Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2021/29 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacı ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisine istinaden vermiş taşıma hizmeti sonucu toplam on yedi fatura bedelinin ödenmediğini, bu hususta Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, alacak miktarı konusunda mutabakat sağlanamadığı gerekçesi ile haksız olarak itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, verilen hizmete ait konşimentoların mevcut olduğunu, karşı taraftan herhangi bir iade faturalarının taraflarına düzenlenmediğini, borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini, davalının borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı şirket tarafından hizmet ya da yerine getirilen bir edim nedeniyle davacı şirkete borçlarının olmadığını, kesilen faturaların tek başına borcun kanıtı olmayacağını, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte bir fatura yokken ödeme istenemeyeceğini, bu sebepten borca konu öne sürülen faturalardaki miktara ve içeriğine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma hizmetinden kaynaklı faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık,davacı tarafça davalı tarafa verildiği iddia olunan taşıma hizmeti nedeniyle düzenlenmiş olan faturalardan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarındadır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …ne yönelik 5.796,26 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafın hava taşıma hizmetine ilişkin 2018 ve 2019 yıllarında düzenlenen faturalara dayalı alacak isteminin bulunduğu, salt fatura düzenlenmesinin adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmeyeceği, adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, VUK.nun 230. md.ne göre hazırlanmış faturayı, usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı halkında itiraz etmemiş olması gerektiği ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerektiği, bu teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen faturanın borç doğurmayacağı, bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekli olduğu, ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki faturanın, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge olduğu, başka bir deyişle faturanın, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belge olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belgenin fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belge olacağı, bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olmasının gerektiği, öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulmasının zorunlu olduğu, iş bu dosya tarafları arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davacı tarafça delillerin sunulduğu faturaya konu miktarların BA ve BS sınırı altında bulunduğu, dosyada öncelikle mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, davacı tarafın 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğu, bilirkişice davalı tarafa ulaşılmaya çalışıldığı davalı tarafın dönüş olmadığından davalı tarafın defter incelemesinin gerçekleştirilemediği, davalı tarafça rapora itiraz edildiği, mahkememizce mali müşavir ile birlikte taşıma alanında uzman bilirkişiden ek rapor alındığı, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davalı tarafın, kendisine ihtar edilen 15 adet taşıma faturasına itirazının bulunmadığı, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin m. 4/iii düzenlemesi sebebiyle itiraz edilmeyen fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı, itiraz edilmeyen faturaların taşıma senedi hükmünde olduğu, bu durumda taşıma işinin görüldüğünün ispatlandığı, davacı tarafın davalı tarafa gönderdiği 15 adet fatura dışında kalan 2 adet faturadan bir tanesinin noter masraf yansıtma faturası olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin IV. Maddesi uyarınca müşteri olan davalının noter masrafından sorumlu olacağı, gerek diğer faturadan gerekse davaya konu faturaların tamamından emsal Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E:2016/4087 K:2017/261 kararı da dikkate alınarak ”davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” davacının davasını ispatladığı, alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminat şartlarının oluştuğu, kötüniyet tazminat şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takipte talep edilen 5.796,26 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 5.796,26 TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 1.159,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 395,94.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 98,99.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 296,95‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 395,94.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.484,35.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın 2020 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 5.880 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır