Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/590 E. 2020/599 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/590 Esas
KARAR NO : 2020/599

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 02/08/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalının davacıya göndermiş olduğu 27/11/2018 tarih ve …. nolu proforma faturaya istinaden davacı davalıya 29/11/2018 tarihinde 13.031-ABD Doları ödeme yaptığını, ancak davalı üstlendiği yükümlülüğü yerine getirmediği gibi, kendisine yapılan bildirimlere rağmen tahsil ettiği ödemeyi iade etmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi yapılmış ve davalı takibe itiraz etmiş; ardından başlatılan arabuluculuk sürecine de katılmayarak süreci sonuçsuz bıraktığını, davacı, kendi ülkesinden Türkiye’ye yapmış olduğu para transferi karşılığında söz konusu ülkeye bir mal girişi olmadığından davacı o ülkedeki resmi kurumlara karşı hukuken zor durumda kaldığını, davalıya Beyoğlu …. Noterliği’nin 27/05/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, ödenen bedeli aynen iade etmesi veya (2) söz konusu faturada belirtilen malları “kendi belirleyeceği bir zaman diliminde” ayıpsız bir şekilde gerektiği gibi teslim etmesi halinde davalıdan faiz, yargılama gideri, vekâlet ücreti, vs. bir bedel talep edilmeyeceği; aksi halde yasal sürece devam edileceği bildirildiğini, İlgili ihtarname hem davalıya hem de icra takibine itiraz eden vekiline tebliğ edildiğin, ancak davalı buna da yanıt vermemiş, davalı şirketin finansal durumunun şirket borçlarını kapamaya yeterli olmadığı duyumuna ulaşıldığını, dava sonunda davacının alacağını tahsil etmesi HMK m.389 uyarınca imkansız hale geleceğinden davalının üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerinin üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konmasını talep ettiklerini, davalının göndermiş olduğu faturaya istinaden müvekkilimizin yapmış olduğu ödemenin dikkate alınarak HMK m.392 uyarınca tedbirin teminat alınmasına gerek kalmaksızın verilmesini talep ettiklerini, Türkiye ile Moldova arasında imzalanmış olan ikili sözleşmenin 14. maddesi uyarınca davacı teminattan muaf olduğundan davacıdan teminat alınmaması gerektiğini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; öncelikle davalının üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerinin üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla davacıdan teminat alınmaksızın ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konmasını, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün .. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Yönelik 72.536,96 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı tarafından kendilerine gönderilen proforma fatura uyarınca yapılan ödemenin malların teslim edilmediğinden bahisle iadesi istemi ile başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma günün usulüne uygun olarak tebliğ edilerek hukuki dinlenilme hakkı tanınmasına rağmen davaya cevap vermedikleri ve herhangi bir delil de bildirmedikleri görülmüştür.
Davalı tarafa ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesi amacıyla hazır etmesi konusunda usulüne uygun tebligat yapılmış ancak inceleme günü defterler ibraz edilmemiştir.
Yapı kredi bankasına yazılan müzekkereye verilen 24/10/2019 tarihli cevabi yazıdan; davacı tarafça davalı tarafın banka hesabına 29/11/2018 tarihinde 13.031,10 USD para gönderildiği bildirilerek ilgili banka dekontunun SFIWT belgesinin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 27/11/2018 tarihli proforma fatura incelendiğinde; davalı tarafça davacıya proforma fatura gönderilerek faturada yer alan malların fiyatının bildirildiği, fatura bedelinin 13.031,10 USD olduğu, faturada öde türü kısmında “%100 havale ile peşin ödeme” yazdığı görülmekte olup davacı tarafın bu proforma faturada yer alan bedeli 29/11/2018 tarihinde banka havalesi yolu ile davalıya gönderdiği anlaşılmaktadır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; normal şartlar altında “havale” bir ödeme aracı olup, havale ile para gönderenin lehine havale yapılanana mevcut bir borcu ödemek amacı ile para gönderdiği karine kabul edilmektedir. Davacı tarafça davalıya, 29/11/2018 tarihinde 13.031,10 USD paranın banka havalesi ile (veya eşdeğer bir banka ödeme yöntemi ile) davalıya gönderilmiş ise de, dosyada mevcut proforma faturadan, davalının faturada yer alan malların fiyatını davacıya bildirmiş olduğu, davacının da buna istinaden fatura konusu malların bedelini belirtilen şekilde davalıya banka kanalı ile gönderdiği açıktır. Zira proforma faturada açıkça ödeme türü olarak “%100 havale ile peşin ödeme” bilgisi yer almakta ve gönderilen para proforma faturada yer alan bedel ile birebir tutmakta olup, ödeme tarihi de fatura tarihinden iki gün sonradır. Proforma fatura, faturayı düzenleyen tarafın diğer tarafa yaptığı teklif niteliğinde olup, davacının yapılan bu teklifi kabul ederek faturaya yer alan bedeli banka kanalı ile ödediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla burada artık, proforma faturada yer alan malların davacı tarafa teslim edildiğinin davalı tarafça ispatlanması gerekmekte olup, davalı tarafın davaya cevap vermediği ve buna ilişkin herhangi bir delil de sunmadığı anlaşıldığından davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça davalı tarafa gönderilen noter ihtarnamesinin 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 5 günlük süre itibariyle davalının 03/06/2019 tarihinde temerrüde uğradığı anlaşılmış ise de takip tarihinin bu tarihten önce 11/03/2019 tarihi olması ve takip talebinde takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi nedeni ile mükerrer faiz istenemeyeceğinden işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasın yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin takipte talep edilen 13.031,00 USD asıl alacak üzerinden devamına,
İşlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış 1 vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Davalının itirazında haksız çıkması ve alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın takip tarihindeki efektif satış kuru(5,4525 TL) karşılığı olan 71.051,53 TL nin %20 üzerinden hesaplanacak icra inkar tazninatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.853,53-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 875,91-TL peşin harç ile 362,84-TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.614,78-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 875,91 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 114,25-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 110,82 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul ve red oranına göre hesaplanan 8.165,67-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.485,43-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
26/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır