle borçlu olmadıkları için arabuluculuk ücretini ödemeyi kabul etmediği, Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü dosyasının 14.01.2019 keşide tarihli 100.000TL bedelli çeke ilişkin olduğu, icra dosyasında 16.07.2019 tarihinde haciz yapıldığı, Küçükçekmece …… İcra Hukuk dosyasının celp edildiği, bonoların mahkeme kasasına alındığı, bilirkişiden rapor alındığı, iş bu dava tarihinin 17.09.2019 tarihi olduğu, bonoya ilişkin olarak dava tarihinde borç bulunmadığına ilişkin konuda anlaşmazlık olmadığı, davacı tarafın bononun düzenlendiği tarih itibariyle borcun bulunmadığını iddia ettiği, davalı tarafın ise arabulucuk süreci içerisinde ödeme ile borcun sona erdiğini, senetleri vermeye hazır olduğunu savunduğu,
Dava tarihi itibariyle bonodan kaynaklı borç olmaması nedeniyle hukuki yararın değerlendirilmesinin gerekeceği, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğu, dava şartı olan hukuki yararın varlığını, tarafların dava dosyasına sunduğu deliller, olay veya olgular çerçevesinde kural olarak davanın açıldığı tarihe göre mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, dava açmaktaki hukuki yararın; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yararın olması, bu yararın, dava açan hak sahibi ile ilgili olması ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmasının gerektiği, ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olmasının gerektiği, bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebileceği, bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemeyeceği, (Pekcanıtez, H., Atalay, O., Özekes, M.; Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297) tespit davalarının, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalar olduğu, konusunu hukuki ilişkilerin oluşturduğu, bu dava türü ile bir hukuksal ilişkinin varlığı veya yokluğu saptandığı, bu davalarda davacının amacı ve dolayısıyla talep sonucu, bir hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun veyahut içeriğinin belirlenmesi olduğu, istemin kabule şayan olabilmesi için bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunmasının gerektiği, dosya kapsamı da dikkate alınarak davacıların 4 adet bonodan kaynaklı davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit açmasında hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olup mahkemece HMK’nın 115/1.maddesine yargılamanın her safhasında resen gözetileceğinde açılan davanın reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-davacıların kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3- davalının cevap dilekçesi içeriği ile uyuşmazlık konusu bonoların mahkeme kasasına alınmış olduğu da dikkate alınarak iş bu kararın kesinleşmesi ve davacının talebi halinde mahkeme kasasında bulunan dört adet bononun davacı tarafa iadesine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 883,03.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 823,73‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.560,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 15/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır