Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/585 E. 2019/846 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/585 Esas
KARAR NO : 2019/846 Karar

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/10/2013
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkili ile diğer ortaklar arasında sorunlar yaşanmaya başlandığını, müvekkilinin bunun üzerine hisselerini satarak şirketten ayrılmaya çalıştığını, hakim ortak olan diğer ortakların müvekkilinin hisselerini düşük bedellerle almaya çalıştıklarını, bunun için 15/08/2013 tarihinde yapılan genel kurulda şirketin esas sözleşmesinin 8.maddesinin değiştirilmesinin gündeme alındığını, yapılan genel kurul toplantısında da 8.maddenin oy çokluğu ile değiştirildiğini, alınan kararlara olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhi yazdıklarını, alınan kararla müvekkilinin hisselerinin 3.kişilere satışının engellenmeye çalışıldığını, alınan kararın T.T.K.nun 414,447,453,490.maddelerindeki emredici hükümlere aykırılık oluşturduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, alınan kararda usul ve hukuka aykırı bir durum olmadığını, sektörün önde gelen ve başarılı kuruluşlarından birisi olmasına rağmen 20 yıldır yönetimde bulunan davalı tarafından şirketin tasfiye edilmeye çalışıldığını, Bakırköy … ATM nin ….. esas sayılı dosyası ile fesih ve tasfiye için dava açıldığını, görülmekte olan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yapılmak istenen ana sözleşme değişikliğinin hisselerin kötü niyetli 3.kişilerin eline geçmesini önlemek olduğunu, T.T.K.nun 331.maddesi de dikkate alındığında yapılan düzenlemenin hukuka aykırılık teşkil etmediğini, yapılan genel kurulun hükümet komseri nezdinde mevzuata uygun olarak gerçekleştiğini, alınan kararın tüm hissedarların statüsünü düzenlediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan bu dava Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında görülürek ….. esas …. karar sayılı 01/04/2014 tarihli karar ile kabul edilmiş, verilen bu karar temyiz edilmiş , Yargıtay …. HD nin …. esas …. karar sayılı ve 18/02/2015 tarihli ilamı ile bozulmuş, bu arada Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkememiz ile birleştirildiğinden bozulan dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmış, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibari ile genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılamalar sonucu iddia ve savunmaya, davalı şirketin 15/08/2013 tarihli davaya konu genel kurul kararına, davalı şirketin sicil kaydına, bozma ilamında yazılı gerekçelere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu genel kurul toplantısında ana sözleşmenin 8. maddesinin değiştirilmesine oy çokluğu ile karar verildiği, bu maddeye göre şirket hisse devrinin yapılmasının zorlaştırıldığı, ancak 6102 sayılı TTK nun 493/1 maddesine göre, şirketin esas sözleşmede ön görülmüş önemli bir sebebi ile sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeri ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da 3.kişiler hesabına almayı önererek onay istemini reddebileceğinin düzenlendiği, bu madde ile anonim şirkete devre konu olan pay senetlerini gerçek değer üzerinden devralma önerisinde bulunabilme olanağı tanınması, şirkete haklı sebepler yanında sağlanmış uygun görmediği devirlerden kurtulabilme olanağı doğduğu, bu suretle şirketin yabancılaşması veya niteliklerini kaybetmesinin önlenmesinin amaçlandığı, şirketin bu olanağı kullanabilmesi için ana sözleşmede ayrıca hüküm bulunmasına gerek olmadığı , dolayısıyla ana sözleşmenin 8 maddesi ile böyle bir hüküm getirmenin iptal sebebi veya hükümsüzlük doğurmayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ….. Esas, …. sayılı bozma ilamında; davacılar vekilinin taraflar arasında varılan sulhten bahisle davadan feragat ettiğini, davalı şirket vekilinin ise yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettikleri gözlenmiş olmakla, dosyanın bozularak mahkememize gönderildiği, mahkememizin…. Esasına kaydı yapılmıştır.
HMK nun 307. maddesi “(1)feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir. hmk nun 309. maddesi “(1)feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. hmk nun 310. maddesi “(1)feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. hmk nun 311. maddesi “(1)feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir. açıklanan nedenlerle davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-Feragat deliller toplandıktan sonra yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcının 2/3’ü olan 29,60.-TL’nin peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 5,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Temyiz yasa yolu hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/09/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı