Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/677 E. 2019/991 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/667
KARAR NO: 2019/991 :

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin ortağına ait, … ili, ….. ilçesi, …., … pafta…..parselin Yönetim Kurulunca alınan 10/09/2019 tarihli, Bakırköy … Noteri onaylı ……. yevmiye nolu kararı gereği ayni sermaye olarak şirket sermayesine ilave edilmesine karar verildiği, söz konusu taşınmazın sermaye artırımına konu edilebilmesi amacı ile değer tespitinin yaptırılmasını talep etmiştir.
Dava, TTK 343. maddesine dayalı şirkete konulacak ayni sermayenin değerinin belirlenmesinden ibarettir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir.
TTK 342. maddesi ise “Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları … malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konamaz.” hükmünü getirmektedir. Yine TTK 343. maddesinde ise ayni sermaye olarak konacak konulan ayınlara şirketin bulunduğu yerdeki ATM tarafından atanacak bilirkişilerce değer takdir edileceği hükmü yer almaktadır.
Dava konusu taşınmaz üzerinde ayni sermaye olarak kabul edilmesini önleyecek herhangi bir takyidat olmadığı getirtilen tapu kayıtlarından saptanmıştır.
Davacının talebi gereğince resen seçilen bilirkişi heyeti tarafından yapılan keşif ve inceleme sonucu 01/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile dava konusu taşınmazın değerleri belirlenmiş ve bilirkişi kurulu raporuna davacı vekilince itiraz edilmemiş ve mahkememizce de gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ İLE,
Dava konusu tapuda …. İli ……. İlçesi …… mevkii, parsel …., pafta….., yüzölçümü 676,25m² niteliğindeki taşınmazın dava tarihindeki ayni sermaye değerinin Harita Mühendisi …, İnşaat Mühendisi …., Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …….’dan oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı 01/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 4.057.500,00-TL olarak belirlendiğinin TESPİTİNE,
01/10/2019 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,
2-TTK 343. maddesi gereğince kurucular, şirket ortakları ve menfaat sahipleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilebileceğine,
3-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacı yönünden kesin, diğerleri yönünden itirazı kabil olmak üzere oybirliği ile verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi.04/11/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı