Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2021/310 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/664
KARAR NO : 2021/310

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacının dava konusu Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı icra dosyasına dayanak 30/04/2019 vade tarihli 200.000,00 TL ve Küçükçekmece…… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı icra dosyasına dayanak 31/05/2019 tarih ve 184.594,12 TL tutarlı iki adet çekin keşidecisi olduğunu, bu çeklerin dava dışı lehtar ……. Tekstil firması adına düzenleyerek …… kargo ile gönderildiği sırada çalındığını, çeklerde yer alan lehtara ait cironun sahte olduğunun, bu sebeple imzaların istiklali ilkesi gereğince çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, çekten dolayı borçlu olmadığını tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takiplerinin durdurulmasının devamı konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, %40 dan az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı …….Yapı vekil tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı ve Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyalara esas olacak çekleri, çekler görüntü itibari ile çek vasfını ihtiva eder bir durumda olduğu için ve müvekkili de ticaretini çek, senet ve buna benzer evraklarla yapmakta olduğundan çeklerin alındığını, müvekkilinin çekleri, ticaret ürünü olarak yaptığı işlere karşılık iksisap ettiğini, faturalarının mevcut olduğunu, davacının şirket ziya davasında kesin delil ileri sürerek çekleri henüz iptal etmediğini, TTK 704 anlamında çeki iyi niyetli iktisap ettiğini, imzaların istiklali prensibi gereği herkesin imzasından sorumlu olduğunu, davacı tarafın müvekkiline çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunu veyahut kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerektiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Küçükçekmece …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası, Bakırköy ……, icra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası, Mersin …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… D.iş sayılı dosyası, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… D.iş sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun 02/07/2020, 03/07/2020 tarihli yazı cevabı, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/07/2020 tarihli yazı cevabı, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası, 07/07/2020 tarihli yazı cevabı, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosunun ….. sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun …. soruşturma sayılı dosyası, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun …… soruşturma sayılı dosyası, Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04/08/2020 tarih ve …… soruşturma sayılı yazısı cevabı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun …… soruşturma sayılı dosyası, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İ.İ.K.nun 72 ve devamı maddeleri gereğince menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosya arasına celp olunan Küçükçekmece …… İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ve Bakırköy …… icra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyalarının suretinin incelenmesinde; davalı …….Yapı Malzemeleri Toptan Ticaret- …… tarafından, davacı şirkete ve diğer davalı cirantalara karşı davaya konu çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü takip talebinde bulunulduğu, her iki çekin de arkasının aynı şirketler tarafından cirolandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda söz konusu çeklerin zorunlu unsurları ve imzanın salahiyeti konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, çekler geçerli ve tedavüle uygun bir çeklerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının temel ilişki içinde olduğu dava dışı şirkete kargo ile gönderdiği çekin kargodan çalınması neticesinde çeki iktisap eden davalı hamilin dava konusu çeki iyi niyetle kazanıp kazanmadığı, borçlu olmadığını bile bile ve davacıyı zararlandırmak için çeki iktisap edip etmediği, noktasında toplandığı açıktır.
Kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına girer. Bu husus, 6102 sayılı TTK’nın 677. md. de açıkça ifade olunmuştur. Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez. Ayrıca imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyiniyetli olduğu kabul edilir.
Somut olayda, davaya konu çeklerin ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Davacı, davalı hamilin kötüniyetle çekleri iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’ileri hamile karşı ileri süremez. Davalı hamilin çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Dava konusu çalınan çekle ilgili açılan davada davacının şikayeti üzerine savcılıkça işlem yapıldığı görülmüş ancak davalı hakkındaki yakalama kararı sebebiyle tahkikatın devam ettiği görülmüştür. Uzun süre savcılık soruşturma sonucunu beklenmesi makul yargılama süresini aşacağından belirsiz durumda olan savcılık dosyasının akibeti mahkememizce beklenmemiştir.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi eliyle davalı …….Yapı Malzemeleri Toptan Ticaret-……’ın ticari defterleri incelenmiş ve söz konusu çeklerin davalı …… Çiçekçilikten ticari iş mukabilinde iktisap edildiği, ancak dayanak faturanın …… Çiçekçiliğin işgal konusu ile bağdaşmadığı, defter kayıtları ile beyanname kayıtlarının uyuşmadığı, dolayısıyla söz konusu ticari ilişkinin gerçek olmadığı yönünde kanaat edinildiği bildirilmiştir.
Davacının davaya konu olan çeklerin kargoda çalınmış olduğundan bahisle şikayetçi olduğu ve ifadesi alınan kargo görevlisinin bunu doğruladığı, dolayısıyla çeklerin çalınması ve davacı ile sonraki cirantalar arasında ticari ilişki olmadığı, davalı ……’ın da çekleri iktisap ettiği ticari ilişkinin de gerçek olmadığı yönünde bilirkişinin kanaat bildirdiği anlaşılmıştır. Mahkememizce UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına alınan iş bu kayıtlar uyarınca davalı ……’a ait benzer mahiyette çok sayıda hukuk ve gerekse ceza davalarının olduğu, dosyada mübrez Bakırköy ….. ATM ve …… ATM dosyalarındaki taraflar ile iş bu dosyadaki tarafların da aynı olduğu, davaya konu çeklerdeki silsilenin de aynı olduğu, dolayısıyla kargoda çalınan çeklerin aynı yöntem ile davalı ……’ın eline geçtiği, sadece davacısının farklı olduğu anlaşılmıştır. Davacıları farklı olan, ülkenin farklı yerlerinde kaybolan çeklerin genelde aynı cirantaların imzası ile ……’ın eline geçerek son hamil olarak bankaya sunulması, bu cirantaların şirket olması ve bu şirketlere ulaşılamaması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi ……’ın iyi niyetini ortadan kaldıran organize bir durumun olduğunu göstermektedir.
Tüm bu delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davalı hamilin kötüniyetli olduğu kabul edilerek davacı tarafın davasının kabulüne, davacının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı icra dosyasına dayanak yapılan 30/04/2019 vade tarihli, 200.000TL’lik çek ile Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas numaralı dosyasına dayanak yapılan 31/05/2019 tarihli 184.594,12 TL’lik çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine ve dosya kapsamı itibari ile davalı ……’ın kötü niyetli olduğu anlaşıldığından takip konusu çekin miktarları üzerinden hesaplanan ve %20 orana tekabül eden 76.918,82-TL kötü niyet tazminatının davalı ……’dan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.( İstanbul BAM 12. H.D 2018/586 Esas ve 2019/77 Karar)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı icra dosyasına dayanak yapılan 30/04/2019 vade tarihli, 200.000TL’lik çek ile
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas numaralı dosyasına dayanak yapılan 31/05/2019 tarihli 184.594,12 TL’lik çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Dosya kapsamı itibariyle davalı ……. Yapı-……’ın kötü niyetli olarak takip başlattığı kabul edilerek takip miktarları üzerinden hesaplanan toplam 76.918,82-TL kötü niyet tazminatının bu davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 26.271,62 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 6.567,91-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 19.703,71-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 6.567,91-TL peşin harç ile, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 434,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 7.796,61-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 35.371,59-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine ,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı