Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/443 E. 2020/326 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/443 Esas
KARAR NO : 2020/326

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri şirket tarafından Nakliyat Emtea Taşıma Sigorta Poliçesi ile sigortalı …… Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait üç adet dizel motorun 26,08.2018 tarihinde ….. Nakliyat İhracat Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından ….. plakalı araç ile taşınırken, nakliye hizmetinin gerektiği gibi verilmemesi sebebi ile emteaların hasar gördüğü, hasar nedeni ile tutulan tespit tutanağında motorların nakliye sırasında birbirlerine dayanmaları sonucunda pervanelerinin ve motor ayaklarında hasar meydana geldiğinin belirtildiği, nakliyeci firmanın ürünü sabltlemesinde gereken özeni göstermediği, araç sürücüsünün ani fren yapmasından kaynaklı olarak paletlerin kaymak sureti ile birbirine çarptığı, emteaların hasar görmesine bağlı olarak müvekkilleri şirket tarafından sigortalıya 28.12.2018 tarihinde 4.876,00 Euro hasar tazminatı ödendiği belirtilmiş olup, fazlaya İlişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 4.877,00 Euro tazminatın 28.12.2018 ödeme tarihinden İtibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri şirketin hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, ödenen tutarın müvekkil şirketten tahsilinin mümkün olmadığı, ürünlerin yükleyici tarafından araca yüklenmiş olup, taşıyıcı olan müvekkilleri şirket sürücüsü tarafından yükümlülüğü bulunmamasına rağmen $pan2et ile ürünlerin kaymasının engellenmesi amaçlandığı ancak buna rağmen yükleme gereği gibi yapılmadığından ürünlerin kayması sebebi ile hasar meydana geldiği, gerek kusur durumu gerek gerçek hasar durumunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin kusurlu ve sorumlu bulunması ihtimalinde taşınan emtiaların …. Sigorta A.Ş’nin nakliye aracılığı sorumluluk sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altında olup, davanın sigorta şirketine ihbar edilmesi gerektiği belirtilmiş olup davanın ….. Sigorta A.Ş’ye ihbarına, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ÖZETLE; Dava konusu olayda, meydana gelen hasarda dava dışı yükleyici (tedarikçi) …… Ltd. firmasının %50 oranında, davalı taşımacı firma …’nin %50 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılabileceği, nakliye esnasında hasarlanan …… seri numaralı ve …… seri numaralı…… dizel motorlarda meydana gelen toplam 29.479,03 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğu ve meydana gelen hasarların olayın oluş şekli ile uyumlu olduğu, kanaatinin oluştuğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalı dava dışı firmaya yapılan ödemenin taşıyıcı sıfatı ile davalıdan rücuan tazmini istemidir.
Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı firmaya ait malların davalı şirket tarafından taşınması esnasında hasar gördüğü, hasarın poliçe kapsamında bulunduğu ve 4.876,51 Euro hasar bedelinin (davacı taraf her ne kadar 4.877,00 Euro ödendiğini ilerdi sürmüş ise de ödenen tam meblağın 4.876,51 Euro olduğu anlaşılmıştır) davacı tarafça dava dışı sigortalıya ödendiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınan malların hasar görmesinde davalının kusur ve sorumluluğu bulunup bulunmadığı ve bu doğrultuda, davacı yanca sigortalıya yapılan ödemenin davalıdan rücuan istenip istenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf cevabında özellikle davalının hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, ürünlerin yükleyici tarafından araca yüklendiğini, taşıyıcı olan davalının sürücüsü tarafından yükümlülüğü bulunmamasına rağmen spantez ile ürünlerin kaymasının engellenmesinin amaçlandığını, ancak buna rağmen yüklemenin gereği gibi yapılmaması nedeni ile ürünlerin kaydığını ve hasarın bu şekilde meydana geldiğini savunmuştur.
Poliçe sureti, hasar dosyası ve ekspertiz raporu vs. taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Taraflarca dilekçelerinde tanık deliline dayanılması nedeni ile tanıklarını bildirmeleri konusunda kesin süre verilmiş olmasına rağmen tanık listelerini sunmamışlar, davalı vekili tarafından sunulan mazeret dilekçesi ile tanıklarını hazır etmesi konusunda süre verilmesini talep etmiş, ancak HMK’nun 243/1.maddesi uyarınca takip eden celsede tanıklarını hazır etmesi gerekir iken hazır etmeyerek yine mazeret bildirmiş olması nedeni ile tanıkların dinlenilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 27/01/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; özel palet veya sehpa üzerinde nakliyesi yapılan jeneratör motorlarının ambalajının oturduğu sehpa veya paletlerin herhangi bir sebeple kayması, devrilmesi veya taşınan emtianın zarar görmemesi için dorse tabamına sabitlenmesinin gerektiğini, şayet bu sabitleme işi yapılamıyorsa paletler arasında boşluk kalmayacak şekilde araya sabitleyici takozlar konulması gerektiğini, yükleme sırasında yapılması gereken işlemlerin motorların tedarikçisi olan firmanın sorumluluğunda olduğunu, dosya muhteviyatında bulunan belgelerde sürücünün, yükün öne veya arkaya kaymasını önlemek amacıyla spanzetler koyduğunun belirtildiği ancak spanzetlerin muhtemelen kayma yönünde koyulmaması nedeniyle kaymayı engelleyemediğinin anlaşıldığını, taşıyıcı firmanın nakliye sırasında gözetimi altında bulunan eşyayı veya paketini yolculuk boyunca korumakla sorumlu olduğunu, eşyada veya paketinde herhangi bir hasar ya da zayi (kayıp) meydana gelmesi durumunda taşımacıların yükümlülüklerinin ulusal ticaret yasaları ile düzenlendiğini, taşıma sözleşmesi uyarınca taşımacının bütün taşıma süresince korumayı ve bunları devraldığı biçimde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, meydana gelen hasarda davacı dışı yükleyici (tedarikçi) firmanın % 50 oranında ve davalı firmanın % 50 oranında kusurlu olduğunu, hasar tarihi itibariyle işçilik dahil toplam 29.479,03 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taşınan malların hasar görmesinde davalı ile dava dışı yükleyici (tedarikçi) firmanın % 50 kusuru bulunduğu, dava dışı sigortalıya poliçe kapsamında ödeme yaparak bu firmanın haklarına halef olan davacı sigortacı şirketin yapmış olduğu ödemeyi ödeme tarihinden itibaren faiziyle talep edebileceği, ancak mahkememizce de kabul gören teknik bilirkişi incelemesinde de saptandığı üzere hasarın meydana gelmesinde üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı firma ile dava dışı firmanın % 50’şer oranında kusurlu bulundukları, davacı sigortacı şirketin yapmış olduğu ödemeyi ancak davalının kusuru oranına tekabül eden kısmını davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda yapılan ödemenin % 50 kusura tekabül eden 2.438,26 Euro’nun rücuan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının bu meblağı davalıdan ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği, davacı tarafça her ne kadar avans faiz oranın uygulanması talep edilmiş ise de alacağın yabancı para cinsinden olması nedeni ile 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankaları için öngörülen 1 yıllık vadeli Euro hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2.438,26 Euro tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıl vadeli euro hesaplarına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan rücuan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.100,94.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 550,53.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 550,41.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 550,53.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.871,80.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 935,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır