Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/685 E. 2020/497 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/685 Esas
KARAR NO : 2020/497

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 09/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket nezdinde ……… numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olan davalının sahibi olduğu …….. plakalı vasıtanın, seyir halinde bulunan ……… plakalı vasıtaya çarparak, çarpmanın etkisiyle kendi etrafında dönmesine ve park halindeki ……… plakalı araca çarpmasına, bahsi geçen park halindeki aracın da kendi önündeki park halindeki …….. plakalı araca öçarparak yaralanmalı ve maddi hasarlı zincirleme bir trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sebebiyle …….. ve ……… plakalı araçların maliklerine sırasıyla 5.212,00 TL ve 8.710,00 TL olmak üzere toplamda 13.922,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, kaza tarihinde düzenlenen yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinin görüldüğünü ve trafik kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava konusu kaza ve zararların sürücü ……….’ın trafik kurallarını açıkça ihlal etmesi ve kazaya sebebiyet veren durumunun sürücünün kusuru neticesinde gerçekleşmiş olmasının, dolayısıyla haklı rücu sebeplerinin varlığı nedeniyle ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili yoluna gidilerek Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ……….. esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini ve durduğunu, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ……… E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 13.922,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu sonuç kısmında; davalı ………..’ın maliki olduğu araç sürücüsü dava dışı ……….’ın %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, kaza sonucu ……… plakalı araçta meydana gelen 8.710,00 TL hasar zararı …….. plaka sayılı araçta meydana gelen 5.212,00 TL hasar zararının kadri marufunda olduğu, davacı doğa sigortanın ödeme belgelerini ibraz etmesi gerektiği, davalı tarafa ait araç sürücüsünün sağlık kuruluşuna gitmediği, sağlık nedeni ile olay yerini terk ettiğine dair bir belge mevcut olmadığı bu nedenle davalının meydana gelen hasardan sorumlu bulunduğu, davacı sigorta şirketinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz talep edebileceği ancak ödeme belgeleri sunulmadığından ödeme tarihinin belirlenemediği ve icra takip tarihi itibari ile faiz hesaplaması yapılamadığı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan davalıya ait aracın trafik kazası sonucu zarar verdiği üçüncü şahıslara sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemelerin davalıdan rücuan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalıya ait…….. plakalı aracın ZMMS sigortasının davacı sigorta şirketi tarafından yapıldığı, bu aracın poliçe geçerlilik süresi içerisine 22/10/2016 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda zarar gören …….. VE ……… plakalı araç maliklerine ve sigortacısı şirkete 29/03/2017 tarihinde 5.212,00 TL ve 31/03/2017 tarihinde 8.710,00 TL ödeme yapıldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yapılan ödemelerin davalı sigortalıdan rücuan istenip istenemeyeceği hususundadır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, davalı tanığının beyanına başvurulmuştur.
Mahkememizce bir makine mühendisi ve bir sigorta uzmanından oluşan bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 01/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalıya ait aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin kadri maruf olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce kusur durumu hususunda yapılan değerlendirmede; davalıya ait aracın sürücüsünün, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması ve ana yoldan geçen araçlara geçiş önceliği vermeden dikkatsiz ve tedbirsiz hareket ederek kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından dava konusu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak bilirkişi tarafından yapılan kusur değerlendirilmesine itibar edilmiştir.
Kaza tarihinde geçerli olan Sigorta Genel Şartlarının B-4/f madde ve bendinde, sürücülerin kaza sonrasında sadece sağlık sebepleri veya can güvenliği nedeni ile olay yerini terk edebileceği, aksi durumda sigortacının sigortalıya rücu edebileceği öngörülmüştür (Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’nin genel şartlar ile ilgili iptal kararı yayımlanmadan önce karar verilmiş olmakla Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 E 2020/40 K sayılı iptal kararı kararda dikkate alınamamıştır). Davalı tanığı ………’ın mahkememiz huzurundaki beyanı, mahkememizce celp olunan ceza mahkemesi dosyasında alınan beyanı ile tamamen çelişkili olduğundan tanık beyanına itibar edilmemiş, davalıya ait aracın sürücüsü ……….’ın kendi beyanında da can güvenliği veya sağlık sebepleri ile olay yerini terk ettiğine ilişkin bir beyanı bulunmadığı görülmüştür. Olay yerini terk eden davalıya ait aracın sürücüsünün terk sebebinin can güvenliği veya sağlık nedenine dayandığını ispat yükümlülüğü davalı yana ait olup bu husus ispatlanamadığından davalı araç sürücüsünün olay yerini terkinin can güvenliği veya sağlık sebebine dayanmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı sigortacı tarafından yapılan ödemelerin kadri maruf olduğunun teknik bilirkişi raporu ile tespit edilmiş bulunması, mahkememizce yapılan değerlendirmede de davalı araç sürücünün tam kusurlu bulunduğu ve davalı araç sürücüsünün olay yerini haksız olarak terk ettiği anlaşılmakla davacının yaptığı ödemeleri davalı araç malikinden rücuan isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Takipte talep olunan faiz yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça Merkez Bankası azami faiz oranının talep edildiği, TCBM’nin azami faiz oranının uygulanmasın gerektirecek yasal bir neden bulunmadığından faiz türü olarak yasal faizin uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Yine, davacının yaptığı ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizlerini talep edebileceği, 5.212,00 TL’lik ödemesi açısından ödeme tarihi olan 29/03/2017 tarihi ile takip tarihi olan 20/12/2017 tarihi arasında 266 gün için 341,85 TL faiz işlemiş olduğu, 8.710,00 TL’lik ödemesi açısından ödeme tarihi olan 31/03/2017 tarihi ile takip tarihi olan 20/12/2017 tarihi arasında 264 gün için 566,99 TL faiz işlemiş olduğu, işleyen her iki faiz toplamı olan 908,84 TL yönünden takibin devamına karar verilmesi ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tazminat miktarlarının gerek kusur değerlendirmesi ve gerekse teknik incelemeyi gerektirmesi nedeni ile alacağın likit bulunmadığı kanaatine varılarak davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının Bakırköy …….. İcra dairesinin ……… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 13.922,00 TL asıl alacak ve 908,84 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
İşlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 951,00.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 153,39.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 84,37.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 713,20.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 153,39.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.118,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
28/09/2020

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır