Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/510 E. 2020/486 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/510 Esas
KARAR NO : 2020/486

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan DAVA dilekçesinde ÖZETLE: Davalı ……. Şirketi İnşaat Sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup, müvekkili ve davalı ……. yetkililerinin 2003 yılında müvekkilinin davalı ilgili firma tarafından yapılan konutlardan birini satın alması üzerine tanıştıklarını, bu tarihten günümüze taraflar arasında bir güven ilişkisi tesis edildiğini, müvekkili ile davalı ……. firması 06/06/2012 tarihinde davalı ……. şirketinin 7 ayrı bloktan oluşan “…..” isimli projesinde yer alan “…..” isimli bloktan 3 adet daire satın alınmasına ilişkin anlaştıklarını daha sonra ise ilgili projede ellerinde daire kalmadığını bildirdiklerini ve bu bağlamda davalı ……. ….. projesine konu taşınmazları müvekkile vermek yerine müvekkilin bu 3 adet taşınmaz karşılığı ödemiş olduğu bedelin bir kısmını davalı …… ait ve aralarında organik bağ bulunan ……. Şirketinin “….. ” ismindeki projeye aktararak bu projeden müvekkiline 4 adet konut verilmesini teklif ettiklerini, müvekkilinin bu teklif kabul ettiğini, adı geçen bu 2 projenin ……. şirketi tarafından yapıldığı şeklinde bir algının oluştuğunu, bu doğrultuda müvekkilinin “….. ” projesinden 4 adet konut satın aldığını, işbu projenin ise sadece temel atma boyutunda kaldığını, devamla ilgili şirketin müvekkilinin “……” isimli projeden 4 adet taşınmazı müvekkiline vermek yerine müvekkilinin 10.000,00 EURO ek bir ödeme yapması koşulu ile müvekkilinin ödemiş olduğu hali hazırda 215.000,00 EURO’yu …… isimli şirketin Bulgaristan, Sofya şehrinde yaptığı “……” projesine aktararak iş bu projeden müvekkiline taşınmaz verebileceklerini belirttiklerini, ve müvekkilinin bu teklifi de kabul ettiğini, bu dönemde …… projesinin proje halinde olduğunu ve inşaat izni ve ruhsatının dahi alınmadığını, Davalı ……. şirketinin işbu meblağları hala uhdeszinde tutmakta olduğunu ve müvekkiline verilen sözlerin yerine getirilmediğini, davalı ……. Şirketinin taraf sıfatının ilk ….. Projesinden sonra müvekkilinin yapmış olduğu ödemeleri farklı bir tüzel kişilik olan bulgaristan’daki …… şirketince yürütülen projelere aktarılmasıyla hukuken son bulduğunu, davalı ……. Şirketi’nin Bulgaristan’daki …… şirketinin bildiğimiz kadarıyla sahibi olsa dahi projeleri hayata geçirecek olan asıl şirketin Bulgaristanda yerleşik bulunan ….. şirketi olduğunu, bu iki şirketin birbirinden farklı tüzel kişilikler olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalı …….’ya karşı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, işbu davanın davalılardan ……. tarafından diğer davalılar ….. Isı ve …’a haksız ve hukuka aykırı şekilde ciro edilen ve müvekkili aleyhine haksız icra takiplerine girişilen 1 adet senede ilişkin borçsuzluklarının tespiti konusunda olduğunu, zira işbu kambiyo senedine dayanarak İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin diğer davalılar … ve ….. Isı şirketine hiçbir borcunun olmadığını belirterek açılan davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan CEVAP dilekçesinde ÖZETLE:Her ne kadar dava dilekçesinde müvekkili şirket taraf olarak gösterilmiş ise davacının müvekkili ……. İnşaat San. Ve Tic. A.Ş.’den talepte bulunulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafça da beyan edilen sözleşme gereği davacının işbu davasını “……. Bulgaria” ….. şirketine yönlendirmesi gerekitğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan CEVAP dilekçesinde ÖZETLE:Takip konusu senedin nama yazılı senet olduğunu ve nama yazılı senetlerin de devrinin mümkün olduğunu, nama yazılı senedin lehdardan alacağın temliki hükümlerine göre devir alma yükümlülüğünün ….. Isı Şirketine ait olduğunu, müvekkili açısından böyle bir yükümlülüğün bulunmadığını, müvekkili açısından aranması gerekenin normal ciro olduğunu, borçlunun bonolar altındaki metinleri paraf olduğunu iddia etmiş ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacının manevi tazminat talebinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı ….. Isı San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından sunulan CEVAP dilekçesinde ÖZETLE:Husumet itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalı …’a da aynı şekilde ticari ilişkisinden kaynaklanan borcuna istinaden senedi ciro ettiğini, davanın müvekkili yönünden haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının davalı ile 3 adet daire alım sözleşmesi nedeniyle davalı tarafa taslak olarak verdiğini iddia ettiği bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı ……. şirketinden daha önce ev satın aldığını, bu nedenle aralarında tanışıklık bulunduğunu, 06.06.2012 tarihinde davalının “….. ” projesi nedeniyle 3 adet daire satın alınmasına ilişkin anlaştıklarını, 21.11.2015 tarihinde geri alım sözleşmesi yaparak üç adet dairesini davalı ……. ya sattığını dairelerin bedellerinin bir kısmının peşin olarak ödendiğini, bu defa farklı projelerde davalının organik bağı bulunan dava dışı şirketle 4 adet konut verilmesi konusunda anlaşıldığını, davalı ……. ile inşaat izninin alınıp projeye başlandıktan ve esas sözleşme imzalandıktan sonra başlayacak ödemelere ilişkin usulen senet düzenlediklerini, bu senetlerin teminat olarak verildiğini ve davalı tarafça ciro edilerek piyasaya verilmeyeceğinin görüşüldüğünü daha sonra bu senetlerden 11 adetinin piyasaya verilip cirolandığını ve bir adedinin diğer davalılar tarafından cirolanarak icra takibine geçildiğini bu nedenle takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı ……. cevap dilekçesinde, Sofya mahkemelerinin görevli olduğunu, husumet itirazlarının olduğunu savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak İstanbul Çağlayan mahkemelerinin yetkili olduğunu, senetteki imzanın geçerli olduğunu savunmuştur.
Davalı ….. Isı şirketi cevap dilekçesinde diğer davalılar ile aralarında ticari ilişki olduğunu , husumet itirazlarının olduğunu, defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, davaı ……. ile aralarında ticari ilişki olduğunu, senedin kambiyo vasfı olduğunu savunmuştur.
Davacı ile davalı ……. arasında imzalanan konut geri alım sözleşmesinin 10. Maddesinde yetki sözleşmesi ile taraflar arasındaki uyuşmazlıkta İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17.maddesine göre; ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmüne göre sözleşmedeki yetki şartına atfen süresinde yapılan yetki itirazı sonucu, aksi de kararlaştırılmadığından, artık sözleşmedeki yetkili yer mahkemesinin yetkisi kesin yetki haline dönüşür.
Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; davacı ile davalı ……. şirketi arasında yapılan konut satım ve geri alıma ilişkin sözleşmedeki daire sayısı, düzenlenen bonolar, davacının ticari amaçla hareket etmesi, davacı ile davalı ……. arasındaki ticari ilişki ile taraflar arasındaki sözleşmesinin 10. maddesindeki yetki şartı HMK 17.madde ile birlikte değerlendirildiğinde bu davada yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğundan, dosyanın yetkili ve görevli olan İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 17, HMK 116/1-a ve HMK 138.maddesi gereğince davalı yanın yetki itirazının kabulü ile, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvuru yapıldığında, dava dosyasının yetkili İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 20. maddesi uyarınca dosyanın mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair HMK’nın 117 ve 164. maddesi uyarınca takdiren taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 23/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır