Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2021/239 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/431 Esas
KARAR NO : 2021/239

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/11/2007
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10/04/2009 tarihinde davalı kooperatife üye olduğunu, kendisine kooperatif yönetimince … Blok …. Katta bulunan …. nolu dairenin taahhüt edildiğini, bu tarihten itibaren düzenli olarak ödemelerini yerine getirdiğini, davalılar …, … ve … nın kooperatifte meydana gelen usulsüzlüklerin olduğu dönemde yönetim kurulu üyeleri olduklarını, davalı kooperatifin inşaatının tamamlandığını, tapularının dağıtıldığını, 29/06/2003 tarihli genel kurulda, tapusu verilmeyen ….. in tapularının 3 ay içerisinde verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak halen tapuların verilmediğini, kooperatifin 17/01/2004 tarihinde yapılan genel kurulunda ise kooperatife üye olmadan tapu verilen kişilerin tapularının iptal edilmesinin görüşüldüğünü ancak bu konudaki talebin reddedildiğini, aynı genel kurulda üye olup tapuları verilmeyen üyelere 7 ay içerisinde tapu verilmesinin kararlaştırıldığını ve yönetim kuruluna yetki verildiğini, 12/11/2005 tarihinde yapılan genel kurulda, yine üye olmadığı halde daire verilen kişilerin tapularının iptalinin görüşüldüğünü, ancak şimdiye kadar bir netice alınamadığını, bir kısım üyenin başvurusu üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından inceleme yapıldığını, müvekkilinin de içinde bulunduğu bir kısım üyenin istifa ettiği yönünde işlem yapıldığının tespit edildiğini, ancak istifanın söz konusu olmadığını, bu konuda yönetim kurulunca usulsüzlük yapıldığının tespit edildiğini, bu konuda mahkeme tarafından da grafolojik inceleme yapılması halinde sahte imza atıldığının ortaya çıkacağının, alınan genel kurul kararları ile de müvekkilinin kooperatif üyesi sabit olmasına rağmen ve yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın halen tapunun verilmemesi nedeniyle kendisine taahhüt edilen ….. Blok ….. Kat ….. nolu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, olmaması halinde daire bedeli olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000 TL nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatife üyeliğinin tartışmalı olduğunu, davacının davalılardan … in yiğeni olduğunu, … in suç niteliği taşıyan usulsüzlükler yaptığını, bu şekilde bu usulsüzlükle üye yapıldığını, ancak istifa ile sona erdiğini, bakanlık tarafından yapılan kontrol sonrasında düzenlenen 26/05/2004 tarihli raporlarla da bu durumun sabit olduğunu, davacının talep ettiği dairenin ….. tarafından haricen satın alındığını, bu daire nedeniyle kooperatifinin dava edilemeyeceğini, davacının üyelik iddiasına rağmen şimdiye kadar hiçbir genel kurula katılmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, diğer üyelerin 26.000,00-TL ödeme yapmasına karşın davacının ödemelerinin 3.000 TL yi bulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif üyesinin yükümlülüklerini yerine getirdiği iddiası ile taahhüt edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar dayanmış oldukları delillerini ibraz etmişlerdir.
Gösterilmiş olan tanıklar dinlenilmiştir.
Dava konusu taşınmazın tüm geldi ve gittilerini gösterir tapu kaydı dosyaya celp edilmiş, dava konusu taşınmazın kooperatif adına kat irtifakı kurularak 25/02/2003 tarihinde ….. e tahsis edildiği, …. tarafından 02/07/2003 tarihinde …. ya satıldığı, bu kişi tarafından 08/09/2003 tarihinde …. isimli kişiye satıldığı, bu kişi tarafından ise 08/09/2003 tarihinde 1/2 şer hisse olarak … ve ….. e satıldığı ve halen onlar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddiaları, davacının kooperatife üyelik ve istifa hususundaki iddialar ödemelerini yapıp yapmadığı ve miktarı taahhüt ettiği belirtilen dairenin bedeli ve tazminat iddiaları ile ilgili bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu rapor ve ek raporlarında özetle; davacının 10/04/1999 tarihinde kooperatife üye olduğunu ve kendisine …. Blok … nolu dairenin tahsis edilmiş olduğunu, bu tahsis dikkate alındığında yerleşmiş Yargıtay uygulaması da dikkate alındığında mülkiyetin davacıya geçtiğinin kabul edilebileceğini, bu kabul dikkate alındığında daha sonra ki tescillerin yolsuz tescil mahiyetinde olacağını, dava konusu dairenin halen ….. ve ….. adına kayıtlı olduğunu, bu kişilerin ne şekilde iktisap ettiklerinin tapu kayıtlarının tamamının celbi ile sabit olacağının, bu şahısların tapu kaydını 3.bir kişiden iyi niyetli iktisap etmeleri durumunda Medeni Kanunun 1023.maddesi gereğince iktisaplarının korunacağının, bu durumda davacının daire bedelini değil de, ödemiş olduğu meblağının bedelini talep edebileceğini, bunların da ancak sunulacak belgeler ile aktüerya hesabı yapılarak tespit edilebileceğini beyan etmişlerdir.
Bilirkişi heyetine daha sonra sunulan ödeme belgeleri ve kooperatif kayıtları dikkate alınarak davacının ödemeleri ve bu ödemelere göre kooperatif üyesine tahsis edilen tapu kaydının verilmemesi nedeniyle Yargıtay yeknasaklı kazanmış içtihatları gereğince hesaplama yapılarak bedelin tespiti hususunda ek rapor alınmış, bu hususta bilirkişi heyeti hüküm kurmaya elverişli olarak 10/11/2014 tarihli ek raporu ibraz etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı açmış olduğu dava ile kendisinin kooperatif üyesi olarak kabul edildiğini, ödemelerini yaptığını, ancak kendisine taahhüt edilen dairenin tapusunun verilmediğini iddia ederek, söz konusu dairenin tapu kaydının iptali olmaması halinde bedelinin tespit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Öncelikle davalı kooperatif tarafından üyeliği bulunmadığı iddiası nedeniyle üye olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu hususta dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile alınan raporlar incelendiğinde, davacının 10/04/1999 tarihinde kooperatife üye olarak kabul edildiği, bu hali ile kooperatif üyesi olduğu, davalı kooperatifin iddia ettiği gibi bir istifasının bulunmadığı, netice itibariyle kooperatif üyesi olduğu anlaşılmıştır. Kooperatif üyesi olarak davacının yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde diğer üyeler ile birlikte eşitlik ilkesi gereğince kooperatifin amacına uygun olarak, daire verilmesi gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacıya …. Blok ….. nolu daire tahsis edilmiş, ancak tapu devri yapılmamıştır.
Davaya tahsis edildiği belirtilen dairenin tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydı celp edilmiş, incelenmesinde; kooperatif tarafından kat irtifakı kurularak 25/02/2003 tarihinde ….e tahsis edildiği, …. tarafından 02/07/2003 tarihinde ….. ya satıldığı, bu kişi tarafından 08/09/2003 tarihinde ….. isimli kişiye satıldığı, bu kişi tarafından ise 08/09/2003 tarihinde 1/2 şer hisse olarak … e satıldığı ve halen onlar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu durum dikkate alındığında, davacıya taahhüt edilen dairenin başkasına tahsis edildiği, ondan bir çok defa satış yönü ile el değiştirerek davalılar ….. ve ….. adına satıştan tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacıya taahhüt edilen taşınmazın yolsuz tescil ile davalı … ve …. adına tahsis edildiği iddia edilerek, tapu kaydının iptali talep edilmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere birçok satış yolu ile devir sonrasında bu şahıslara tapunun devredildiği, kooperatiften doğrudan tahsis yapılmadığı, bu durumu bilerek devraldıklarına ilişkin somut bir delil bulunmadığı, netice itibariyle kötü niyetli oldukları ispat edilemediğinden ve aksi sabit olmaması nedeniyle iyi niyetli oldukları kabul edildiğinde tapu kaydının iptali ile davacı taraf adına tescilinin mümkün olmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu durum karşısında davacı sadece alacak talep edebilecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 15/01/2015 tarih ….. Esas ….. Karar sayılı karar ile; davacı tarafça davalı kooperatife toplamda 22.230,00 TL ödeme yapıldığının kabulü ile bu miktar baz alınarak Yargıtay’ın müstekar kararlarında uyguladığı formül uygulanarak bulunan meblağın taşınmazın rayiç değerinin üzerinde olması gerekçesiyle hakkaniyet gerekçesiyle taşınmazın rayiç değeri olan 50.000,00 TL bedele hükmedilmiş ise de, kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas ….. Karar sayılı kararı ile;
“Mahkemece 31.12.2002 tarihli, tek imzalı borçsuzluk belgesine dayanılarak karar verilmiş ise de tek imzalı belge kooperatifİ bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, ancak tüm dosya kapsamında yapılan incelemede davacının 11.065,35 TL ödemesinin olduğu anlaşılmış olup, eksik ödemesi olan bir üyenin ise, konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, alacağının hesaplanma şekli Dairemiz’in yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi “TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır. Somut olayda ,11.065,35 TL ödeme dikkate alınarak Dairemiz’in yerleşik uygulamalarında belirtilen 6’lı formüle göre konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor aldırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ve bozma kararına uygun bir şekilde hesaplama yapmak üzere bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının davalı kooperatiften 40.541,29 TL talep edebileceği bildirilmiştir.
Böylece, her ne kadar davalı kooperatif tarafından davacıya 31/12/2002 tarihinde hiçbir borcu bulunmadığına dair belge verilmiş ise de, bu belgenin tek imzalı olması nedeni ile kooperatif aleyhine delil olamayacağı, Yargıtay’ın bozma kararında da belirtildiği üzere, dosyada mevcut yazılı belgelere göre davacının davalı kooperatife toplam 11.065,35-TL ödemesi bulunduğu, davacının diğer kooperatif üyeleri gibi yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu, Yargıtay bozma ilamı ve Yargıtay’ın müstekar içtihatlarında belirtilen hesaplama formülü uygulandığında davacının davalı Kooperatiften 40.541,29 TL alacaklı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın davalı Kooperatif açısından bu kısım yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin açılan bu davada tazminattan sorumlu olmayacakları, husumetin kooperatif ile birlikte yöneticilere yöneltilemeyeceği ayrıca kasti bir davranışları ile zarara uğrattıkları ispat edilemediğinden yöneticiler yönünden açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Taşınmazın üzerine kayıtlı olduğu ….. ve …. in kötü niyetli olarak tapu kaydını devraldıkları ispat edilemediğinden bu şahıslar yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar …. ve …. yönünden ispat edilememe yönünden red verildiğinden nispi vekalet ücreti tayinine, diğer davalılar yönünden husumetten red kararı verildiğinden ve farklı sebepten red kararı verildiğin ayrıca maktu vekalet ücreti tayinine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın tasfiye halinde …. Konut Yapı Koop. yönünden kısmen kabulü ile,
40.541,29 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davanın davalılar … ve … yönlerinden esastan ayrı ayrı reddine,
3-Davanın diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine,
4-Alınması gereken 2.769,37-TL harçtan peşin alınan 690,30-TL nin mahsubu ile bakiye 2.079,07-TL eksik harcın davalı Tasfiye Halinde ….. Konut Yapı Koop.den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 690,30-TL nin davalı Tasfiye Halinde …. Konut Yapı Koop.den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.878,10.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.333,63 TL’sinin davalı Tasfiye Halinde ….. Konut Yapı Koop.den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … ve … vekili tarafından dosyada yapılan 69,25 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 13.10 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.070,37.-TL vekalet ücretinin davalı Tasfiye Halinde ….. Konut Yapı Koop.den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı Tasfiye Halinde …. Konut Yapı Koop. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davalı … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davalı …, … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve …oğlu mirasçıları vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtaya Temyiz hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır