Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2020/229 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/476 Esas
KARAR NO : 2020/229

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının 01/04/2016 düzenleme tarihli, 02/05/2016 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş, …. K. Sayılı ilam ile öncelikle ihtiyati haciz kararı aldığını, akabinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığını, söz konusu takiple ödeme emri TK.21/2’ye göre tebliğ edilmiş olup, işbu tebligat bilgisi geç edindiklerini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, buna karşın davalı yanın sürekli olarak geçerliliği bulunmayan senetleri takibe koyarak haksız çıkar elde etmeye çalıştığını, davalının, müvekkiline ödemiş olduğu herhangi bir para olmadığı gibi müvekkiline vermiş olduğu bir hizmette bulunmadığını, söz konusu senedin müvekkili tarafından davalıya, davalının ödeme taahhüdünde bulunduğu avukat ücretine karşılık teminat amacıyla verilmişse de davalının herhangi bir avukat vekalet ücreti ödemediğini, müvekkilinin, davalının belirlediği avukatla çalışamadığını, kısa süre içerisinde azlettiğini, davalının kötü niyetli olarak takip başlattığını beyanla davalı yanın müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmaması nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; bonoların sebepten mücerret olduğunu ve borç ikranını içerdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, bonodan ve bonoya dayanılarak başlatılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Davanın bonodan kaynaklandığı, bononun TTK’nda düzenlendiği ve TTK’nun 4.maddesi uyarınca davanın mutlak ticari davalardan olduğu anlaşılmaktadır. TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür. Davanın “menfi tespit” davası olması, davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi ile ilgili olduğu sonucunu değiştirmediğinden mahkememizce davada arabuluculuğa başvurunun zorunlu dava şartı olduğu kanaatine varılmıştır. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği açıkça belirtilmiştir. Davanın ilk önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması ve görevsizlik kararı sonucunda dosyanın mahkememize gelmesi sonucu değiştirmemektedir. Bu kapsamda davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır