Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/48 E. 2019/934 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/48 Esas
KARAR NO : 2019/934

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 21/01/2019
KARAR TARİHİ : 16/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 21/01/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı kooperatifin gerçek borç miktarı üzerinde bir borç tahakkuk ettirilerek borcun ödenmediği gerekçesi ile müvekkili hakkında kooperatif ortaklığından çıkarma kararı verdiğini, ana borç olan 68.360,00.-TL’nin ödendiğini, ancak faiz borcunun ödenmesinin istenildiğini, belirterek çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının toplam borcunun 229.001,60.-TL olduğunu, bu borcun 68.360,00.-TL’sini ödediğini, ihtarnameler çekildiğini, bu itibarla davacının kooperatif ortaklığından çıkarma kararı verildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller kapsamında Bakırköy ….. ATM …. Esas sayılı dava dosyası ile İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bir kısım evrak ve belgeler dosyamız arasına celp edilerek incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Koparatif ortaklığından çıkarılma kararının iptali davasıdır.
Davacı davasında, davalı Kooperatifin üyesi olduğunu, davalı tarafça 208.651,00 TL daire ve 20.350,40 TL aidat borcunun gecikmesi nedeniyle borçların 20 gün içerisinde ödenmesinin ihtarname ile tebliğ edildiğini, ikinci bir ihtarname gönderilerek 30 gün içerisinde borçların ödenmesinin istendiğini, bu süre içerisinde ana borcu ödediklerini ancak kalan faiz borcunun ödenmemesi nedeniyle hakkında ilaç kararı verildigini, borç durumunun kişisel ve gerçek borç miktarını yansıtmadığını belirterek ortaklıktan çıkarılma kararının iptalini talep etmiştir.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Davanın daha önce Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve bu mahkemenin ….. esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken dava dosyasının işlemden kaldırılmasını karar verildiği ve yasal süresi içerisinde davanın yenilenmediği bu nedenle huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında dava görülürken dosyanın öncelikle hukukçu bir bilirkişiye gönderildiği, bilirkişi tarafından sunulan 02.10.2017 tarihli rapora yönelik itirazlar neticesinde dosyanın bu defa hesap konusunda uzman mali müşavir bir bilirkişiye gönderildiği ve 22.02.2018 tarihli kök raporun dosyaya sunulduğu, daha sonra rapora yapılan itiraz neticesinde aynı bilirkişi tarafından ek rapor sunulduğu, gerek 22.02.2018 tarihli kök raporun ve gerekse ek raporun denetime elverişli olup hüküm kurmaya yeterli olduğu mahkememizce anlaşılmıştır.
Toplanan delillere göre;
Davalı vekili her ne kadar davanın 1163 sayılı kanunun 16. Maddesine göre 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ileri sürmüş ise de, kooperatif üyeliğinden ihraca ilişkin kararın davacıya usulüne uygun olarak tebliğine ilişkin dosyaya sunulan bir bilgi ve belge bulunmaması dikkate alınarak davalı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiş ve esasa ilişkin olarak aşağıdaki şekilde değerlendirmeye geçilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girdiği, ” 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki Kanunun 2. Maddesinde Türk Borçlar Kanunun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır” denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7.maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin 88, temerrüt faizine ilişkin 120 ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesinin getirildiği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 88.maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının % 50 fazlasını aşamaz” hükmü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. Maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamaz, Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla beraber sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
TBK’nun 88 ve 120. Maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re’sen gözetileceğinin kabulü gerektiği, o halde faize ilişkin TBK’nun 88 ve 120. Maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.da “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. Maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanuna göre belirlenecektir (Y.13 HD 27.06.2013 tarih 2013/8547 E, 2013/17820 K)
Bu kapsamda davacının cari hesapta borç kaydı yapıldığı tarihleri itibari ile mütemerrit olduğu ve söz konusu mütemerrit tarihlerinden işlemiş faizin hesabının yapılarak cari hesaba kaydedildiği 19.02.2016 tarihine kadar davacıların asıl alacaklarına 3095 Sy Kanunun 4489 Sy.Kanun ile değişik 1. maddesi ve yukarıda ki yargı kararları uyarınca Yasal faiz oranlarının %100 fazlası üzerinden kademeli olarak basit usulde temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağının kabul edilmesi gerektiği, davacı ile ilgili sunulan cari hesap ekstresindeki borç kayıtlarına göre, davacıya Borçlar Kanununun 120. Maddesine göre 19.02.2016 tarihine kadar 112.080,78 TL’ lik faiz tahakkuk ettirilmesi gerektiği,oysaki davacı hesabına farklı dönemlerde değişen oranlarda işlemiş faiz tahakkuk ettirilerek 164.164,35 TL borç kaydedildiği, aradaki fark olan 52.083,57 TL’nin fazladan işlemiş faiz olarak tahakkuk ettirildiği, bu nedenle davalı kooperatifin üyelikten ihraca ilişkin kararın iptali gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı kooperatifin üyelikten ihraca ilişkin kararın iptali ile, davacının kooperatif üyeliğinin devamına,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından dosyada yapılan 63,05.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*