Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/694 E. 2019/1226 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/694 Esas
KARAR NO : 2019/1226

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Merkezi Silivride bulunan o dönemdeki davacı ……Turizm İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin pay sahibi ve müdürü olan tanık …..’ya ait ….. Ticaret Ltd. Şti. İle yapacağı enerji petrol işlerine finans lazım olduğundan belirtilen savcılık dosyasındaki adi yazılı ortaklık sözleşmesine göre adı geçenin ortağı olan tanık …… ın telkin ve tavsiyesi üzerine davacı üzerine kayıtlı olan dava konusu …. Hotel’i tanık ….. ‘ye dosya arasında imzalı olan yazılı protokolden de anlaşılacağı üzere tanık …..’ya 6 milyon TL finans sağlaması karşılığında teminat verilmesi hususunda anlaşıldığını, davacı ve tanık ….. ile davalı aradında veya ….. Otelcilik arasında para alışverişinin olduğuna dair bir belgenin mevcut olmadığını, finans süresinin 1 yıl olacağı ve adı geçene bir borç kalmadığı takdirde teminatın geri alınacağının kararlaştırılmasına rağmen ne paranın ödendiğini, ne de söz konusu taşınmazın geri verilidğini, aksine kaçırıldığını, yani…… ‘nin bir nevi tefeci konumunda oludğunu, bu nedenlerle söz konusu taşınmazın tapusunun taraflarına devrini, mümkün olmaması halinde ise belirlenecek emsal fiyatının ödenmesi şartıyla fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00.-TL’nin müteselsilen davalılardan alınarak kendilerine verilmesini, taşınmazın 3. Kişilere devredilmesini önlenmesi açısından taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; ….. Mah. …. Sok. N…. Silivri İST. adresinde bulunan ….. adlı otel ile bahse konu olan şirketin aynı adreste faaliyet gösterdiğini, adresi belirtilen OTEL ve BENZİN İstasyonu kompleksini 2008 yılının Ocak ayında …… Turizm İç ve Dış Tic Ltd Şti ve ….. adlı şirket yetkilisine 3.100.000 USD (Amerikan Doları 2008 YILI Dolar Kuru 1,20 Tl dlr.) fiyatla satın alma vaadi sözleşmesi imzalanarak ve 100.00 USD kaparo verilerek satın aldıklarını, satış vaadi sözleşmesinde de belirtilen Satın alma şartlarından biri olan benzin istasyonun ruhsatının davacı tarafından alınması ve tüm izin işlerinin bitirilmesi şartı olduğunu, bu süreçte otelin inşaat kısmı He ilgilendiklerini, otel için 2.500.000 USD masraf ederek çalışır vaziyete getirdiklerini, davacı şirket olan …… TURİZM İÇ VE DIŞ TİC LTD ŞTİ ortağı olan …..’ nın hesabına belirli tarihlerde 900.000 USD para yatırılmış olup toplamda 3.500,000 USD (2.500,000 USD otele harcanan + 100.000 usd elden nakit kaparo + 900,000 USD ….. hesabına yatırıldığını, davacı benzinlik ruhsatını çıkartamadığı için ve 2009 krizine denk gelindiği için …. BANKASI işyeri satın alma kredinin kullandırılmadığını, satın alma işleminin bu sebepten dolayı gerçekleşmediğini, davacı ile anlaşıp ve bu anlaşmayı protokole bağlayıp otelin tapusuna ortak olduklarını, bu protokolde ….. ‘ın şahit olduğunu, bu ortaklık sürecinde davacı oteli ipotek göstererek başka işleri için yüklü miktarda kredi çektiğini, davacının 01/01/2011 tarihli teklifinde taraflarına 1.000,000 USD ödeme yapıp 24 ay da oteli bedelsiz hiçbir kira ödemeden çalıştırma şartı ile 2013 yılı sonunda davacıya teslim etmek şartı ile anlaşma önerdiğini, teklifi kabul ettiklerini, anlaşma üzerine 700.000 USD tutarı ……’nın …… Bankası ….. şubesinde bulunan Dolar hesabına gönderildiğini, 2015 yılının başında ….. PETROL ÜRÜMLERİ SAN TİC LTD ŞTİ’nin SAHİBİ olan … isimli şahıs otele geldiğini, oteli kendisinin aldığını belirttiğini, kira talebinde bulunduğunu, …..’ın şirketi ile yeni bir kira sözleşmesi imzaladıklarını, 2015 yılının şubat ayında davacının taraflarına ihtar göndererek kira sözleşmemizin uzatılmayacağını ihtar ettiğini, ihtarına cevaben artık mülk sahibinin kendileri olmadığı muhataplarının ….. PETROLCÜLÜK ….. olduğunu ve yeni kira sözleşmesinin kendileri ile yapıldığını ihtar ettiklerini,2016 yılının Mart ayında ….. otelin satılığa çıktığını, ilk teklifinde bize yapılacağını bildirdiğini, yapılan pazarlık sonunda 7.000.000 Türk Lirasında tüm satış giderleri dahil anlaşmaya vardıklarını, …. BANK …. Şubesinden 6.000.000 Türk Lirası kredi kullandıklarını, 500.000 Türk Lirası satın alma tapu harçları İçin ….. PETROLCÜLÜĞE Senet verdiklerini, 13/03/2014 yılında davacı otelin tapusunu ….. PETROLCÜLÜK’ e devir ettiğini, karşılığında resmi olarak 3.160.000 Türk Lirası para aldığını, söz konusu taşınmazlarının tapusuna ihtiyati tedbir konulmaması, ne babasının ne de şirketlerininbu dava ile ilişkilendirilmemesini, haklarında, yalan ve ispatsız iddialarından dolayı Kanuni Haklarımızın Baki olduğunu yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın belirlenecek emsal fiyatının ödenmesi istemini içermektedir.
Gerek davacının gerekse davalıların tüzel kişi tacir oldukları, dava konusu taşınmazın ticari vasıfta bir taşınmaz olduğu (otel) tartışmasızdır. Dolayısıyla dava ticari dava olup, davacının terditli olarak taşınmazın belirlenecek emsal fiyatının ödenmesini de talep ettiği ve bunun için değer olarak 5.000 TL gösterdiği, bu kapsamda davacının tapu iptali tescil talebinni reddedilmesi durumunda davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olacağı ve bu istemin inceleneceği anlaşılmaktadır. TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olarak öngörülmüş olup 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde ise arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği açıkça belirtilmiştir. Davacı taraf her ne kadar davanın ilk övnce Asliye Hukuk mahkemesinde açıldığını ve görevsizlik kararı verilmesi neticesinde mahkememize geldiğini ve bu nedenle arabuluculuk başvuru şartının aranmaması gerektiğini savunmuş ise de netice itibariyle davanın tuicari dava olması nedeniyle bu savunmasına itibar edilmemiştir. Bu kapsamda davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 85,39.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talep edilmesi halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerine bırakılmasına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
5-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır