Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/557 E. 2021/986 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/557 Esas
KARAR NO : 2021/986

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Müvekillerinin davacıya inşaat işlerine ilişkin hizmet verdiğini, edimlerini yerine getirdiklerini, davacının 7.000 TL lik bir ödemeyi gerçekleştirmediğini, bu ödeme için açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP
Davacıya dava konusu hizmetlerin yaptırıldığını, 29.000 TL üzerinden yapılan anlaşmanın 14.500 TL sinin ödendiğini fakat 14.500 TL sini ödeyemediklerini fakat davacının bu 29.000 dışında herhangi bir hizmete dayalı olmadan 7.000 TL lik bir fatura daha gönderdiğini ve bu faturaya ilişkin icra takibi başlattığını, böyle bir borçları olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; Davalının 2019 yılı defterlerinin incelendiğini 2017 defterlerinin sunulmadığı davacının ticari defterlerini ibraz etmediğini, 2017 yılı defterleri sunulmadığı için malzeme işçilik bedeli ayrıca çeklerin verildiği tarihteki kaydın tespitlerinin yapılamadığını, 2018 yılı defterleri sunulmadığı için 2018 vadeli çeklerin ödenip ödenmediğinin tespit edilemediğini, davalının 2019 yılı defterlerinde iki adet 29.000 TL lik çekin kaydedildiği, Dava konusu 7.000 TL faturanın davalı defter ve kayıtlarının tespitinin yapılamadığı sonuç olarak 2017 yılı itibari ile malzeme bedeli 4.184,81 TL işçilik ise 2.000 TL olarak tespit edildoiği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının uyuşmazlık konusu dönemde bilanço esasına göre defter tuttuğu anlaşılmakla her iki tarafın da tacir olması ve işin ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle davanın nispi ticari dava olmasından mütevellit mahkememizin görevli mahkeme olduğu saptanmıştır.
Davacı tarafça, davalı tarafa ait inşaatın kaba inşaatından sonra merdivenler, pencereler ve balkon mermerlerinin yapılması konusunda 29.000,00 TL bedelle anlaştıkları, ancak bu işlerin bitiminden sonra ayrıca bu inşaattaki 10 adet bağımsız bölümün mutfak tezgahlarının yapım işinde de anlaşmaları neticesinde bu işin de yapıldığı ancak sonradan yapılan bu işin bedelinin ödenmediğinden bahisle alacaklı olduklarını ileri sürdükleri; davalı tarafından ise 29.000,00 TL bedel içerisinde mutfak tezgahı işinin de mevcut olduğundan dolayı borçlarının bulunmadığını savundukları görülmüştür. Böylece, davalıya ait inşaatın merdivenler, pencereler, balkon mermerlerinin ve ayrıca 10 adet bağımsız bölümün mutfak tezgahlarının davacı tarafça yapıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakta olup, uyuşmazlığın tüm bu işlerin bedeli olarak 29.000 TL’ye anlaşıp anlaşmadıkları ve davacı tarafça yapılan mutfak tezgahı yapım işi içerisine bu bedelin dahil olup olmadığı, dolayısıyla davacının icra takibiyle talep ettiği bedeli isteyip isteyemeyeceği noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu yapılan işin bedeli ve tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bir mali müşavir ve bir inşaatçı bilirkişisinden 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, davacı tarafça düzenlenen dava konusu icra takibinin dayanağı olan 7.000,00 TL’lik faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi olup, taraflar arasında yazılı bir sözleşme metni bulunmadığı, davacı tarafça tanık deliline dayanılmış ise de dava konusu yapılan alacağın değerinin HMK’nun 200.maddesinde yer alan tanıkla ispat edilebilir sınırın üzerinde bulunması nedeni ile tanıkla ispatın caiz olmadığı, söz konusu faturanın davalının ticari kayıtlarında bulunmadığı, genel ispat kuralları gereğince, 10 adet bağımsız bölüm mutfat tezgahı yapım işinin bedelinin ayrıca belirlendiği ve taraflarca kararlaştırılan 29.000,00 TL bedelin içerisine dahil bulunmadığı hususunun davacı tarafça yazılı delil veya diğer kesin delillerle ispat edilmesi gerektiği halde davanın ispat edilemediği, davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanılması nedeni ile yemin deliline başvurulduğu, davalı şirket yetkilisinin usulüne uygun şekilde yemin eda ettiği görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de, Arabuluculuk Kanunu veya yönetmeliğinde arabuluculuk toplantısına davet konusunda herhangi bir şekil şartının öngörülmediği, dosyada mevcut arabuluculuk tutanağının incelenmesinden, arabulucu tarafından davalı tarafın arabuluculuk ilk toplantısına usulüne uygun şekilde davet edildiği (davet mektubunun kargo ile gönderildiği ancak iade gelmesi üzerine şirket yetkilisine telefonla ulaşıldığı, davalı şirket yetkilisinin toplantıya katılmayacakların bildirdiği) halde herhangi bir mazeret bildirmeden arabuluculuk toplantısına katılmadığı anlaşılmakla, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrasında yer alan “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez…” hükmü uyarınca davalı taraf arabuluculuk ücreti dahil tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş ve davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyeti sübut bulmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.591,60 TL yargılama giderlerinin HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatıran taraflara iadesine,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11.fkrası uyarınca davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davalı vekili davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır