Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/631 E. 2021/313 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/631 Esas
KARAR NO : 2021/313

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 23.08.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; ……. Dövme Çelik ve Makine San. A.Ş. (…… A.Ş.)’nin bir aile şirketi olduğunu, şirketin büyük hissedarının …… Holding A.Ş. olup 9.000.000,00 TL sermayenin 899.997,354 TL’lik ve aynı sayıda hisseden oluşan kısmına sahip olduğunu, kalan 1.512 adet hisselerin ise ………..’ın 504 adet …’nın 504 adet, …’nın 504 adet, …’nın 504 adet ve …’nın 630 adet olmak üzere anne ve kardeşlerden oluşan aileye ait olduğunu,
…… Holdig A.Ş. temsilcisinin … ve …’nın imzaları ile atandığını, bu iki kişinin …… Holding A.Ş.’deki ortaklık payının %42,8 olduğunu, tamamen karar mekanizması dışında bırakılan müvekkillerinin …… Holding A.Ş.’deki paylarının %57,2 olduğunu, …; …… holding A.Ş. adına imza yetkisini kullanarak …… A.Ş.’nin Genel Kuruluna temsilci atarken çoğunluğun hakkını ihlal ettiğini ve İSO 500’deki bir şirketi yöneticisine yakışmayacak şekilde ayak oyunları ile yönetimi ele geçirmeye tenezzül ettiğini, bu durumun ortağı/annesi … tarafından fark edildikten sonra da alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ve her halükarda iptali için diğer evlatları/ortakları ile birlikte dava açtığını,
…… Holding A.Ş.’yi temsilen katılan Av. …’ın …… Holding A.Ş. Yönetim Kurulu tarafından görevlendirme kararı ve yine Yönetim Kurulunun bu hususta Yönetim Kurulu üyelerine vermiş olduğu bir yetkinin olmadığını, şirketin temsil edecek kişileri seçmek Türk Ticaret Kanunu 375. Maddesinde yer alan Yönetim Kurulunun devredilemez görev ve yetkilerinden olup şirket temsilcilerinin ancak şirketin Yönetim Kurulu tarafından seçilebileceğini, temsilciyi seçmeye yetkili organın Yönetim Kurulu olduğunu ve bu devir edilemez bir yetki olduğundan temsilci seçimini gösterir bir karar olmadan imza sirküleri ile temsilci atanmasının bu temsilcinin kullandığı oyların butlanla batıl kılmakta, temsilci şirketin %99,99 oylarını temsil ettiğinden kararların tamamının yok hükmünde olmasına sebebiyet verdiğini,
Seçilmelerini sağlayan …… Holding A.Ş. vekaletnamesindeki temsilcinin bir Yönetim Kurulu kararına dayanmadan atandığı, bu vekaletnamede imzası bulunan Yönetim Kurulu üyesi …’nın dahi bu vekaletin içeriğini anlamadan ve … tarafından yanıltılarak imzalandığını, iş bu dava ile bildirdiğini, atanan Yönetim Kurulu üyelerinin şirketle iş yapma ve şirketle rekabet etme haklarını da aldıklarını bu suretle kendileri lehlerine işlemler yapabilecekleri göz önüne alınarak öncelikle 28 Mayıs 2019 tarihinde yapılan 2017 Olağan Genel Kurulunda alınan kararların tamamının (özellikle Yönetim Kurulunun seçimine ilişkin maddenin) yürütülmesinin TTK 449 maddesine uygun olarak geri bırakılmasını, 28 Mayıs 2019 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kurulunun yok hükmünde olduğunun tespiti ile her halükarda alınan kararların iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava dışı …… Holding A:Ş.’ni müvekkili şirket Genel Kurulunda temsil eden temsilcileri önce divan başkanı ve yazman olarak oy birliği ile seçerek temsilcinin yetkisini kabul eden davacıların takiben huzurdaki davayı ikame etmeleri açıkça MK md 2 kapsamında düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davanın reddinin usul ve yasa gereği olduğunu, davacıların dava dışı şirketin temsilcisine verilen yetkiyi onamaları ile birlikte artık yetkisiz temsilin ileri sürülmesi ve vekaletnamenin geçersiz olduğunun iddia edilmesinin mümkün olmadığını, Davacılar tarafından sanki dava dışı …’nın davalı müvekkili şirketi dolandırmak için muvazaalı işlemler yapmak için arkadaşlarını yönetime seçtirmiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktaysa da davalı müvekkili şirketin diğer yönetim kurulu üyesi …’nun Türkiye’nin önemli iş adamlarından ve ekonomistlerinden biri olduğunu, TTK md 407/2 kapsamında Genel Kurul toplantısında denetçinin hazır bulunacağı şeklinde düzenleme var ise de esasen Genel Kurul toplantısında denetçi raporunun hazır edilmesinin yeterli olduğunu, kaldı ki; her halde denetçinin ve TTK md 407 ‘de sayılan Genel Kurul toplantısında hazır bulunmaları toplantıda alınan kararları yokluk ile sakatlamadığı gibi bu hususun iptal nedeni de oluşturmadığını, TTK md 407/2’nin gerekçesi incelendiğinde Kanun koyucunun açıkça “bu yüküme aykırılık genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemez’’ diyerek muradının denetçinin ve ilgili madde de düzenlenen diğer kimselerin yokluğunun toplantıda alınan kararların sıhhatine sirayet etmesi olmadığının aşikar olduğunu, bu halde davacının davasının bu iddia yönünden de reddinin usul ve yasa gereği olduğunu, öncelikle davacıların herhangi bir gerekçesi bulunmayan Genel Kurulda alınan kararlarının yürütülmesinin durdurulması istemli ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, bu aşamada ihtiyati tedbir talebi hakkında doğrudan karar verilememesi halinde TTK md 449 gereğince davalı müvekkili şirket Yönetim Kurulu üyelerinin dinlenilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın reddi ile yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası, ……. Dövme Çelik ve Makine Sanayi A.Ş.’nin ticaret sicil kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, davalı şirketin 28 Mayıs 2019 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının ve alınan kararların butlan olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan halleri özel olarak TTK m. 447 hükmünde düzenlenmiştir. TTK m. 447 hükmüne göre genel kurulun,
– Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
– Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
– Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl sayılacağı düzenlenmiştir.
Kanunda sayılı olan bu haller tahdidi olmayıp genel hükümler dairesinde de butlan sebepleri vardır. Konusu bakımından kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız genel kurul kararları da geçersiz sayılacaktır. Bu tür genel kurul kararların tespitinde butlanın ikincilliği ilkesi uygulama alanı bulacaktır. Bu ilke özel sebepler dolayısıyla iptal etmenin yeterli ve tatmin edici bir yaptırım oluşturmadığı hallerde, hukukun genel hüküm ve ilkelerine göre butlana karar verilmesi anlamını taşır.
Somut olayda davalı … El Aletleri Dövme Çelik ve Makine San. A.Ş. (…… A.Ş.)’nin bir aile şirketi olduğu, şirketin büyük hissedarının …… Holding A.Ş olduğu, davalı şirketin hissesinin %99,99 oylarına sahip olduğu, kalan paylarına ise eşit bir şekilde …… …, …, … ve …’nın sahip olduğu, iptali talep edilen 28/05/2019 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kuruluna hakim ortak …… Holding A.Ş’yi temsilen Av. …’ın katıldığı, bu kişinin …… Holding A.Ş. Yönetim Kurulunda bulunan … ve … tarafından yetkilendirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf …… Holding A.Ş. Yönetim Kurulu kararı olmaksızın temsilci görevlendirmenin usulsüz olduğunu, Av. …’ın şirketi temsil yetkisinin bulunmadığından bahisle yapılan genel kurulun ve alınan kararların hükümsüzlüğünü ileri sürmüştür.
…… Holding A.Ş’nin ticaret sicil kayıtları uyarınca Yönetim Kurulu üyelerinden iki kişinin müşterek imzası ile işlem yapma yetkisi verilmiştir. Ancak bu yetki işlem yapma yetkisi olup, bilirkişinin genel kurulda temsilin geçerli olduğu yönündeki görüşüne katılmak mümkün değildir. Şirkete yönetim kurulu dışında temsilci atanması yetkisi T.T.K’nın 375. Maddesi uyarınca yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerindendir. Somut olayda söz konusu genel kurulda hakim ortak …… Holding A.Ş.’yi Av. …’ın temsil etmesi konusunda yönetim kurulunun almış olduğu bir karar bulunmadığından, TBK 46-48’de düzenlenen yetkisiz temsil hükümleri uyarınca bu kişinin toplantıya katılması ve oy kullanması hükümsüzdür. Dolayısıyla temsilci şirketin %99,99 oylarını temsil ettiğinden yapılan genel kurul ve alınan kararlar butlan ile batıl olduğundan davacı tarafın davasının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
Davalı şirketin 28/05/2019 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kurulunun ve alınan kararların BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 14,90-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç ile dosyada yapılan 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 210,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.298,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır