Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/407 E. 2021/76 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/407 Esas
KARAR NO : 2021/76

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davalı tarafın davacı taraftan kumaş satın alımı yaptığını, taraflar arasında açık hesap şeklinde cereyan eden bu ticari ilişkide davalı tarafın 25.233,78 EURO borcu olduğunu, borcun ödenmesi için 16.01/2019 tarihinde noter kanalıyla ihtar yollandığını, davalı tarafa 7 gün tanındığını ve temerrüde düştüklerini, bu nedenle alacağa 25/01/2019 tarihinden itibaren faiz tahakkuk ettirdiklerini, davalı taraf aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının borcunu ödememesi üzerine açılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı tarafın ticari ilişkiden kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı ifa ile zarara sebebiyet verdiğini ve ücretin tamamını talep ettiğini, davacı tarafın mail yazışmaları ile ayıbın giderileceğini beyan ettiğini, ürünlerin gerekli standartlara uygun olmadıklarını, reklamasyon ve ürün iadelerinden davacı tarafın sorumlu olduğunu, davacı şirkete reklamasyon bedelinin yarı yarıya karşılanmasının teklif edildiğini ama kabul edilmediğini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki kumaş tedarikinden kaynaklı eser sözleşmesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talibine yöneliktir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …’nne yönelik 25.738,44 EURO alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda;
Taraflar arasındaki ilişkinin 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, eser sözleşmesinde, iş sahibinin borcunun iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcunun ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek olduğu, (TBK’nın 471/1) ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eserin kabul edilmiş sayılacağı, ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibinin ispatlaması gerektiği, eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulmasının mümkün olduğu, eser sözleşmesinde ayıba dair hükümlerin, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlendiği, ayıbın, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunması olduğu, şayet, imâl edilen eserde ayıp bulunuyor ise, iş sahibi tarafından süresi içesinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabileceği, bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebileceği,
Eksik işin ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade ettiği, eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmadığı, eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümlerin uygulanmayacağı, iş bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de iş bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip iş bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise işin yapılmış ve bunun iş sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceğinin kabulü gerektiği,
Somut olayın incelemesinde; Davaya konu uyuşmazlığın tarafların eser sözleşmesinden kaynaklı edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmediği, teslim edilen ürünlerin eksik ve ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa niteliği ile süresinde ihbarların yapılıp yapılmadığı, davalının reklamasyon bedelinin düşülmesine ilişkin itirazları ile davacının varsa alacak miktarının hesaplanmasına ilişkin olduğu, dosyada delillerin toplandığı, mali müşavir ve tekstil mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alındığı, hazırlanan raporda, tarafların 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların lehine delil niteliğinde bulunduğu, tarafların ticari kayıtlarının, BA ev BS formlarının incelendiği, tarafların BA ve BS kayıtlarının adet ve tutar yönünden uyumlu oldukları, davacının imal ettiği ürünlerin davalıya teslim edildiği, bu ürünlerin davalının kalite kontrolcüsü tarafından kontrol sonucunda uygun bulunarak yurtdışı müşterisine ihraç edildiği, yurtdışı müşteri tarafından yapılan kontrol sonucunda, davacının imal ettiği ürünlerde iz, leke ve baskı defosu hataları tespit edildiği iddia edilerek davalıya reklamasyon faturasının kesildiği, davacının ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmediği, davaya konu ürünlerin ihracı sebebiyle üzerinde inceleme yapılacak ürün olmadığı, imal edilen ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin rapor sunulmadığı, ürünlerde ayıp olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, bir an için teslim edilen ürünlerde, davalının yurtdışı müşterisi tarafından belirtilen ayıpların olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, açık ayıplar yönünden iş sahibinin imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, davalının malları ihraç etmeden önce davacıya ayıp ihbarında bulunmasının gerektiği, aksi halde ürünleri mevcut haliyle kabul ettiğinin benimsenmesi gerektiği, tarafların BA ve BS bildirimlerininde uyumlu olduğu hususları da dikkate alınarak davalının ayıp iddialarına itibar edilmemiş olup davalının eksik ifa iddiası yönünden, davalı tarafça eksik ifaya ilişkin iddiayı ispatlayacak delil sunulmadığı, bu nedenle bu iddianın da ispata muhtaç olduğu, davacının davalıya ürünleri teslim etmesi ile alacak hakkına sahip olduğu, davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişkin savunmanın bulunmadığı, ticari defterlerinde incelenmesi sonucunda davacının icra dosyasında belirtilen asıl alacak miktarı kadar alacaklı olduğu ayrıca davacının dava açılmadan önce davalıyı ihtarname çekerek temerrüde düşürdüğü, bu nedenle bilirkişilerce hesaplanan kamu banklarının euro para birimine uyguladıkları faiz oranında faiz alacağının bulunduğu, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığı değerlendirilerek davacının icra inkar tazminat şartlarının oluşmadığı ayrıca davalının kötü niye tazminat koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 25.233,76 EURO asıl alacak, 116,45 EURO işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Devamına karar verilen icra takibindeki 25.233,76 EURO asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık Euro hesaplarına uyguladıkları en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin, davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.892,04.-TL karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.953,95.-TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 810,81 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.127,28‬‬‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı, 1.953,95.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.566,6‬0-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.542,94.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.097,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar (388,23 Euro*8,9571 efektif satış kuru) üzerinden hesaplanan 3.477,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır