Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/526 E. 2019/819 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/526 Esas
KARAR NO : 2019/819

DAVA : Menfi Tespit -Adi Ortaklığın Tespiti
DAVA TARİHİ : 16/04/2013
KARAR TARİHİ : 09/06/2016-19/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:23/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit -Adi Ortaklığın Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde ÖZETLE, taraflar arasında ihalelere girmek, alınan ihalelelerin mallarını üretmek ve teslim etmek konularında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, davalı tarafın onay ile ihalelere davacı şirketin girdiğini, işlerin takibi yönünden davalının yetkililerine vekaletname verildiğini, yapılan iş sonucunda kar ve zararın eşit olarak paylaşılacağının kararlaştırıldığını, girilen son ihaledeki kumaşlar ilgili kurum tarafından kabul edilmeyince sanki taraflar arasında alım satım ilişkisi varmış gibi davalı tarafın kumaş bedellerini fatura ederek kendilerinden istediğini, fatura bedelinin tahsili için aleyhlerine icra takibine giriştiklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu, Bakırköy … ATM nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali davası açtığını, davanın aleyhlerine sonuçlandığını, verilen hükmün hatalı olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin adi ortaklık niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptaline konu faturalardan dolayı cari hesaptan kaynaklı borçlarının olmadığının tespiti ile taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, mal alım satımından dolayı fatura düzenlediklerini, faturaların ödenmemesi üzerine icra takibine giriştiklerini, itirazın iptali davasının lehlerine sonuçlandığını, aynı konuda menfi tespit davası açılması için bir hukuki yararın bulunmadığını, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı, Bakırköy … icra müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile İİK 72.maddeye dayalı olarak açılan menfi tespit-istirdat, adi ortaklığın tespiti davasıdır.
Yapılan yargılamalar sonucu mahkememizin … Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile davacının davalı ile arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu yönündeki iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, davalının icazeti olmadığı için bu hususta tanık dinlenmediği, davacının iddiasını ispat bağlamında yemin teklif etme hakkını kullanmadığı, davacının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı itirazın iptali davasındaki alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve daha sonra ödeme yapılması nedeniyle ödenen 100.000,00 TL’nin istirdadı talebi yönünden yapılan incelemede ise, aynı icra takibi nedeni ile açılan itirazın iptali ve menfi tespit davalarının birbirine kesin hüküm sayılması hukuken mümkün değil ise de, emsal kararlarda ve uygulamalarda ve kesin uygulamalarda görüldüğü üzere önceden kesinleşen kararın diğeri için güçlü delil ve kesin kanıt niteliğinde bulunduğu, davalı tarafından aynı icra takibi nedeniyle açılan itirazın iptali davasının aleyhine sonuçlanarak kesinleştiği, bu şekilde davacının menfi tespit ve istirdat iddiasını da ispat edemediği gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. Esas ve …. Karar sayılı bozma ilamı ile mahkememiz kararı bozularak mahkememizin .. esasısına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Hukuki yarar bir dava şartıdır. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Özellikle bir olayın tespitine ilişkin açılan davalarda bu değerlendirmenin hassasiyetle yapılması gerekmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacının münhasıran taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu tespit ettirmekte hukuki yaran bulunmamaktadır. Zira adi ortaklık ilişkisinin varlığı ya da yokluğu taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkta uyuşmazlığın çözümüne katkı sağladığı ölçüde mahkemece değerlendirilecektir.
Davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davası açısından yapılan değerlendirmede ise; İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm ddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir.
Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
G.D.:Gerekçesi kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, peşin alınan 52.526,30 TL harçtan mahsubu ile fazla 52.481,90-TL harcın karar kesinleşince talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Temyiz Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/09/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı