Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2020/831 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550 Esas
KARAR NO : 2020/831

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 22.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında verilen ek gündem teklifinin oylama yapılmadan kabul edilmesinin ve buna dayanılarak alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olan müvekkilinin ek gündem teklifine ve bununla ilgili kararlara muhalefet ettiğini, ancak gerek bu, gerekse 01.01.2019 tarihinden 22.06.2019 tarihine kadar hak ettiği huzur haklarının ödenmemesine dair gündemin 7. maddesinde alınan karara yaptığı muhalefetin genel kurul tutanağına yansımadığını, kabul edilen ek gündeme dayanılarak gündemin 13. maddesinde mevcut yönetim azledilmeden yeni yönetim kurulu seçimi yapıldığını ve müvekkilin azledildiğini, müvekkilinin bu maddeye muhalefet açıkça ettiğini iddia etmiş ; genel kurulun tümden iptaline, bunun kabul edilmemesi halinde gündemin 1,2,3,7, ve 13 maddesinin iptaline ve yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ek gündem teklifinin ayrı ayrı oylanarak 3 ret oyuna karşılık 9 oyla kabul edildiğini, gündemin 13. maddesinde mevcut yönetimin 3 ret oyuna karşılık 9 üyenin oyuyla azledildiğini ve yeni yönetim seçiminin yapıldığını, davacının 13.madde ile ilgili muhalefet şerhinin bulunmadığını, bir önceki genel kurulda huzur hakkının 21.12.2018 tarihine kadar verilmesinin kararlaştırıldığı ve genel kurulun bu tarihten sonra huzur hakkı ödenmesini uygun görmediğini, davacının bununla ilgili 7.maddeye de muhalefet şerhi koymadığını, davacının huzur hakkı almak için tasfiyenin devamına uğraştığını, dairesini 2.000 TL aylıkla kooperatife kiraya verdiğini savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
DELİLLER:
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, 22.06.2019 tarihli genel kurula sunulan gündeme madde eklenmesi teklifinin ve buna bağlı kararların usulsüz olması nedeniyle genel kurulun tümden iptali, bu kabul edilmediği takdirde 1,2,3,7 ve 13 maddelerinin iptali, ek gündem teklifinin usulsüz gündeme alındığının ve eski yönetim kurulunun görevinin devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların dayandığı deliller celp edilmiş ve teknik bilirkişiler eliyle kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmiş ve rapordaki teknik değerlendirmeler yeterli görülerek 26.10.2020 tarihli heyet raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı, bir önceki (30.06.2018 tarihli) genel kurul toplantısında 01.01.2018 – 31.12.2018 döneminde her bir üyeye aylık brüt 700 TL huzur hakkı ödenmesi kararlaştırılan ve 2 yıl görev yapmak üzere seçilen yönetim kurulunun başkanıdır; davalı tarafından ibraz edilen imzasız kira sözleşmesine göre de 01.08.2018- 31.07.2019 döneminde kooperatifin aylık 2.000 TL’ye kiraladığı yerin (maliki) kiralayanıdır.
İTSM Kayıtları uyarınca davalı kooperatifin 29.06.2018 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyeye girdiği ve yönetim kuruluna iki yıl için seçilen …, …, … ve …’a tasfiye kurulu görev ve yetkisinin verildiği anlaşılmıştır.
Tasfiye kurulunda yer alan …, … ve … tarafından alınan ve Bakırköy …. Noterince 21.05.2019 tarihinde onaylanan yönetim kurulu kararıyla 2018 yılı olağan genel kurulu 22.06.2019 günü 13 maddelik gündemi görüşmek üzere toplantıya çağırılmıştır.
Somut olayda davacının kooperatif ortağı olduğu, üyelik hak ve sıfatına bağlı olarak genel kurul kararlarının iptali istemine dair huzurdaki davayı açma yetkisinin bulunduğu, kooperatif ortağı bulunan davacının, olağan genel kurulun iptal edilebilir nitelikteki kararları yönünden iptali davasını yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açmış olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu şartlar dışında Kooperatifler Kanununun 53 ve Anasözleşmenin 39 maddesi uyarınca genel kurul iptal davası açmak için ortağın kanun ve anasözleşme hükümleri ile iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu iddia ettiği kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtme şartını da yerine getirmiş olması gerekmektedir. Bu şartın yerine getirilip getirilmediğini ispat eden başlıca belge, genel kurul tutanağıdır. Somut olayda iptale konu 22.06.2019 genel kurul tutanağında, davacının ek gündem teklifine, bunlardan seçim dışındaki diğer iki maddenin görüşülmesine ve alınan karara, tespit ve ilan edilen gündemin 7. Maddesinde alınan karara muhalif kaldığına ve muhalif kalma sebeplerine dair beyanı, açıklaması (şerhi) yer almamaktadır. Yaptığı muhalefetin genel kurul tutanağına yansımadığına dair savunmasını destekleyen bilgi ve belge de dava dosyasında bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf, muhalefetlerinin tutanağa geçirilmediğini, bu konuda tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de, gündeme eklenen seçim maddesinde muhalefetinin bulunduğu, dolayısıyla engel olma durumunun söz konusu olmadığı, bu durumun aksini gösterir somut delil dosyaya sunmadığından bu husustaki iddialarına itibar edilmemiş ve tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacının iptalini talep ettiği 1, 2, 3 ve 7 maddelerine ilişkin alınan kararlarda davacı muhalefetini tutanağa geçirtmediği, dolayısıyla bu maddeler yönünden dava açma şartını yerine getirmediği anlaşılmıştır. Davacının başkanlığını yaptığı yönetim kurulu huzur hakkının 29.06.2018 tarihli genel kurulda 01.01.2018- 31.12.2018 dönemi için tespit edilmiş olması nedeniyle tespit ve ilan edilen gündeme “Yönetim kuruluna ödenecek huzur haklarının görüşülmesi” maddesini koymuştur. Maddenin görüşülmesinde “01.01.2019 tarihinden 31.12.2019 tarihine kadar huzur hakkı verilmemesi “ kararı alınmış, genel kurulun görev ve yetkisi kapsamında aldığı bu karara karşı, tutanağa, davacının muhalif olduğunu ve sebeplerine belirten ifade, açıklama yazılmamıştır. Dolayısıyla bu madde yönünden de dava açma şartı yerine getirilmemiştir.
Davacının genel kurul tutanağında yazılı tek muhalefeti gündeme eklenen seçim maddesinin görüşülmesi sırasında “ … mevcut yönetim kurulu 30.06.2020 ye kadar (…) seçilmiştir ve bu geçerlidir. olağanüstü kararı alınıp yapılmadan yeni bir yönetim kurulu seçilemez. bu konuda karara muhalifim” ifadesiyle olmuştur. Bu nedenle iptal davası şartı seçim maddesinde (13.madde) yerine getirilmiştir. Genel kurul toplantısında hazır bulunan ortaklardan ve temsilcilerinden dokuzunun (9) imzasıyla divana verilen ve içerdiği üç öneri ayrı ayrı oylanarak gündeme ilavesi kararlaştırılan “ yönetim kurulu, denetim kurulu ve tasfiye kurulunun seçimi “ maddesinin görüşülmesinde, üç ret oyuna karşılık 9 kabul oyuyla önce mevcut organlar azledilmiş ve ardından da seçimler yapılmıştır. Kooperatifin 15 ortağından 12 sinin hazır bulunduğu genel kurulun 9 katılımcının imzası ile verilen seçim teklifini gündemine almasında ve mevcut organların azline karar vererek seçim yapmasında kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön görülememiştir
Davacı 13. Maddeye ilişkin olarak gündeme madde eklenmesinin usulsüz olduğu ve bu sebeple butlan olduğunun tespitini talep etmiştir. Genel kurulun 12 katılımcısından 9’unun imzasıyla verilen gündeme madde ilave edilme teklifinin tek tek oylamaya sunularak kabul edilmesinde, bu doğrultuda mevcut organların azledilerek seçim yapılmasında ve yönetim kuruluna huzur hakkı ödenmemesine karar verilmesinde butlan kapsamında nitelenebilecek bir husus olmadığı, bu hususun Kooperatifler Kanunun 46. Maddesine uygun olduğu takdir ve sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacının gündeme ilave edilen organ seçimlerin yapıldığı 13. Madde dışında gündeme, oylamaya ve alınan kararlara muhalif olduğuna ve muhalefet sebeplerine dair beyanın ve açıklamasının (şerh) yer almadığı, mezkur madde dışında iptal davası açma şartına sahip olmadığı, 13. Maddeye ilişkin de yukarıda açıklandığı üzere iptal ve butlan şartlarının oluşmadığı takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 44,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 10,00-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/12/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı